Handan Demirkıran

Çocuk istismarı...

Son zamanlarda ülkemizde sık rastladığımız çocuk istismarı haberleri, bu konuyla ilgili endişelerimizi günden güne arttırmaktadır. Ne yazıktır ki bu istismarlar çoğunlukla çocuklarımızın etrafındaki kişiler tarafından gerçekleşmektedir. Hatta çocuklara daha yakın olabilmek adına bazen çocuklarla ilgili işleri bile tercih edebilmektedirler.
İstismar fiziksel şiddet, ihmal, cinsel istismar ve psikolojik şiddet olmak üzere bunlardan bir ya da birkaçı olacak şekilde kötü muameleye kalınmasıdır. Gelişmekte olan çocukların istismarının daha fazla görülmesinin nedeni, kendilerine yapılan kötü muameleyi anlayabilecek yeterli yaşam deneyimine sahip olmamalarından kaynaklanmaktadır.
Bu yaştaki çocuklar cinsel olarak sömürülme, fiziksel şiddet gibi kötü muamelelere maruz kalabilmekte ve bu durumdan etkilenebilmektedirler. Yapılan araştırmalarda istismara uğrayan çocuklar, istismara uğramayan çocuklara göre yetişkin olduklarında anlamlı derecede daha fazla şiddet davranışında bulundukları görülmüştür. Bu açıdan, istismar edilme ilerideki şiddet davranışlarının habercisi olabilir. Bu döngü bize istismarın etkilerini ve bu etkileri düzeltmenin sadece çocuğun psikolojik sağlığı değil, aynı zamanda olası bir şiddet döngüsünü engelleme açısından da önemli olduğunu göstermektedir. Gelişmekte olan bir çocuğun istismara uğraması, ona ilerdeki ilişkilerinde problem yaşama riskini yükler.
İstismar sadece çevreden kaynaklanmayabilir. Bazen aile içerisinde görülen ihmallerde çocukta istismara yol açabilir. Özellikle bebekler gözetim eksikliği nedeniyle yeterli beslenememe, hazır bezden dolayı isilik çıkarma, deri yanmaları ve dikkat edilmediğinde yaralanma, incinme gibi pek çok ihmale karşı zayıftırlar. Başka bir istismar şeklide ebeveynin, çocuğunun hasta olduğunun düşünülmesi için çocuğun semptomlarını çarptırmasıdır. Ebeveynler kendi ihtiyaçlarıyla boğulmuş olduklarında çocuklarının bakımından kaçmak isteyebilirler ya da sağlık personelinin onayını almak, ilgisini çekmek isteyebilirler.
Çocuğun istismarı ile ilgili önemli noktaları şöyle özetleyebiliriz:
 İstismarcı anne babalar genelde duygularını kontrol edemeyen, katı, sosyal ilişkileri ve iletişim yetenekleri zayıf, tatminsiz, bireysel memnuniyetlerini her şeyin üstünde tutan, benmerkezci kişilerdir.
 Çocuğa istismarda bulunan kişiler yoğun aşağılık duygularına sahip, kendilerini değersiz ve sevilmeyen olarak gören bireylerdir. Bu kişiler dürtüsel hareket eder ve kendilerini yönetemezler. Sorunlardan kaçarak, hazza yönelik yaşamayı tercih ederler.
 Ev içi şiddete maruz kalan çocuğun istismarcı olma riski yükselmektedir.
 Mutsuz çocukluk geçirmiş, çocukluğunda istismara uğramış, alkol veya madde bağımlısı, kaygı düzeyi yüksek, depresyon ve kişilik bozukluğu gibi ruhsal sorunları olan anne ve babası arasında şiddetli geçimsizlik ya da tek ebeveynle yaşamış kişilerde istismarcı olma riski daha yüksektir.
 Yoksulluk ve işsizliğin yoğun olduğu toplumlarda çocuğa şiddet ve istismar artmaktadır.
 İstismar vakalarının %70' inde fail tanıdık biridir.
 Cinsel istismar vakalarının yarısı aile içindedir. %20-25 olgu ise ensesttir.
 En riskli yaş grubu 5-12 yaşları arasıdır.
 İstismar %70 kızlara olmaktadır.
Çocuğunuzu cinsel istismardan korumak için çocukla sıcak, açık ve güven dolu etkili bir iletişiminiz olsun. Çocuğun bakımını bir başkasına devrederken, ne kadar tanıdık ve güvenilir biri bile olsa tedbiri elden bırakmayın. Aşağıdaki basit güvenlik mesajlarını cinsel unsurlara odaklanmadan, sakin ve kontrollü biçimde çocuğunuza yaşına uygun bir dille iletin:
 Tanıdığımız biri olsa bile, biri seni evine davet ederse mutlaka bize haber vermelisin.
 Birinin sana vereceği şeker, oyuncak gibi hediyeleri bizden habersiz kabul etmemelisin.
 Vücudun sana aittir ve onu korumak senin hakkındır.
 Tanıdığımız biri bile olsa kimse sen istemeden seni öpme, kucaklama, sarılma, dokunma hakkına sahip değildir.
 Seni rahatsız eden, korkutan, üzen her davranışı bize anlatmalısın.
 Dudaklarımız, göğüslerimiz, popomuz, bacak aramız vücudumuzun özel bölgeleri olup, buralara bakmaya ve dokunmaya anne dışında kimsenin hakkı yoktur. Böyle bir istekle karşılaşırsan kimseye izin vermemelisin.

***

Her şey çocukla başlar; sevgi dolu bir dünyada, sevgi dolu çocukların yetişmesi dileğiyle...

YORUM YAP