Siyaset dışında başka hiçbir yerde bu iki durumu birbirine karıştıramazsınız. Bir cenaze kalkarken, aynı yapı içinde başkalarının düğün dernek kurduğunu da söz konusu politik çıkarlar olmadığı sürece göremezsiniz. AK Parti Silivri İlçe Teşkilatının son danışma meclisi resimlerini görünce aklım buna takıldı? Bir düğün mü var, cenaze mi?
Dilek Demiral’ın görevde kalması çok kolay. Gidişatını olumlu yöne çevirmesi zor olan. Değişim ve tazeleme olmadan dinamizm ile heyecanını kaybeden bir yapıyı hareketlendirmek çok zor. Konuşarak motivasyon Demiral’ın henüz ustalaştığı şey değil. AK Parti’nin ilçe başkanı kendini motive etmekte zorluk çekerken, umutsuzluğa kapılmış bir teşkilatı ayağa kaldırması zor. İstek ve niyet önemli kuşkusuz ancak kesinlikle yeterli değil.
Rıfat Kutlu’nun çıkışlarını gördükçe ilçe başkanının yapması gerekenler çıtası altında oluşundan daha çok emin oluyorum. Görmek istediğim de bu değil, aslına bakarsanız. Meclis grup sözcüsünün ilçe başkanından daha etkili yerel yönetim ve siyaset söylemlerini ortaya koyması hoş değil.
Karakaş, kurultay delegeliği görevini yerine getirmediği eleştirilerinin ardından, aktif siyaseti bıraktığı açıklamasının gölgesinde danışma meclisinde yerini biraz çekingen aldı. Hüseyin Turan’ın da aktif bir siyasi görevi yok şu anda o da oradaydı. Tabi onun siyaseti bıraktığı ile ilgili ne bir kararı, ne de açıklaması yok.
Karakaş da siyaseti bıraktı ama siyasetin onu bırakmayacağını hissettiği ölçüde kendine ne kadar değer verildiğini görmek için. Bir bakıma ‘tacını istemiyorum’, ‘hamallığını yaparım’ diyor Karakaş, siyaset ile ilgili ilişkisi adına kamuoyuna.
Aklı ile kalbi arasında kalıp ne yapacağını bilmeyen aşıklar gibi… Sevmek, sevilmeyi beraberinde getirmiyor her zaman ne yazık ki… Karşılıksız aşk katastrofası : )
AK Parti’de hatlar da kafalar da karışık; duygular net yalnız : )
Silivri ile baş etmek zor; hele söz konusu olan AK Parti olunca. Ee, önümüzde ilçe kongresi, ardından genel seçim var, yani bu haliyle suların durulmasına imkan yok!
Rıfat Kutlu’nun yerel yönetim ve siyaset konularına hakimiyeti çok hoşuma gidiyor da üzerine fazla yüklenilirse erken kaybederiz kendisini diye korkmuyor değilim. Kolay lokma olmaz ama harcanırsa da bundan sonraki süreçten sonra kimseye faydası olmaz.
BOĞLUCA; YILAN HİKAYESİ…
Boğluca Deresi ıslahında 5 seneyi geride bıraktık. İBB’nin anlamadığı bu rezalet bitmediği sürece hizmet konusunda ilçe halkından geçerli not almalarına imkan yok. Bir aylık, bir yıllık gecikmeyi anlatırsınız ama üç yıllık gecikmeyi haklı çıkartacak hiçbir gerekçe olamaz. Değil tarihi miras, tarihi kepazelik olarak algılanır söylediğiniz bahaneler. Oy verdi/vermedi gibi absürt tartışmalara girmeye ise hiç gerek yok. Herkes istediğine oy verir, kamuya karşı sorumluluklarımızı kuzu kuzu yerine getirmeye devam ettiğimize göre. CHP’li yerel yönetimin üniversite protokolleri ve ihale başarısızlıkları hakkındaki itham Boğluca’nın halini düşününce inanın çok hafif kalıyor. Yani bu kafa ve durumda CHP Silivri’de kendi yapamadıklarıyla değil AK Parti’ninkilerle iktidar kalmaya devam eder.
AK Parti’nin de CHP’nin de yapamadıklarını tartışıyoruz. Ve AK Parti’ninkiler önem açısından ve bahane kabul edilmezlik bakımından önde gidiyor.
