Silivri Belediyesi Ekim Ayı Meclis Toplantısını tek bir cümle ile özetlemek gerekirse: Başkan Bora Balcıoğlu'nun, muhalefetin salvolarını savuşturmak konusunda ustalaşma yolunda ciddi mesafe kat ettiğini söyleyebiliriz.
Kamuoyunda Bora Balcıoğlu'nun yönetimine yönelik ciddi eleştiriler ve hoşnutsuzluk da var bu bir gerçek. Ama muhalefet bunu meclise taşıma ve yansıtma konusunda efor kaybederken, Başkan Bey, direnç gelişiminde vites yükseltti. Meclis oturumları giderek Balcıoğlu'nun hizmet ve yatırım arenasına dönüşürken, nitelikli ve donanımlı muhalefetin bocaladığı bir sahaya evriliyor.
Bora Balcıoğlu belediyenin değil ama kabul edelim ki Başkanlığın acemisiydi. Zaman içinde işleri de, ilişkileri de idare etmeyi öğreniyor. Ders çalışmaya başladı ama hala kitap okumayan bir öğrenci!
Dün meclisten çıktıktan sonra iki kişiye (hem de ne iki kişisi; biri geçen iktidarın iz bırakan ‘komutanlarından' MHP Grup Sözcüsü Sultan Aşkın, diğeri teknik, vizyon, entelektüel birikimiyle Silivri'de siyasette sayabileceğiniz ender isimlerden AK Parti Grup Sözcüsü Celalettin Yazıcı) karşı tek başına mücadelesinde Başkan Bey'in muhalefete karşı sağladığı üstünlüğü sorguladım. Evet şanlı bir zafer değil ama yenilgiye de uğramadan iktidar varlığını sürdüren bir Balcıoğlu izledik.
Hükümet desteği yok, İBB'nin kendine dermanı tartışılır malum sebeplerden ötürü, baskılar, psikolojik savaşlar ve büyük çoğunluğunu kendi yarattığı yalnızlaşmada hala diz çökmeyen, bildiğini okuyan bir Balcıoğlu…
1,5 yıllık iktidarında tarafına yöneltilmeyen eleştiri-suçlama, uğramadığı saldırı, tökezlemediği alan kalmadı Silivri Belediye Başkanımızın ancak her defasında silkinerek, üzerine atılı olumsuzluklardan sıyrılıp yoluna devam etmesini şimdiye kadar bildi, başardı da…
Halen en büyük hayal kırıklıklarına uğrattığı kesimden bile bir gülümseme, sırt sıvazlama ile güven tazeleyebilme kabiliyetine sahip.
Kime ne ispat etmeye, göstermeye çalışıyor bilmiyorum ama hayatının fırsatı, konumunun gereği, Silivri'nin geleceği ve siyasi istikbalinin hayrı için artık kendini değil yaptığı işleri konuşturmayı başardığı noktada yolları açılır, yükü ciddi manada hafifler.
Silivri Belediye Meclisi bundan sonra Balcıoğlu için bir sınıf, muhalefet için ise bir sınav salonu.
Sorular zor, öğretmenler acımasız, notlar ortada…
Başkan ilk kez kopya çekmeden, kendi cümleleriyle konuştu.
Neyin yanlış gittiğini fark edecek kadar tecrübe kazandı.
Şimdi mesele ezber değil, öğrenmekte ısrarcı olmakta.
GÜNÜN SÖZÜ
Bir gün İsmet İnönü'ye yakın çalışma arkadaşlarından biri sorar:
- “Paşam, siyasette en zor şey nedir?”
İnönü gülümser ve şöyle der:
- “Yanlış yaptığında susanlarla, doğru söylediğinde bile eleştirenleri ayırt etmektir.”