CHP Grup Sözcüsü Melih Yıldız, Silivri Belediyesi Haziran Meclisinde söz alarak Millet İttifakı adına Atatürk'e yönelik gündemdeki son saldırıyı şiddetle kınadı ve müsebbibini lanetledi.
CHP Grup Sözcüsü Melih Yıldız, Millet İttifakı adına Silivri Belediye Meclisi Haziran Ayı birinci birleşiminde söz alarak Atatürk'e hakaret iddiasıyla gündemde olan Ayasofya Camii İmamı Mustafa Demirkan olayı hakkında görüşlerini şöyle yansıttı:
“BU HADSİZ SALDIRILAR TOPLUMUMUZUN DEĞERLERİNİ ZEDELEMEKTE”
“Kurtuluş savaşımızın Başkomutanı, Cumhuriyetimizin kurucu lideri ve ilk Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk'ün şahsiyetine ve tarihi geçmişine yönelik özellikle son dönemde artan saldırıları üzüntü, öfke ve milli birliğimiz açısından endişeyle takip ediyoruz. Sistematik ve bilinçli bir şekilde yapılan bu hadsiz saldırılar toplumumuzun milli ve manevi değerlerini zedelemektedir.
“KINIYOR VE LANETLİYORUZ”
Bu kapsamda, 28 Mayıs 2021 Cuma günü Ayasofya Camii'nde düzenlenen, devlet erkânının da bulunduğu bir programda, İmam Mustafa Demirkan'ın, Kurucumuz ve kurtarıcımız Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü ima ederek kullandığı ifadeleri şiddetle ret ediyor, Millet İttifakı olarak kınıyor, lanetliyoruz.
“İSTANBUL'U KURTARAN DA, DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINI KURAN DA ATATÜRK”
‘'Dervişin zikri ne ise, fikri de odur'' atasözü bu zihniyete uygun bir ifadedir. Bu düşüncenin sahipleri ve savunucularına hatırlatmak isteriz ki, vaaz verdiğiniz Ayasofya'nın içinde bulunduğu İstanbul'u, 6 Ekim 1923'te düşman işgalinden kurtaran da, Diyanet İşleri Başkanlığını kuran da, hatta kutsal kitabımız Kuranı Kerim'i cebinden parasını ödeyerek Türkçe meale çevirten de Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür.
“ATATÜRK VE SİLAH ARKADAŞLARINA PERVASIZCA HAKARET EDEN ZİHNİYETİ UNUTMAYACAĞIZ”
İstanbul, emperyalist devletlerin işgali altındayken milli mücadeleyi başlatan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları için ‘'Katli vaciptir'' diye fetva veren yerli işbirlikçileri unutmadığımız gibi günümüzde onların torunları olan ‘'Keşke Yunan kazansaydı'' diyen hatta Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarına pervasızca hakaret eden bu zihniyeti de unutmayacağız!
Herkes çok iyi bilmelidir ki bu topraklarda Mustafa Kemal için “katli vaciptir” diye fetva veren yerli işbirlikçiler çıkmışsa da bu zihniyete karşı ‘'Her kim ki Mustafa Kemal ve Kuvva-i Milliye aleyhine fetva verip, düşmanlık yapar bilin ki, onların damarlarında kâfir kanı akar'' diyen Sütçü İmamlarımız da var bizim.
“ATATÜRK'E SALDIRI KABUL EDİLEMEZ”
Görevi dini eğitim ve bilgiler vermek, Müslümanlığın emrettiği hoşgörü ve kardeşliği anlatarak topluma birlik beraberlik mesajların yaymak olan bir din görevlisinin, Türkiye'nin ortak değeri olan, bugünkü vatan topraklarımızı ve özgürlüğümüzü borçlu olduğumuz Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'e ağza alınmayacak ve iftira niteliğindeki sözlerle saldırması kabul edilemez.
Son dönemde ne Müslümanlıkla, ne din adamlığıyla bağdaşmayacak şekilde bu milletin kırmızıçizgisi olan, kurtarıcımız ve cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e özellikle kutsal ibadethanelerimiz olan camilerimizde verilen vaazlarda yapılan saldırılar dikkat çekici bir şekilde artmaya başladı.
Milletin ibadet için, huzur bulmak için geldiği camilerimizden toplumun ortak değerlerine, özellikle de Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'e yönelik çeşitli tarz ve yöntemlerle saldırıda bulunanlar, kendi geçmişlerine, tarihlerine, Atalarına, ihanet etmiş olurlar.
“ATATÜRK'E VE CUMHURİYETİMİZE KARŞI YAPILAN SALDIRILARDAN, EN BÜYÜK ZARARI İNANCIMIZ GÖRMEKTE”
Atatürk'e ve Cumhuriyetimize karşı yapılan saldırılar, Ulusal ve Milli değerlerimizi hedef alan, hakaret edenler bilsinler ki en büyük zararı yine inancımız görmektedir. Camilerimizin kutsal ruhuna, varoluş amacına uymayan bu saldırılar karşısında dini bütün, inançlı müminlerde büyük üzüntü duymakta, rahatsız olmaktadırlar.
“HUKUKUN BU SALDIRILAR KARŞISINDA GEREĞİNİ YAPACAĞINI UMUYOR, TALEP EDİYORUZ”
Millet İttifakı Meclis grubu olarak biz, Atatürk'e yönelik hakaret ve saldırıları, şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Ortak tarihimize, değerlerimize, toplumumuzun kırmızıçizgilerine ve hassasiyetlerine ihanet içinde bulunanlara karşı, hukuki mücadelemizi vereceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz. Millet adına hukukun bu saldırılar karşısında gereğini yapacağını umuyor, talep ediyoruz.”
