Namaz bilinci ve Teravih

Namaz bilinci ve Teravih

23.03.2023 12:02:03

Silivri Müftülüğü Vaizi Ali Öztürk, Namaz bilinci ve Teravih konusunda şu bilgilendirmede bulundu: "Cennetin habercisi on bir ayın sultanı olarak bilinen Ramazan ayına bir kez daha kavuşmuş olmanın huzurunu ve mutluluğunu yaşamaktayız. Hani Allah Resulü'nün üç ayların girişinde bizlere öğrettiği bir dua vardı:(Allah'ım Recep ve Şaban ayını bizim için mübarek kıl ve bizi Ramazana kavuştur)diye. Yüce Allah bu duamızı kabul etti ve bizi bu rahmet ayına ulaştırdı, bir kez daha elhamdülillah diyoruz. Bizler oruçla buluşmanın dinginliğini yaşarken aynı zamanda sadece Ramazan'ın içinde ifa edilebilen ve bizlere tarifsiz duygu ve coşku yaşatan bir ibadete daha kavuşuyoruz ki o da teravihtir.

Rahatlatmak dinlendirmek anlamındaki “terviha” kelimesinin çoğulu olan teravih Ramazan ayına mahsus ve yatsı namazından sonra kılınan bir namazdır. Rekatlar arasında dinlenme amacıyla biraz oturulduğundan bu ad ile müsemmadır.
Ülkemizde bu namaz aralarında Efendimize salavat getirilmesi adet halini almıştır. Hz Peygamber bizzat bu namazı kılmış ve ondan bize tevarüs eden bir sünnet olarak günümüze kadar müslümanlarca kılınmıştır. “Kim faziletine inanarak ve ihlas ile Allah'ın rızasını gözeterek ramazan gecelerini değerlendirirse, geçmiş günahları bağışlanır."(Buhârî,Salâtü't-terâvîh,1) hadisinin teravih namazını işaret ettiği görüşü hakimdir.Ayrıca bu namazın erkek kadın her müslüman için sünnet olduğu bilinmektedir. Orucun değil Ramazan'ın sünneti olduğu için, bu namazın oruç tutamayanları da kapsadığı bilinmelidir. Teravih namazının sahabenin değil Rasülullah'ın sünneti olduğu hususu da asla unutulmamalıdır.
Hz Peygamber başlangıçta teravih namazını cemaatle kıldırmış yoğun ilgi olduğunda bu ibadetin farza dönüşüp ümmetin yükünü artıracağı düşüncesiyle uygulamadan imtina etmiş ve yalnız olarak kılmaya devam etmiştir.
Aynı uygulama Hz Ebubekir döneminde de devam etmiş olup camide artan dağınıklık ve artık farz olma ihtimalinin kalmayışı neticesinde Hz Ömer döneminde cemaatle kılınması uygulamasına başlanmış ve bu günümüze kadar 20 rekat olarak süregelmiştir. Teravih Ramazan gecelerini ihya yollarından biri olduğundan, özellikle kıraat rükû' ve secdelerin uzun tutulması yerinde olacaktır. 10 veya 20 rek'at olarak kılmak caiz olmakla beraber güzel görülmediğinden,2 veya 4 rek'atta selam verilerek kılmanın en uygunu olduğunu vurgulamak gerekir.
Teravihin vakti yatsının arkasından imsak vaktine kadardır, vitirden sonra kılmak caiz ise de güzel olan vitirden önce kılmaktır. Teravihi eda için ezan ve kamete gerek yoktur, kılmayan kişinin kaza etmesi de gerekmez. İkişer rek'at olarak kılanın sabahın sünneti 4 Rek'at olarak kılan ise ikindinin sünneti gibi kılacaktır.
Teravih başladıktan sonra camiye gelen önce yatsıyı sonra imama uyarak teravihi kılar çünkü teravih namazı yatsı namazına tabi olduğundan ondan önce kılınmaz. Teravihin cemaatle camilerde kılınması güzel ve coşkulu olmakla beraber evlerde de kılınabilen bir namaz olduğunu bilmeliyiz. Bu sene de inşallah camilerimizi coşkuyla doldurup teravihlerimizi cemaatle kılacağız.
Duaların kabul olduğu,arınma ayı Ramazan'ın milletçe içinden geçtiğimiz zor günlerin son bulmasına vesile olmasını mülkün sahibi Yüce Mevladan niyaz ederim. Ramazan-ı Şerif'in tüm güzelliğini yaşamamız umuduyla Allah'a emanet olunuz."

YORUM YAP