Eğitim-Sen, Köy Enstitüleri Ruhu İçin Ankara Da

Eğitim-Sen, Köy Enstitüleri Ruhu İçin Ankara Da

18.04.2010 10:32:37

Köy Enstitülerin, 70. yılını kaydeden Eğitim Sen Silivri Temsilciliği, şu açıklamada bulundu: “Köy Enstitüleri, Anadolu’nun birer aydınlanma meşaleleri olarak 17 Nisan 1940’ta kuruldu. Bugün Köy Enstitülerinin 70. kuruluş yıldönümü kutlanıyor. Köy Enstitüleri aydınlamanın taşıyıcısı olmuştur. Eğitimi yalnızca bilgi verme süreci olarak görmeyen Köy Enstitüsü hayatın tamamını kapsayan bir eğitim sürecini hayata geçirmiştir. Bugün dahi öğrencileri okutulmaktan kaçınılan dünya ve Türk edebiyatına ilişkin klasikler eğitimin temel kitapları olmuştur. Köy Enstitüleri’nin kapatılması bu anlamda aydınlanma sürecinin durdurulması anlamına gelmiştir. Köy Enstitüleri, bugün hurafelerle doldurulmaya çalışılan gerici eğitim anlayışına karşı aydınlanmacı eğitimi, ticarileştirilen/halkla bağı kopartılan eğitim anlayışına karşı da toplumcu eğitim anlayışını işaret eder.  Eğitim Sen laik, demokratik, bilimsel, çağdaş eğitimden yana mücadelesinde Köy Enstitüleri’nin aydınlanmacı anlayışından güç almakta, onu sahiplenmektedir.

Köy Enstitüleri yalnızca öğretmen yetiştiren kuruluşlar olmayıp, bulunduğu çevreyi araştıran, geliştiren ve çevrenin kalkınmasını da üstlenmiş kurumlar olarak ortaya çıkmıştır. Bu anlamda yerine getirdiği işlevin önemi tartışılamaz. Köy Enstitüleri kırsal yörede toplumsal, ekonomik ve kültürel kalkınmayı sağlamak; bu alanda ilgili gerekli elemanları yetiştirmek için kurulan yapılar olmuştur. Bu dönemde köy çocukları eğitildikten sonra köylerine tarımda, işte, sanatta, zenaatta ve sağlık alanlarında öğretmen olarak geri gönderilmişlerdir.

Çok değişik ve çarpıcı bir girişim olan Köy Enstitüleri hareketi belki de dünyaya örnek bir projedir. Ne yazık ki önemi halen yeterince anlaşılamamıştır. Köy Enstitülerinin başlıca amacı kırsal alanı kalkındırmak, köylüyü eğitmek ve eğitmenlerle köylüyü üretici duruma getirmekti.

Köy Enstitülerinde yaşam, dönemin öğretmen ve öğrencilerinin anlatımı ile tam “birliktelik, katılım, yetki” ve "sorumluluk" eksenlerine oturtulmuştur. Enstitülerde kararlar yönetici-öğretici-öğrenci üçlüsünün katkı ve onayıyla alınmıştır.

Köy Enstitülerine eğitim anlamında yüklenen sorumluluk ağır ve anlamlıdır. Köy Enstitülerindeki anlayış o dönemde "Eğitim, üretim içindedir" şiarıdır. Hep beraber ülkeyi kalkındırmak için üretmek ve hayata birlikte bakmaktır.

O döneme ülkemizin karşı karşıya bulunduğu zorlu koşullar ve uluslararası dinamiklerin ülkemiz üzerinde kurdukları psikolojik etkinin sonucu köy enstitülerin soğuk savaşa kurban edilip kısa sürede kapatılarak tarihin raflarına kaldırılmıştır. Bunu takip eden süreçte ülkenin aydınlık geleceğinin eğitim projesi önce yatılı öğretmen okullarına, sonra yatılı okula, sonra da normal lise eğitimine zamana yayılarak bertaraf edilmiştir.

Bugün öğretmen yetiştirmeden başlayarak eğitim sisteminin yaşadığı pek çok sorunun kaynağında Köy Enstitülerinin kapatılması yatmaktadır. Köy Enstitülerinin kapatılması ülkemizdeki aydınlanma sürecinin durdurulması ve demokratik işleyişin sekteye uğratılması anlamına gelmiş, genel anlamda da demokrasimizin derin bir yara alması sonucunu doğurmuştur. "Aydınlanma ocaklarının" tamamen kapatıldığı 1950’li yıllar ayni zamanda Türkiye gericiliğin, bağnazlığın safına siyasi iktidar eliyle geçtiği yıllar olmuştur. Enstitülerin kapatılması Türkiye’nin aydınlanma tarihinde gericiliğin zaferi olarak yerini almıştır.

Eğitim Sen Köy Enstitüleri’nin ilerici, demokrat ve aydınlanmacı geleneğine sahip çıkmaya devam edecektir.”

YORUM YAP