
"BİR ROL BİÇİLDİ”
Bu çerçevede Silivri'mizde de o günkü belde belediyeleri, ilçe belediyemizinki bugün konuşacağımız plan 2004 öncesi belediyenin sınırlarının olduğu plandır. Dolayısıyla Silivri'ye bir rol biçildi, İstanbul'un batıya açılan konumunda bulunan. Bu rolde de Silivri kaç bin nüfus alacak, Silivri'ye raylı sistemler nasıl entegre edilecek ve bunun içinde oluşacak diğer yerleşke, ticaret, otel ve diğer şeylerin nasıl olacağıyla ilgili plan bütünlüğü içerisinde bir format getirdik.
"SİLİVRİ HAK ETTİĞİ YERDE DEĞİL”
İnsanlar birine işe alırken, önce CV'sine bakarlar. Tahsilin var mı? Var. Ehliyetin var mı? Var. Bu konuyla ilgili yeterliliğin var mı? Var. Eğer bu insan kriterlerimize tutuyorsa biz bu insanı işe almak için öncelik veririz. İlçemize soruyoruz; denizi var mı? Var. Tarımı, ormanı var mı? Var. E-5 ve E-6 güzergahları var mı? Var. Bu bahsettiğim ilçemizin donanımlı duruma uygun mu? Uygun. Ama Silivri bu anlamda da hep kısır döngü içerisinde mücadele ettiğinden dolayı da bugün gelinen süreçte de Silivri'mizin hak ettiği yerde olmadığına hepimiz şahidiz.
"1 MİLYON 550 BİN NÜFUS SİLİVRİ'YE ÖNGÖRÜLDÜ”
Ancak plan sürecine baktığımız zaman İBB ilk defa nazım planını Başbakanımız Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu zaman Bakanlık aracılığıyla yapmak istemiş ve mahkeme kararıyla iptal edilmişti. Daha sonra Büyükşehirde yerel yönetimler yasası çıktıktan sonra bu yetki ilçe belediyelerinden, büyükşehir belediyelerine verilmek suretiyle hamle yapılmış ve 1\100000 2009 yılında o günkü siyasi rekabet ortamında tekrar dile getirmek suretiyle de çıkartılmış. Ve sonuçta 2009 yılında çıkan 1\100000 ölçekli planda İstanbul'un nüfusu 15 milyon olarak hesap edilmiş ve Silivri'mize bu anlamda düşen bir rol olarak da 1 milyon 550 bin nüfus buraya öngörülmüş. Bu nüfus Silivri'ye öngörüldüğü zaman köyleriyle, kapanan beldeleriyle, ilçe merkeziyle birlikte nüfus yoğunlukları da buna göre değerlendirilmiştir.
"VİZYONEL YATIRIMLAR YAPILACAĞI GÖRÜLÜYOR”
Şunu özellikle söylemek istiyorum: Selimpaşa, Ortaköy, Kavaklı güzergahlarındaki yerlerde yaklaşık 400 bin nüfus, yine Gümüşyaka, Çavuşlu, Değirmenköy, Çanta, Kınalı bölgelerinde yaklaşık 400 bin nüfus, yaklaşık 700 bin nüfusu da ilçe merkezi ve bahsettiğimiz köyler istikametinde bölgelere yerleştirmeyle ilgili bir üst planda görülmüştür. O planlara baktığınız zaman gerçekten Silivri'nin 1\100000 planlarına baktığınızda birçok vizyonel yatırımın da şehrimize kimlik katacak birçok yatırımın da burada olabileceğini hep birlikte görüyoruz. Mesela bir havaalanı söylentisi vardı ki Gazitepe yolu üzerinde yaklaşık 11 bin dönüm arazi üzerine. Şu anda cezaevimizin bin dönüm olduğunu düşündüğünüz zaman onun 11 kat misli büyüklüğündeki bir havaalanı bu planlarda ilk defa gösterilmiştir. İlk defa Silivri'nin nazım imar planları içerisinde havaalanından bahsedilmiştir ve bir sinerji oluşturulmuştur.
İkincisi; şuanda uygulama projelere çizilen bir yatırım olarak raylı sistemin özellikle kuzey planlarında gösterildiğini ve bu anlamda terklerin yapılması suretiyle yatırımların yapılması noktasında önünün açık olduğunu belirtmek istiyorum. Bir örnek vermek istiyorum. Kadıköy- Kartal arasındaki metro 1994 yılında projeyle çizilmeye başlanmış tam 7 yıl bir süreçten sonra tamamlanabilmiştir. Ve bugün de deneme seferleri yapılıyor biliyorsunuz. Dolayısıyla bugün ciddi bir maddi ederi de var. Bugün şu planlarda bu sistem gösterildiği için yaklaşık 10 milyon dolar yanlış hatırlamıyorsam proje bedeli itibariyle, uygulama projeleri yapılmak suretiyle raylı sistemin Silivri'de entegre edilecek bütün istasyonlarda belli olmak kaydıyla da yapılmıştır.
"SİLİVRİ'YE ÇOK ÖNEMLİ GİRİŞGAH YAPILACAK”
Yine çok yoğun bir nüfus oluşumu olacağı için Şubat ayında askıya çıkacak orada da anlatacağız. Selimpaşa, Ortaköy ve Kavaklı istikametinde şuanda Silivri'ye otobandan geldiğiniz zaman Selimpaşa gişelerinden çıkıyorsunuz, Silivri gişelerinden çıkıyorsunuz. Şu anda Kavaklı gişeleriyle ilgili yeni bir çalışma yapıldı. Kavaklı yoluna bağlantısı olan yerde de yine otobandan bağlantı yapılmak suretiyle bu nüfus yoğunluğu göz önünde bulundurularak Kavaklı gişelerinden ulaşım aksı içerisinde çok önemli Silivri'ye girişgah yapılacak. Bu yatırımlarla beraber eğitim, bilişim, teknoloji alanları, ileri teknoloji alanları, fuar alanları Silivri'ye ciddi şekilde ivme katacak olan yatırımlardır. Bunların her biri 2007 yılından beri üst planlarda gösterilerek Silivri'nin neresinde yapılacağı da çok net bir şekilde ifade edilmiştir. Hatta mal sahipleri o zaman diliminden beri ‘buralarda yatırım yapılamaz, arazimiz mahvoldu, biz de konut istiyoruz, biz de ticaret istiyoruz' sözleriyle büyükşehir belediyesinin kapıların aşındırmışlar verdikleri dilekçelerle birlikte de bu plana itiraz etmek suretiyle de bu anlamda bu fonksiyonları buradan almak noktasında da götürmüşlerdir.
"CEZAEVİ KİMLİĞİNİ BASTIRACAK YATIRIMLAR YAPILACAK”
Özellikle cezaevi etrafında toparlamamızın nedeni de şudur: Bayrampaşa Sağmalcılar Cezaevi'ni hepimiz bilirdik eskiden. Önceden yapıldığı zaman bu cezaevi şehrin dışındaydı. Fakat en son gelinen sürece baktığınız zaman hemen yanı başında apartmanlar, işyerleri olmak suretiyle adeta cezaevi şehrin ortasında kara bir bent olarak kaldı. Ve bugün Silivri bu hataya düşmesin ve bu kimlikle anılmasını bastıracak olan özellikle fuar alanlarının, eğitim bilişim teknoloji alanlarının ve ileri teknoloji alanlarının yapılacak olan etrafındaki o bütünleşmeyle Silivri'deki diğer konut yerleşim yerleriyle de bağlantısını kesmek, bu projelerle kimlik açısından cezaevini gölgelemek, hem de orada oluşacak olan o yatırımlarla da Silivri'mize prestij kazandırmak. Bunu kısmen Kuzey planlarında gördük, Alipaşa planlarında da gördük, zaman zaman askıya çıkıyor ve merkez planlarında da gördük.
"İBB'DE 176 TANE BÖLGE PLANI YAPTIM”
Sonuçta merkezde yaptığımız plan çok ciddi şekilde kamuoyunda bir ifade oluşturdu. Mesleğim mimarlık. Geçen dönem Büyükşehir Belediye Meclisinde 176 tane bölge planı yapmak suretiyle bu çerçevede plan bir kardeşinizim. Ve buna imza atarken de gönül rahatlığıyla imza attığımı da çok rahat söyleyebilirim. Bunu yaparken de mutfağındaki tüm teknik arkadaşlarla gelip 3-4 ay komisyonda kaldığı süreçte yaklaşık 22'ye yakın belediye yetkilileriyle yapılan toplantılarla çeşitli kriterler değerlendirilmiştir. Sonuç itibariyle askı süresine çıkıldığında bir dedikodu ortamı oluşunca bilgilendirme toplantısı yapalım dedik. Bilgilendirme toplantılarıyla halka nerede ne olacağını söyleyelim ki halkla bütünleşeceğimiz zaman dilimi de budur. İtiraz sürecidir. Bu anlamda insanlara bu bilgileri vererek insanlar a'dan z'ye bütün şifreleri öğrensinler ve bu çerçevede olayları değerlendirsinler. Kendi partimizin konferans salonunda ciddi bir katılımla konuyu değerlendirdik. Akabinde, Silivri Belediyesi Mega Saray'da bir toplantı yaptı.
"KAOSU DİNDİRDİĞİNE İNANIYORUM”
Şehir merkezinden bahsetmek istiyorum, burada gelenekselleşmiş bir yaklaşım var. Bu çerçevede bitişik nizam yapılan gerek sahil bölgesi, gerek eski sanayi bölgesi gerek çarşı bölgesi, muhacir mahallesi dediğimiz bölgede sıkıntı oluştuğunun altını özellikle çizmek istiyorum. Çünkü büyükşehirde konuştuğumuzda Başkan Bey'e de bunu söylediğimizde 3-4 ay içerisinde ne hikmetse burada bir inşaat hareketliliği olmasından dolayı bir adaletsizlik oluşacağını, parası olan inşaatını hızlı bir şekilde yaptığı, olmayanın yapamadığı bu dönüşüm yüzlerce yıl sürme noktasında, çünkü bir bina yaptığınız zaman 70-80 yıl kalıyor, merkezdeki bu inşaat haklarını geri vermeyle ilgili bir siyasi idare ortaya koyabilir miyiz dedi. Ve evet arkadaşlar itiraz süresi bittikten sonra bahsettiğim bölgelerdeki bütün imar haklarını geri vermek suretiyle düzelecektir. Merkezdeki kaosu dindirdiğine inanıyorum. Çünkü bununla ilgili çok bilgi kirliliği var.
"BELEDİYE KARALAMA KAMPANYASI YAPIYOR”
Mega Saray'da yapılan toplantıdan sonra apartmanlar gezilerek ‘Apartmanlarınız yıkılacak, Büyükşehir Belediyesi el koyacak, sizi buradan çıkartacak' diyerek bir karalama kampanyası yapıldı. Özellikle Erseven Sitesi'nde yapılan beni gerçekten derinden üzdü. Muhtemelen Cuma günü de Büyükşehre gideceklerini öğrendim. Böyle bir şey yok, bu bir plandır, bu planın bir vizyonu, ömrü vardır. Bu plan eğer bir ciddi yatırım yapılma noktasında sahilde veya farklı bir yerde yapılacak ise gerçekten bir şekilde değerlendirilebilir. 2007 yılında yine böyle bir kaos ortamı oluşturuldu. Ama sonuçta gelinen sürece baktığımız zaman tam 4-5 yıl sonra dere ıslahından sonra bu inşaatlar buraya gelecekler. 42 milyon lira yeni parayla olmak kaydıyla sadece istimlak bedeli verilerek, bütün binaların kamulaştırmaları yapıldı. Eğer bu planın öngörüsü çerçevesinde bir plan yapılmış olsaydı, bugün bu para belki başka yatırımlara gidebilecekti. Ama o günkü şartlarda insanları yine farklı yönlere yönlendirmek suretiyle çeşitli şekilde değerlendirilen bu konuların faturasını 3-4 yıl sonra yüzde 50-60 düşme kaydıyla gerçekleştirmiş oldular.
"DEPREM DÖNÜŞÜMÜ KENDİ YAPACAK”
Erseven Sitesi'nde güle güle otursunlar, belediye güçlendirme verebiliyorsa yüzlerce yıl otursunlar. Ama yarın gelip buraları yıkacaklarmış gibi spekülasyonlar bizi ciddi şekilde yaralıyor. Ama bir gerçeği de size ifade etmek istiyorum, fay hatlarından bir tanesi konutlar bölgesinin altından geçiyor. 5,5 şiddetinde bir deprem 45 sn sallarsa bu dönüşümü deprem kendi otomatikman yapar. 30-40 yıllık binaların olduğu yerlerde şuanda insanlar mülkiyet değişiklikleri ve farklılıklarının olduğu yerlerde yarın öbür gün ciddi şekilde sıkıntı oluşturacağını altını özellikle çiziyorum. Ama Erseven Sitesi'nde oluşturulmak istenen çok ciddi bir kaos ortamı var.
"59 OKUL YAPTIK”
Bizim iktidarımız döneminde 17 okul vardı 59 tane okul yaptık. Ancak vicdanen rahatsız olduğumuz Piri Mehmet Paşa İlköğretim Okulu, Hasan Özvarnalı İlköğretim Okulu, Silivri Lisesi ve Gazi İlköğretim Okulu'nu rahatlatacak yatırımlar bir türlü yapılamadı. Neden? Altınorak mevkiinden gelirken E-5 güneyine baktığınızda 1m doğru dürüst yeşil alan yapabileceğiniz bir parkınız yok. Doğru dürüst okul yapabileceğiniz bir alanınız yok. Biz Kumluk mevkiinde park yapacak yer bulamadık. Hatırlarsanız orada bir anaokulu vardı, onun kulakçığı vardı oraya ufak bir tane yaptık.
Silivri'de bir sahil algısı oluşturamadık. Ve buradaki turizm hareketliliğinin sadece kişiye endeksli inisiyatife bırakılmış ve ciddi şekilde turizm hareketi yaptıramadığımız için yatırımı da buraya getirmekte gerçekten çok zorlanıyoruz. Gelinen sürece baktığımız zaman bu planlarda öngörülen bu sahilin açılmasıyla birlikte de gerçekten sahil kimliğimiz çok ciddi şekilde oluşacaktı. Klasis, Uyum Kent, Garden'in karşısı Keltepe dediğimiz bölgede oluşacak yeni yerleşim alanlarıyla da yeni okul, cami, parkların, daha geniş yolların oluşması noktasında bu planları öngördük. Bu plan metropol ve kentsel sit alanı dahil olmak kaydıyla 150-160 bin nüfusu barındıracak bir plan.
"PLAN SORUNLARI ÇÖZMEK İÇİN YAPILIYOR”
Sahildeki Atatürk büstünün olduğu yere belediye taşlar döşedi, biz de asfalt dökmüştük zamanında ama kapımızı aşındırdılar ‘Burası bizim arsamız neden yol yapıyorsunuz?' diye. Yine Öğretmenevinin önündeki yerler kimi kamuya aittir, kimi şahsa aittir. Eski festival alanı şahıs arazisi. Biz orayı isteğimiz gibi kullanıyoruz, gece pazarı yapıyoruz, festivaller yapıyoruz. Ama vatanlar diyor ki ‘Bizim arazilerimizi istimlak edin.' Ama ona geldiği zaman da kamu diyor ki ‘Elimde para yok.' Bu planlar bu sorunları çözmek için yapılıyor.
"RANT VAR MI, YOK MU?”
Transfer alanlarında rant oluşuyor mu, oluşmuyor mu? Transfer alanlarındaki arazilerde kat artışlarını yaparken onlara bir imar hakkı vermiyoruz. İmar hakkını öbür taraftan geçecek arkadaşlara veriyoruz. Geri adım mı atacağız? Konulur bunlar da. Vatandaş mağdur olsun, yine birileri çıkar dere yatağına bir yatırım yapacağı zaman paralarını öderler, ondan sonra yaparlar. Olmayacaksa yine biz orayı yol olarak kullanalım, yine o kısıtlanmış arazileri o şekilde değerlendirelim, insanlar da mağdur olsun.
"TRANSFERİ KABUL ETMEDİĞİNİZ ZAMAN, İMAR ARTIŞI YOK”
İşin içerisinde hakem olarak da belediye olacak. Şimdi bu adamların hiç biri bu 10 dönüm yeri kabul etmedi. Ne vermişiz biz bu planlarda, 11 bin m² tarlayı yüzde 40 terk etmek kaydıyla 6 bin m² inşaat yapabilirsiniz. Temiz parseliniz olacak. Buraya 0,80 emsal vermeniz kaydıyla sadece 4800 m², maksimum 3 kat olmak kaydıyla inşaat alanı yapabilirsiniz hem K-1'de hem K-2'de hem de K-3'te. Bunun haricinde transferi kabul etmediğiniz zaman, imar artışı yok. Bilakis 5 bin m²'liydi 1983 planlarında inşaat alanı, şimdi 4 bin 800 m²'ye düştü.
Transfer nasıl yapılacak onu özellikle anlatmak istiyorum; Bir adamın yüzde 50 imarlı bir yeri var. Diyor ki benim burada 1000 bin m² temiz bir arsam vardı. Diyoruz ki bunun üzerine yüzde 50 daha koyalım, 500 m² inşaat değil 1000 m² inşaat alanı olarak bu konuda hareket et. Elinize imar hakkını aldınız istediğiniz yere gidebilirsiniz. İstediğiniz insanla anlaşabilirsiniz ama kat, ama maddi değeri karşılığında.
İmarı olan ve dere kenarı veya farklı yerde olan arazinin imar değeri aynı mı? 1666 m² tarla vasıflı, 1000 m² imarı olan bir yerin de yüzde 60'ını alarak K-1,2 ve 3 olarak adlandırılan bölgelere gidebiliyorsunuz. Tekelleşmeyi önlemek için K-1, 2 ve 3 olarak belirlenen yerlerin alabileceği maksimum transfer hakları da belirlenmiştir.
Bu uygulamada hakem Silivri Belediyesi'dir. İnşaat durumunu o düzenleyecek.
Transfer hakkı ile vatandaş yıllarca beklemeyecek. Kendi hakkını alması için belediye yol gösterici ve düzenleyici bir rol oynayacak.
Bu uygulama ilk defa Silivri Belediyesi'nde uygulanmıyor. Kadıköy Fikirtepe bölgesinde şu an uyguluyor, Arnavutköy Belediyesi epey bir mesafe kat etmiş, Üsküdar Belediyesi de hayata geçiriyor.
"KİMSE ENDİŞEYE KAPILMASIN”
Plan uygulamaya girdiği gibi binalar hemen ertesi gün yıkılacakmış gibi bir kaygı var. Plan bu projeler ne zaman gerçekleşmeye başlarsa, aynen burada görüldüğü gibi insanların kendi maddi anlamındaki ederleri verilmek suretiyle devlet adına ancak istimlak edilebilir. Bu formüllerden birisi. Ama şimdi biz bizeyiz burada, 2000 m² içerisinde 20-30 daire veya villanın olduğu yerde hepsini bu şekilde çözebilme şansımız yok. "Sahilleri ve dere kenarlarını açacağım” diyorsunuz her tarafı transfer alanı ilan etseniz bile karşılayamazsınız bütçesini. Bunlar kısmi kısmi uygulanacak projeler. Bizim iktidarımız döneminde sağ olsun İBB başkanımız parayı verdi 42 Trilyon'a dere çevresindeki binalar kamulaştırılarak, yıkıldı. Kimi mülk sahipleri anlaşarak, kimisi de mahkeme yoluyla emlaklarının değerini aldı. "Buralar yeşil alan oldu yarın binalarımız yıkılıyor” diye kimse endişeye kapılmasın. Zamanı geldiğinde bu konular anlaşılarak değerlendirilir, kimse mağdur edilmeden hayata geçirilir.
"PLANI MANİPÜLE EDEREK BİRÇOK YATIRIMIN ÖNÜNÜ TIKAMAYALIM”
Belediye Başkanından şunu rica ettim; Bu planı Mayıs ayına kadar toparlayalım. Özellikle merkez bizim için çok önemli. İmar yoğunluğunun düşürüleceği söylentisiyle acele olarak inşaata başlayanlar var. Mağduriyetler söz konusu. Kapı kapı dolaşarak dilekçeleri almayın. 3-5 bin tane dilekçe olduğu zaman ciddi bir süreç anlamına geliyor. Bu planı bu şekilde manipüle ederek birçok yatırımın önünü tıkamayalım. Gelin birlikte bu çerçevede el ele tutuşarak, hareket edelim. CHP İlçe Başkanı Mümin Tuğlu da beni aradı. Biz bu planı zaten savunuyoruz. Mağdur olan çarşı merkezi onların da imar haklarını geri verdik. İtirazları da değerlendirip sonuçlandıracağız, belediye başkanınızla konuşun bu çerçevede bu olayı bitirelim dedik. Ancak bakıyorum ki 3-4 gündür siteler dolaşılıyor, dilekçeler dağıtılarak itiraz edin düzeltelim diyorlar. Zaten düzelecek buralar. Ama bu kadar ciddi şekilde iğfal oluşturarak, kaos ve panik yaratarak bu plaza itiraz etmek doğru değil. İtirazları aldık, ben de de var 150 tane kadar. Değerlendirip, sonuçlandıracağız.
"BU PLANLA SİLİVRİ NEFES ALACAK, DEVLET YATIRIMLARININ ÖNÜ AÇILACAK”
Özetle şunu söylemek istiyorum; plan doğru bir plandır. Bu plan 30-40 yıl önce yapılması gereken ve Silivri'nin önünü açması noktasında da olması gereken bir plandı. Yaşanan yerlerde yapılan bu tür planların sıkıntıları olacaktır. Bu planın arkasında olduğumu bir kez daha belirtmek istiyorum. Silivri'nin kurtuluşu, geleceğine vizyon katma noktasında prestij bir niteliğe kavuşmasında bu çalışmanın önemli bir rol oynayacağına inanıyorum. E-5 Kuzeyini bitirdik yakın zamanda imara açılacak. Yine E-5 Güneyi bu istikametteki planların uygulamalarıyla Silivri ciddi şekilde nefes alacak ve devlet yatırımlarının önü açılacak.
ERSEVEN SAKİNLERİNE MESAJ
Özellikle Erseven Sitesi sakinlerine söylemek istiyorum; Siz oradan çıkmadığınız sürece sizi kimse çıkartamaz. Belediye Başkanı kendi de söylüyor "Burada sıkıntı var Bakanlığa yazdım dönüşüm yapılmasını önerdim” diye. Burada oturan vatandaşlar belediye başkanının o ihbarını da baz alarak gitsin güçlendirme izinlerini alsınlar, evlerinde otursunlar. 20 yıl sonra kim bu projeyi yapacaksa değerlendirirler.
Planlarda bir not var: Binaların ekonomik ömrü bitene kadar kimse sizi içinden çıkartamaz.
"HAŞA AYET DEĞİL BU PLANLAR, HATA VARSA DÜZELTİLİR”
Bir hata varsa biz bu planı düzeltiriz. Haşa ayet değil bu plan. O açıdan rahat olun. Keltepe'de, merkezde okul yapacak bir tane alanımız yok bu plan çıkmazsa. Kamu yatırımlarının önünü açmak için 1/5000'lik planın geçmesi şart. "Hayır bu plan içimize sinmiyor” dersek de kendi ayağımıza kurşun sıkmış oluruz bunu da ifade etme ihtiyacı hissediyorum.”
KÖYLERDE İNŞAAT İZNİ ALAMIYORUZ ŞİKAYETİ
"Köylerde inşaat izni alamıyoruz” serzenişinde bulunan bir vatandaşa cevap veren Karakaş; "Her yiğidin farklı bir yoğurt yiyişi var. Planlar bitti. Düzenleme yetkisi belediyede olduğu için onun çalışmasını bekliyoruz. 80 ada 3,5 yılda ancak açıldı” dedi.
"SİLİVRİ'NİN TARIM PLANLARI OLUŞTURULMAYA BAŞLANDI”
1/5000'lik planın hazırlanmasından sonraki süreçte Silivri'nin tarım politikalarını belirleyecek tarım planlarının oluşturulmaya başlandığına işaret eden Karakaş, "Yani yerleşik alan sınırındaki imar alanı sınırları dışında olan, özellikle köy ve beldelerde tarıma aktarılmış olan, Kargir yasasından faydalanmış fabrikalar var ise, ekolojik ve farklı tarım yapılarak teşvik alınabileceği planların yapımına başlandı. Bu da Silivri'de tarım sektörünün ön plana çıkmasında önemli bir uygulamadır. Çok yakın zamanda tamamlanacak ve Silivri'de ne yapacağı belli olmayan bir karış bile yer kalmayacak” dedi.
SAHİL İTİRAZLARI
Söz alan bir vatandaş planın sahilde yaşayan insanların aleyhine olduğunu belirterek, imkanı olan ve olmayan insanların oturduğu çevrelerde fark gözetilerek hazırlandığı, adaletsizlik olduğu yönünde görüşlerini dile getirdi.
KARAKAŞ: PLANLARDA RANT YOK
Karakaş sözlerini şöyle sürdü: "Selami Başkanın açıkladığı plan notu, yapılabilecek ihtimallerden bir tanesi. Burada mevcut kamulaştırma ve diğer bedellerini koyun, bütün Silivri'yi transfer alanı ilan edin, karşılayamazsınız. Bunun için bir bedel ödemek zorundasınız.
Diğer konuyu gelince, Başkanın yaptığı kooperatif olayını dönüşüm olduğunu ifade etmek için dile getirdim. O projeler doğrudur. 3 katlı Ortaçeşme'nin olduğu yerde 6 katlı Ak Işık Sitesi'nin orda yeşil alan, yollar terk ettirdiniz ve o bölgenin önemli sıkıntılarından birini çözmüş oldunuz.
Bizim derdimiz de bu, bu planlarda bir rant olayı yok. Transfer alacak alanlarda imar artışının olmadığını ifade etmek istedim, bunu da örnekleriyle gösterdim.”
"PLANLAR, İTİRAZ SÜRECİNDE”
Ak Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş, planın itiraz sürecinde olduğunu, toplumsal menfaat boyutunda toplantıda gündeme getirilen tüm konuların değerlendirileceğini söyledi. Karakaş, "İtiraz süreci hakla buluşma zaman dilimidir. Kimsenin duymadım, imza atarken görmedim, uzaktan baktım gibi bir aciziyet içerisinde bulunması ve bu çerçevede vatandaşlardan kaçması doğru bir hareket değil. Bu plana biz sahip çıkıyoruz derken günahıyla sevabıyla her şeyiyle sahip çıkıyoruz. Ancak 10 Şubat'tan sonraki süreçte bu planı bütün refleksleri değerlendirerek yeniden ıslah etme sürecimiz daha olacak. O zaman da bilgilendirme toplantısı yapacağız. İtiraz süreci bittikten sonra planlar kesinleşmiş olacak.
Merkezde 4-5 tane parsel birleşsin, 3-4 bin m2'ye yapılsın, ortaya adam gibi bir plaza çıksın. Altında otoparkı, iş yerleri ve yeşil alanı olsun. Prestijli bir yer meydana gelsin.”
Esra TATAR/Sevginar UYGUN