Ferhan Tezcan

Fatih Terim; Bir sonun başlangıcı mı?

1974 yılıydı. Galatasaray Adana Demirspor'un santrforu Fatih'in peşine düşmüştü. Adanalı bu genç yetenekte Galatasaray'da oynamak istiyordu. Zaten rahmetli babası Talat Bey yetiştirmişti onu.

Futbola çok düşkündü ve ciddiydi. Sanırım futbol şube başkanı olan Turgan Ece bu transferi gerçekleştirdi. Fatih Terim İstanbul'a geldi. Kalacak yer aradılar. Ama gerek yoktu. Yüzme takımında madalya üzerine madalya kazanan Adanalı Fahri vardı. Gayrettepe'de Fahri'nin evine yerleştirdiler Fatih'i. Böylece Türk futbol tarihinde önemli bir isim olan Terim'in İstanbul macerası da böyle başladı.

Takımın başında İngiliz Brian Bırch vardı. Fatih'in bir sonraki mevkii libero oldu. Çünkü tekniği yüksekti. Çabuktu. Orta boyuna rağmen iyi sıçrardı. Galatasaray savunması ona teslim edilmişti. Yavaş yavaş başarı merdivenlerini tırmanmaya başladı.

Fatih Galatasaray ile başarılara doğru yürüyordu. Milli takımada seçildi. Milli takımın 1979 yılında Almanya maçı vardı. Fatih kadrodaydı. Ama onu izlemeye gelen Almanlar vardı. Bir tanesi de o zaman Almanya'nın en üst düzey takımlarından Hamburger SV' idi. Maç bitti içlerinden bir tanesi ile buluştum. Almanca konuştuğum için yardım ediyordum. Hamburger SV Fatih Terim'e transfer teklifini iletti. Ancak Fatih Terim o dönem Almanya'da oynamak istemiyordu. Reddetti. Transferde suya düştü.

Fatih Terim için Türkiye'den de başka büyük kulüpler transfer teklifi öneriyorlar, ama Fatih Galatasaray aşkından bunu geri çeviriyordu. Galatasaray ona, o Galatasaray'a aşıktı.

İVİÇ GİTTİ FATİH KALDI

1984 yılıydı. Galatasaray'ın kadrosu zayıflamıştı. Teknik direktör İviç'di. Mayıs ayında yeni yönetim seçilmiş başkan Ali Uras olmuştu. Rahmetli Uras çok iyi bir tıp profesörüydü. Yönetimde Faruk Süren, Alp Yalman, Ergun Gürsoy, Özhan Canaydın, rahmetli Selçuk Uygur gibi güçlü isimler vardı. İviç bir gün yönetimle buluşmak istedi. Alp Yalman'ın ofisinde buluştular. Başkan Ali Uras, Alp Yalman, İviç, antrenör Günay Kayarlar ve menajer Naci Özkaya vardı. İviç kadronun yenilenmesini istiyor ve başta kaleci Simoviç olmak üzere İsmail gibi, Semih gibi, Yusuf gibi oyuncuları alınmasını istiyor, bir de ekleme yapıyordu. '' Fatih Terim '' e de jübile yapalım. O da benim yardımcım olsun ''

Bu son söz toplantı odasında buz gibi bir havanın esmesine neden olmuştu. Yönetim bunu Alp Yalman'ın kendisine iletmesi konusunda da karar aldı.

Aksam 20 sularıydı. Evdeydim. Bu toplantıda bulunanlardan biri aradı. Şaka yapıyor ve '' Uyuma kardeşim '' diyordu. Sonra gerçeğe döndü ve olayı bir bir anlattı. Ben arabama atladığım gibi Gazeteye gittim. MİLLİYET'te çalışıyordum ve Türkiye'nin en saygın ve tirajı yüksek gazetesiydi. İçerde rahmetli İslam Çupi dışında pek kimse yoktu. Yazımı yazdım. Başlığını da İslam Çupi attı ''Fatih'e jübile teklifi ''

Ertesi gün antrenmana gitmemiştim. Saat 11 gibiydi. Telefon çaldı. Fatih Terim'di. Ağzından şu sözler döküldü:''Ferhan yazını okudum. Sabah Florya'yı terk ettim. Bundan sonra gitmiyorum. İstersen yanıma gel '' Ben foto muhabirimi alıp Fatih Terim'in eşofman '' sattığı Osmanbey'deki mağazasına gittim. Ortalık karışmıştı. Başkan Ali Uras açıklama yapıyor '' Haber doğru değil '' diyordu. Fatih Terim gazetecilere '' Ferhan Tezcan'a inanıyorum. Yönetime inanmıyorum '' diye karşılık veriyordu. Baktılar olmadı akşama doğru Başkan Ali Uras yeni açıklama yaptı '' Evet böyle bir karar aldık. Ama şimdi vazgeçtik. Fatih Terim seneye de bizimle.''

Lig bitti İviç bir '' dümen '' yapıp Galatasaray'dan ayrıldı. Ama Fatih Terim takımda kaldı ve bir yıl daha futbol oynadı.

HOCALIKTAKİ BÜYÜK BAŞARILAR

Fatih Terim kendini yetiştirmesini bilen '' hırslı '' biriydi. Yenilgiyi hiç kabullenmezdi. Yani sicili bozuk diyorlardı ya. Oysa bu lafları hep karakterinin düzgünlüğünden yiyordu. Oysa '' karakter '' düzgünlüğü bunu mu gerektirirdi. Önce Ümit milli takımı ile Akdeniz oyunları şampiyonluğunu yakaladı. Hem Ümit takımında çalışıyor hem de A milli takımda Sepp Pıontek'in yardımcılığını yapıyordu. Sonra A milli takımın başına geçip Türkiye'yi tarihinde ilk kez Avrupa Şampiyonasına götürmüştü. Şampiyona bitti. Fatih Terim'i Galatasaray'ın başına getirdiler.

Tam dört şampiyonluk üst üste alındı.

O zamanki İtalya başbakanı Berlusconı'ydi. Aynı zamanda Milan kulübü başkanlığı da yapıyordu. Fatih orada da iyi başladı ama teknik direktör Ancellottı'nın başını çektiği ve futbolcu Maldini, babası Cesare Maldini, Inzaghi, Pirlo gibi oyuncuların katıldığı ' komplo'' ya kurban gitti ve İstanbul'a döndü.

Gene Galatasaray'ın başına geçip nice şampiyonluklar yaşadı. Taaki bu sezona kadar

FATİH TERİM KÖŞESİNE ÇEKİLMELİ Mİ?

Fatih Terim bu yıl yorgun, moralsiz ve çaresiz. Transfer ettiği bazı oyunculardan istediği verimi alamaması onu çaresiz bıraktı. Falcao transferinde istekli olmadığını biliyorduk. Nzonz'ide aradığını bulamamıştı. Kaleci Muslera'yı kaybetmişti. Andone'yi kaybetmişti. Belhanda futursuzdu. Feghoulı verimsizdi. Onyekuru Monaco'nun oyununa gelmişti. Lemina sakatlanıyordu. Jımmy Durmaz '' sıfırdı '' Luyındama kayıptı. Marıano yetersizdi.

İşte böyle bir ortamda Fatih Terim'de yoruldu.

Benim görüşüm hiç olmazsa Fatih Terim bir yıl bile olsa futboldan çekilmeli ve dinlenmeli. Ancak bu şekilde eski Fatih Terim olup, tekrar Galatasaraylılara güzel günler yaşatabilir.

YORUM YAP