
Üroloji Uzmanı Oğuz Özcan, Özel Silivri Anadolu Hastanesi'nde başarılı çalışmaları çerçevesinde şifa dağıtıyor. Özcan, özellikle Perkütan Cerrahisi ile yıllar süren tedavilere rağmen sağlığına kavuşamadıklarını belirten hastalarının yüzünü güldürüyor.
Dünya çapında hocanın başasistanı Üroloji Uzmanı Oğuz Özcan 15 Ağustos 2009 tarihinde Özel Silivri Anadolu Hastanesi'nde çalışmaya başladı. Hastanede 1 Eylül 2009 tarihi itibariyle Perkütan Cerrahisi'ne başlanmış olup 10 vakaya müdahalede bulunuldu.
İsminin açıklanmasını istemeyen hastaya kendisine uygulanan Perkütan Cerrahi Müdahalesi öncesinde 40'a yakın kez taş kırdırdığını ancak sağlık sorunlarının bitmediğini açıkladı. İyileşmesini sağlayan Doktor Oğuz Özcan'a teşekkür eden hasta, Perkütan ameliyatı ile sağlığına kavuştuğunu söyledi.
Hastane Ortaklarından Mustafa Arkaz, alanlarında son gelişme ve yöntemleri uygulayarak hastalarının sağlıklarına kavuşturduklarını belirtti.
Arkaz, gazetemize şu açıklamalarda bulundu: " Hacettepe'de ihtisas yaparken Perkütan Cerrahisi konusunda çok önemli ve dünya çapında bir hocamız vardı. Bu konuda Baş Asistan Yardımcısı Üroloji Uzmanı Oğuz Özcan yıllardır hoca ile birlikte çalıştılar. Hocamın bizden ve bu hastaneden bir isteği vardı; 'Perkütan Cerrahisi kurarsanız, benim çalışmama olanak tanırsınız. Ben Silivri'ye seve seve gelirim. Ben Perkütan Cerrahisi ile ilgilenirim, eşim Kadın Doğum Uzmanı olarak hastanenizde çalışmayı önemseriz'. Biz de hocam gelmeden önce o sözü verdik ona. 1 Eylül'de Perkütan Cerrahisi ile ilgili tüm alt yapıyı ve ekibi kurduk. Hocam şimdiye kadar on vakaya müdahalede bulundu. Bundan sonraki süreci kendisi anlatacak."
ÖZCAN: PERKÜTAN CERRAHİSİ İLE
HASTA SAĞLIĞINA ÇOK
ÇABUK KAVUŞUYOR
Üroloji Uzmanı Oğuz Özcan yaptığı özel açıklamasında Perkütan Cerrahisi hakkında şu bilgileri verdi: "Aslında taş hastalığı Türkiye'nin ciddi bir sorunu çünkü genetik olarak Türkiye'de yaşayan insanlar çok büyük bir meyil içerisindeler. Yurt dışında bu kadar taş hastalığı yok. Türkiye'ye özel bir hastalık ve maalesef ki bu güne kadar ki özellikle bu bölgede açık cerrahi yapmış büyük ve düşürme imkânı olmayan ameliyat gerektiren hastalarda hep yapılan cerrahi hep vücudun sağ ve sol tarafından yanından yaklaşık 20 cm'lik bir kesi yapılarak oradan böbreğe kaslar kesilerek ulaşılarak doğal yoldan olmayan açık bir cerrahi yapılmaktaydı. Bu geçmişte altın standartta bir cerrahiymiş. Ancak teknolojinin gelişmesiyle beraber ürolojide bu teknolojiye ayak uydurarak hastaların daha çabuk toparlandığı daha çabuk evlerine, işlerine güçlerine dönme şansı olduğu bir teknoloji ve tıpta Perkütan Cerrahi deniyor. Bu ameliyat kapalı yoldan tek delikten çoğu zaman girilerek böbreğin içinde taşların alınabilmesi için amiyane olacak ama bir boru yerleştiriliyor. Ve taşlar borunun içerisinden geçebilecek şekilde ve boyutta kırılıyor. Ve orada toplanarak cerrahi bitiriliyor.
Avantajı ne? En büyük avantajı açık cerrahi yaptığınızda hasta 10 gün kadar hastanede kalıyor. Eve gittiği zaman ameliyat olan yakınlarınız varsa bilirler. Tabir edilecek olursa enkaz şeklinde gidiyorlar. Bugünkü sağlıklı hallerine ulaşmaları üç ay civarında bir zaman alıyor. Kapalı cerrahide yaklaşık dört gün bazen beş gün hastanede yatıyorlar. Ama birinci gününden itibaren ayağa kalkıyorlar. Dün ameliyat yaptığımız bir teyzemiz bugün kantinden çay alırken görüldü ve kendisi yürüyerek indi kantine. Çok çabuk toparlanması olan bir cerrahi ve genellikle Perkütan ameliyatta büyük ameliyat, kapalı ameliyatta, açık ameliyatta, büyük ameliyatta yanlış anlaşılma olmasın açık kolay, kapalı zor, bu risksiz, bu riskli böyle bir şey yok. En büyük farkı hastaların evine dönmeleri bu ameliyattan sonra evlerine dönüp iyi olmaları. Bir, iki gün civarında mesela bir uzman çavuşu ameliyat ettik. 4. gün evde sıkıldım deyip birliğine döndü.
Teknolojik gelişmeler çok ciddi maddi yük getiriyor. Hani sonuçta bu ameliyatı yapmak açık cerrahide bir tane bıçağa ihtiyacınız var. Ama kapalı cerrahi yapabilmek için mutlaka iyi bir genel cerrahi ekibi olacak, iyi bir ameliyathaneniz olacak ve bunun dışında çok ciddi bir teknolojik yatırıma sahip olmanız gerekiyor. Çünkü ameliyat baştan sona kameralarla yapılıyor. Görmeden sitortokopisiler vasıtasıyla iyi endokivasyonunuz iyi aletleriniz olmalı. Bizim işlerde alet işliyor el övülüyor. Perküten Cerrahi öyle 3-5 tane ameliyat yapılarak öğrenilen bir şey değil. Çok ciddi bir deneyim gerektiriyor. Hastalar açısından çok konforlu açık cerrahi ile karşılaştırdığınız zaman Perküten Cerrahisi çok az bir girişimle hastayı, çok fazla evinde tutmadan çok fazla işinden etmeden, çabuk sağlığına kavuşturabildiğimiz bir cerrahi yöntemi.
Özellikle Türkiye için çok önemli dediğimiz gibi Perküten taş cerrahisi bize özel çünkü bizde taş hastası çok var. Bununla ilgili bir çok çalışmalar yapılmış maalesef bunların bir çoğu da engellenebilir sebeplerden taş hastalığı prostat hastalığından erken tanı konulsa halledilebilecek sebeplerden. Maalesef bir çok hastamız böbreklerini kaybedip böbrek diyalizine giriyorlar ki bu bizi çok üzüyor. Organ nakli bambaşka bir konu. Bizim ülkemizin suyu kireçli. 2. ci genetik olarak taş dediğimiz maddenin Türkiye'de yaşayan insanlarda genetik nedenden her 5 hastadan 1 tanesi taş oluşturma adayı. Türkiye'de 1 milyon 100 bin aktif taş hastası olduğu düşünülüyor. Her gün bunlara yenileri ekleniyor. Maalesef günümüzde ileri teknoloji kullanılması gerekirken zaman zaman bu mümkün olmuyor.
Özellikle benim istediğim taş hastalarının açık cerrahi dışında çok güzel bir alternatifleri olduğu bilinsin. Çünkü buralarda taş hastalığına kader gözüyle bakılıyor. Taş üretiliyor zannediliyor. Önemli olan taş tedavisini güzel ve çok yıpratmadan yapmak ama daha da önemlisi taş hastalığı engellenebilir bir hastalık. Düzgün tedavi edilirse eğer tekrar oluşmaz. Bunun için metolobik değerlendirmeyi ondan sonrada gelecek tedavinin düzgün yapılması lazım.
İnsan vücudunda 4 çeşit taş vardır. 4 farklı tedavisi vardır. Ve bana "İlk defa bunu siz söylüyorsunuz" diyorlar. Ve bu hastalığı tekrar tekrar çekiyorlar. Aslında bu hastalık engellenebilir. Taş hastalığının sıkıntısı ve acısı anlatılır bir şey değil. Yurt dışında bir araştırmada doğum yapacak kadınlara sormuşlar, 'Doğum mu zor, taş düşürmek mi?' "Daha zor olan taş düşürmek"' demişler.
ARKAZ: TRAKYA BÖLGESİ'NDE
PERKÜTAN CERRAHİSİ YALNIZ BİZDE
Anadolu Hastanesi ortaklarından Mustafa Arkaz: "Bizim hastanemizde bu cerrahiyi uyguluyor olmamız bizim için daha önemli çoğu yerde bu işi yapan arkadaşlarımız var ama bu tesisat donanımına ulaşılamadığı için bilgi cerrahta kalıyor uygulama safhasına geçilemiyor. Trakya bölgesinde Perkutan Cerrahisi yalnızca bizim hastanemizde var"şeklinde konuştu. Cemile Kayar






