Sevginar Sali

İl delegasyonu!

CHP’nin Pazar günü gerçekleştirilen kongrede belirlenen il delegelerini görünce içim ürperdi. Suna Göçengil, Özcan Işıklar, Elif Yılmazer, Berker Esen, Mümin Tuğlu, Saadet Gencoğlu, Melih Yıldız ve Doruk Bulut… Birkaç telefondan sonra benim içimi ürperten İl Delegesi kadrosunun kimilerinin kalbini fena halde kırmış olduğunu öğrendim…
Selami Değirmenci’nin çıkarttığı delege listelerine karşı Işıklar-Göçengil ikilisinin sürdürdüğü rekabette üstün gelenlerin elindeki önemli kozlardan biri Devrim Uzun ve Zafer Bıyıklı’ydı. Karşı tarafın çalışma stratejisini, yakınlık-uzaklık ilişkilerini bilmek, hangi delege üzerinde ne şekilde hakimiyet kurulabileceği hususunda sundukları bilgiler, kazanma yolunun temel taşlarını döşedi.
Delege seçimlerinde koşturanlar, parti içi muhalefet ateşini dönem dönem harlayanlar yerine İBB meclis üyeliklerinden ziyade Işıklar’a yakın görünen, sözünden çıkmadığı olarak değerlendirilen isimler olarak bilinenlerin il delegesi sıralamasında yer alması kimi önemli ve yoğun beklentilerin boşa çıkmasına yol açtı. İBB’de Silivri’yi temsil eden isimlerin ellerinin siyaseten güçlendirilmesi arzusu yabana atılacak cinsten değil de o zaman da Mümin Koçoğlu’nun niye liste dışı kaldığı sorgulanır. İlçenin yürüttüğü siyasi çalışmalara bu dönem aktif olarak katılım göstermeme tercihini hatırlamakta yarar var. Ve sonuçta sadece 8 kişi yer alacak…
"Kullanıldık”, "Sırtımızdan vurulduk” diyenlerin isyanı çokça duygusal ama haklılık zemini küçümsemek, ret etmek yerine karşılıklı, açık açık konuşmak lazım.
İl delegesi listesinde Devrim Uzun, Mümin Koçoğlu ismini görmek, bizleri şaşırtırdı da yakışırdı da; hatta yerini de bulurdu kanımca.
Hem yapılan listeyi eleştirip hem de Işıklar’a hak verenleri görse belediye başkanımız oturup ağlar : )
"Işıklar, siyaseten olması gerekeni yapıyor. Arkasını sağlama alıyor kendince…” sözünün katıldığım taraflarından çok katılmadığım etkileri var.
Muhalefete şans tanımayan iktidar kendi kendini kaybetmeye mahkûm eder…
Siyaset örgütlenmeyi öğrenmekten öteye bir de strateji oluşumu ve karşı tarafınkilerini çözümleme sanatıdır… "Siyaseti bilmiyorsun” diyenlere ithaf olunur : ) Bildiklerimi bile çok zor taşıyorum : )) Ayrıca siyasetçi değilim, çok şükür gazeteciyim ve bu konuda hiç mütevazı olamayacağım : )))
İnsanın arkasının sağlama alınmış olması önemli de önünde gidecek yol bırakmayınca ne fayda…
Bunları düşününce Işıklar ve Göçengil’in hazırlık yaptıkları 2019’da hedeflenen başarı yanlış konumlandı, onların açısından en iyimser yorumla eksik…
İl delegasyonunun bu denli homojen oluşu, parti içi demokrasi ve kapsayıcılık adına endişeler doğurmakta; haklı veya haksız fark etmez varlıklarının gerçek oluşu yeterli. İlçe Başkanı siyasi nitelikler arasında seçim yerine, bir kategorizasyondan yola çıkarak il delege listesini belirlemeyi tercih ettiklerini söylüyor. Belediye Başkanının da konu hakkında bir önerisi olmuş; ilçe ve belediye başkanının yanı sıra; tüm geçmiş dönem ilçe başkanlarını il delegesi yaparak onurlandırmak gibi. Meclis üyeleri arasında İbrahim Çeşmecioğlu önerisinde bulunduğunu da kabul etti Işıklar. Sonuç itibariyle ortaya çıkan tablonun İBB üzerinden gidilmesi kararı daha faydalı ve geri dönüşümleri açısından yararlı, etki vaat eden koşullarda görünüyor.
Göçengil de Işıklar da Silivri ve CHP açısından İBB Meclis Üyelerinin siyaseten ellerinin güçlendirilmesi, bunun ekişinde diyaloglarının geliştirilmesi üzerinde durulması gerektiği kanısında birleşiyor.
***
Ya ben 2015’ten hakkıma düşen saflık kapasitesini yeni yıl öncesinde, eskisinde tam randımanlı kullanmadığımdan, tavan yapmış vaziyette idrak ediyorum, ya da gerçekten bu iş dışarıdan göründüğü, kolayca yargılandığı gibi değil…
Geçtiğimiz günler hissettiğim bir şeyi, düşünmemek ve söylememek adına kendi kendime uyguladığım baskı neticesinde dışa vurumu kontrolüm dışında gerçekleşti. O kadar çok kendime odaklanmışım ki, (genel özelliğimdir aslında da bu olay özerinde epey aşırıya kaçtığı başkaları tarafından hatırlatıldı) başkalarının ne düşüneceği, nasıl algılayacağı söylenen/yapılanları tamamen belleğimden silinmiş. İlçe Başkanı oturup bu listeyi yaparken ve tabi ki yöntemi hususunda gerekli yerler ve kişilere danışırken, benzer şeyi yaşamış olabilir; örnekte odak noktası CHP ve Silivri çıkarlarıdır umuyorum…
Daha doğrusu il delegesi listesinin Silivri ve CHP çıkarları gözetilerek oluşturulmuş olmasına çok inanmak istiyorum. Ama Özcan Işıklar veya Suna Göçengil rahat etsin, canı böyle istedi, parti içi muhalefet yok edilsin diye yapıldıysa sıkıntısını hep beraber (Silivri olarak) çekeceğimize dair düşüncemi de ekleyeceğim. Üç beş kişinin memnuniyeti de Silivri’yi ve CHP’yi kurtarmaz genele baktığınızda… Sözünü ettiğim iki kişinin rahatlığı tabi yerinde olsun, sonuçta kamu görevi icra ediyorlar ama bunun bedeli CHP ve Silivri’nin kaybetmesiyle ödeniyorsa bugünün sitemleri gelecekte, eleştiri volkanına dönüşüp geçtikleri yerde hiçbir hayat kıpırtısı bırakmazlar. Kaybedilenin ve kaybedenin telafisi de olmaz!
Şimdi belediye başkanı, pardon ilçe başkanı "Söylenen ve yapılanlardan bunu mu anladın?!” diye sitem edecek olursa; Evet... Siz söylediklerinizden, ben anladıklarımdan sorumluyum…
Anladıklarımı beğenmiyorsanız ve önemsiyorsanız söyledikleriniz ve yaptıklarınızı gözden geçirin lütfen : ) Bir siyasetçinin her hangi seçmen veya yol arkadaşı için; "Ne düşünürse düşünsün umurumda değil…” deme şansı çok düşük ve de gereksiz tabi… Bu tarz yaklaşım kazandırmadığı gibi kaybettirdiğinden tercih edilmemeli, özenle kaçınılmalıdır...

YORUM YAP