1976 yılında Londra dönüşü MİLLİYET gazetesinde çalışmaya başladım. Hem de rahmetli Mehmet Barlas ve Altan Öymen'in yanında. Her ikisi de çok kıymetlidir. Birini daha çok yeni kaybettik. Barlas'ın ailesine buradan başsağlığı dilemek isterim.
Bana her dönem destek olmuştur. Keza Altan ağabeyimde öyle.
MİLLİYET'te başladıktan bir süre sonra kulüp muhabirliğine başladım. St.Georg'lu olduğum İngiltere'de eğitim gördüğüm ve İstanbul'da ''Centre dı studı Italıanı''ye gidip 1.5 yıl İtalyanca öğrendiğim için yabancı hocalar ve yabancı oyuncular konusunda avantajlı oluyordum.
Galatasaraylıydım. Ama Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin de antrenmanlarına giderdim.
Fenerbahçe 1980'lı yıllarda çok üstündü. Beşiktaş biraz etkiliydi. Ama Galatasaray'ın adı geçmezdi. Ne zaman ki Galatasaray 1984 yılında Alman Milli takımından ayrılan Jupp Derwall'i Türkiye'ye getirdi durum değişti.
Galatasaray tırmanmaya başladı. Ana Fenerbahçe'yi bir türlü geçemiyordu. 90'ların ortalarına kadar geldi. Ama Fatih Terim ve ekibiyle başlayan 1996'dan sonra Galatasaray'a sanki bir ‘sihirli' el dokundu.
Arka arkaya alınan 4 şampiyonluk ardından UEFA kupası arkadan Real Madrid'i yenerek Avrupa Süper Kupası Galatasaray'ın Türkiye ve Avrupa'da ki çizgisini değiştirdi.2000'lı yıllar Galatasaray için çok umutlu gelmişti.
Gelelim Fenerbahçe'ye.
Fenerbahçe Azız Yıldırım ile 21. yüzyıla çok iddialı başladı. Dünyaca ünlü yabancı oyuncular derken Avrupa kupalarında başarılar da geldi.
Mesela bir Zıco dönemini kimse unutmaz.
Fenerbahçe'de Ali Koç Asbaşkanlıkla başladığı Fenerbahçe macerasını devam ettiriyor. Ama 4 yılı Aziz Yıldırım'a ait olmak üzere 9. yılı da şampiyonluğu kaybederek eli boş kaldı.
Hocası Jesus'a saygımız var.
Yaşı başı yerinde.
Ama 2022 Kasım ayından beri aklın başka yerde. Önce Türk futboluna salladı. Her şey masada bitiyor diye. Arkasından ekledi ''Türk futbolunu ben böyle beklemiyordum''
Ne zaman ki 8 Ocak geldi Galatasaray'a kendi sahanda üç farkla yenilince ayar biraz daha bozuldu.
Aklın ya Portekiz'de, ya Flamingoda. Sampaolı o işi de bozdu. Şimdi 10 milyon dolar teklifi aldığın bir Arap Milli takımını düşünüyorsun…
Bak hocam. Sen kıymetli bir adamsın. Ama bu ülke de bizim için kıymetli ve onurlu. Sen sahada boş yere '8' takla atan bir futbolcuyu Avrupa'da bir daha kulübün önünden geçirmezler. Bunu sen de biliyorsun.
Arda'yı boşu boşuna aylarca beklettin.
Emre'yi öyle.
Çünkü seyircinin sana döndüğünü anladın. Hemen sahaya sürdün. Ama geç oldu. Kurtaramadın.
Daha söylenecek çok şey var. Başkan Ali Koç'a gelmek istemiyorum. Çünkü onu severim.
Çünkü karısı bir taraftan, annesi bir taraftan ve etrafındaki gerçek dostları yani menfaat birlikteliği olmayanlar her bir ağızdan haykırıyorlar;
''Bırak artık şu işi ''
Hoşça kalın…