Amaç Üzüm Yemek Değil, Bağcıyı Dövmek

Amaç Üzüm Yemek Değil, Bağcıyı Dövmek

30.07.2009 10:29:54

Silivri'nin yeni yerel yönetiminin 4 ayını değerlendiren Turan, kendi dönemine ilişkin iddiaları cevaplandırdı. Turan, Başkan Işıklar ve CHP'li yerel yönetimin kendi ekip ve dönemine ilişkin eleştirilerini haksız bulduğunu belirtirken, "Bunların amacı üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek" diye konuştu.

Silivri Belediyesi Eski Başkanı Hüseyin Turan, halefinin açıklamalarına yanıt verdi. Kendi döneminde Silivri'ye yapılan yatırım ve hizmetler konusunda hatırlatmada bulunan Turan, yeni yerel yönetimin başındaki isme bilerek, araştırarak konuşma önerisinde bulunurken, "Amacımız Silivri'nin daha iyi noktalara gitmesi" dedi.

Açıklamalarda bulunan Turan, basın mensuplarının sorularına da yanıt verdi. İşte Turan'ın, Işıklar dönemi ve açıklamalarına ilişkin değerlendirmesi:

"Silivri Belediye Başkanımız geçen gün 100 günün değerlendirmesi ile ilgili bir toplantı yaptı. Gerçi 100 gün değil, 120 gün oldu. Bu 120 gündeki değerlendirmeyle ilgili esas dikkatimizi çeken konu, söz konusu zaman zarfında ne yaptığı, yapması gerektiği ile ilgiliydi. Onları anlatması gerekirdi. 120 günde yaptıklarıyla ilgili hiç bir şey yok maalesef. Medyaya baktığımızda 120 günde "şunları şunları yaptım" denilen bir şeyi görmedim ve okuyamadım.

"AMAÇ ÜZÜM YEMEK

DEĞİL, BAĞCIYI DÖVMEK"

Hatırlatmak istiyorum. İnsanın hafızası çok çabuk unutuyor. Hatırlayın 2004 yılında 100 gün toplantısı yaptığımızda biz dergi bastırmıştık. 100 günde neler yaptık, neleri çözdük diye. Bunların değerlendirmesini dergiye sığdırmıştık, sizlere dağıtmıştık. Bunları bütün Silivri kamuoyuna bilgilendirme şeklinde yapmıştık. Ama burada görüyorum ki gerçekten amaç üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek. Ve bağcı 50- 100 yıldır Silivri'ye yapılmayan yatırımları getirmiş ekip. Eleştirileri haksız ve bir o kadar da yersiz olarak görüyorum.

"AMACIMIZ, SİLİVRİ'NİN

DAHA İYİ NOKTAYA GİTMESİ"

Amacımız Silivri'nin çok daha iyi noktaya gitmesi, yatırım yapılması, hizmet gelmesi ve bu hizmetlerden hepimizin faydalanması. Yeni seçilen Belediye Başkanın da şunu yapması gerek: İlçesine, kentine daha çok nasıl hizmet edebilir kavgası içinde olmalı. Buradaki amaç hizmetin olmadığını, yapılmayacağını gösteriyor.

"BAŞKAN, 120. GÜNDE NEYSE

1825. GÜNÜNDE DE O OLACAK"

Hani atalarımız der ya: "Bir çocuk 7'de neyse 70'inde de odur."  Silivri Belediye Başkanı 120. günde neyse 1825 inci gününde de aynı olacağının göstergelerinden birisi olarak önümüzde duruyor.

2004 yılında Başbakanımız, "İlk 100 günde, 6 ayda ne yaparsanız o hızla gidersiniz. Bunu kendinize üslup, yol olarak belirleyin" demişti. O hız, şevkle ve heyecanla gece gündüz çalışarak Silivri'ye tarihinde görülmemiş hizmetleri yaptık.

Bugün Silivri'de yaşayan bütün partili partisiz, AKP'den, CHP'li, MHP'lisinden, DP'liye, Anavatan'lıya kadar, herkes bizim dönemimizde Silivri'ye gelen hizmet ile yatırımların büyüklüğünden ve Silivri'nin bir çok probleminin bu zaman zarfında çözüldüğünü söylüyor.”

"IŞIKLAR, KAMU KURUMLARINA

BORÇLARI ÖDÜYOR MU?"

Belediye Başkanına birkaç konu ile ilgili cevap vereceğim, haksız yaptığı eleştirilerle ilgili. Borçlar konusuna öncelikle değineceğim. Sayın Işıklar'a soruyorum, "Şu son 4 ayda kendisinin Belediye Başkanı olduğu dönemde kendi dönemimde Belediyeye tahakkuk eden borçlarını ödedi mi?

SSK borçlarını, vergi borçlarını, kültür ve katkı payını ödedi mi?

Kendisi de ödemedi. Birçok belediye resmi kurumlara olan borçları ekonomik sıkıntısında dolayı ödeyemiyor. Biz de bir bölümünü ödedik bir bölümünü ödemedik.

Işıklar'a soruyorum, "Geçmiş dönemde danışmanlık yaptığı Cumhuriyet Halk Partili Çorlu Belediyesi'nin borcu ne kadar? CHP'li Büyükçekmece, Avcılar Belediyesi'nin borcu ne kadar?" Bunları bir araştırsın. Araştırdıktan sonra inanıyorum ki gelip özür dileyecek bizden.

Borçlu olmak ayıp bir şey değil.

"2004'TEKİ BORÇ 1 DEĞİL, 7 TRİLYONDU"

Bir yanlışı var, biz 2004 yılında belediyeyi devir aldığımız zaman o dönem borcu 1 trilyon 400 milyar değildi, 7,2 trilyondu kayıtlarda var. Bunu çıkartan da biz değiliz. Şu anda Hesap İşleri Müdiresi olan Nesrin Yalım. Bizim de Hesap İşleri Müdürümüzdü.

Hiçbir zaman yalancı çoban olmamak, doğruları konuşmak gerekir. Doğruları konuşmak artı olarak kişiye kazandırır. Kıymetli, değerli, sözüne inanılır kişi olur.

"GİZLİ SAKLI BİRŞEY YAPILMADI"

İSKİ' ye alınan işçilerle ilgili söylemi var Sayın Işıklar'ın. 890 kişi zaten İSKİ'de iş yapan kişiler. Hizmet alım ihalesi şeklinde İSKİ'de çalışan insanlar onlar. Bu insanların bir belediye üzerinden devredilmesi gerekiyordu, bu devredilme işi de o zaman Silivri Belediyesi 5216 sayılı yasa ile birlikte katıldığı için alt yapısı devredilirken Silivri Belediyesi'ne bir günlük girdi ve bir gün sonra çıkarıldı. İSKİ' ye devredildi, yapılan işlem bu.

"IŞIKLAR OLAYLARI ÇARPITIYOR"

Işıklar, olayları çarpıtıyor. Başkan, '1 trilyon 400 milyarlık ceza gelme durumu var' diyor, yok arkadaşlar 8 bin TL ceza geldi, o ceza ödenecek. Aslında Hukuk Servisi'ne sorsa 'Bu borcun durumu ne olur?' diye kendisine çok net bir şekilde bilgi verilecektir.

Yine köylere alt yapıya bizim belediyenin üzerinden devredildi işçiler. Bizim belediyenin mevcut işçileri İSKİ'ye devrederken, alt yapıya devrederken bunlar yapıldı. Bimtaş'ın işçileri de bizim üzerimizden devredildi. 890 kişiyi biz ne görüyoruz, ne tanırız, ne biliriz. Geldi liste encümen kararıyla girdi çıktı ve bunu kamuoyunun gözleri önünde yaptık, hiçbir kararı saklamadık ki! Yani encümen kararları saklı değil, herkes bizim belediye sitesine girdiği zaman görebilirler.

"YALAN SÖYLÜYOR"

Kültür varlıklarının projelendirmesi ile ilgili "başvurmamışlar" diyor. Burada da yanlış konuşuyor, çarptırıyor, üzülerek söylüyorum yalan söylüyor. 17 tane tarihi binanın restorasyon projesi ile birlikte ilk defa Silivri tarihinde 1 trilyon 200 milyar para alındı ve projelendirme ile ilgili büyük bir bölümü Anıtlar Kurulu'ndan geçti. O para oraya kullanıldı. Başvuruyu yaptık, ikinci etabı var, devam ediyor şu anda. Bunların yeniden restorasyon proje yapım ve inşaat bedelleri için paralar alınacaktı. Yaklaşık 2 hafta önce İl Özel İdaresi'ni ziyaret etti Başkan, bizim işlerin devamı için, hangi safhada olduğunu görmek adına. Yardım talep etmek için gitti. Ama bu mantıkla bu işleri zor yapar diye düşünüyorum. İnşallah yapar, biz de seviniriz.

"BİR KURUŞ HARAM LOKMA

BOĞAZINDAN GEÇEN, CEBİNE GİREN,

EN ADİ VE ŞEREFSİZ İNSANDIR"

Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yedirmedim, hiç kimseye ve hatta dikkatinizi çekmiştir bütün basın toplantılarımda şunu söylüyordum arkadaşlar: "Bir kuruş haram lokma yiyen, boğazından geçen, cebine giren en adi ve şerefsiz insandır. Bazıları bundan anlıyor başka yoldan anlamıyor.

"DÖRT AYDIR BOL BOL ÇİÇEK DİKİLİYOR"

Ben dikkat ediyorum arkadaşlar son dört ayda bol bol çiçek dikiliyor. Çiçek dikilirken 35 kuruşluk çiçekler niye 3-5 katına 150 kuruşa alınıyor. Park Bahçe işçileri sağda solda yatarken niye şirketin işçilerine ektiriliyor, diktiriliyor. Bir sürü işçi var, al onlara diktir.

"SİLKENT BİZİM DÖNEMİMİZDE KENDİNE GELDİ"

Kendi döneminde Işıklar'ın Silkent'i yönetirken, bakkal defteri gibi hesap tuttuğunu biliyoruz. Silkent'te küçük kağıtları imzalayarak para aldıklarını biliyoruz. Makbuzları var. Eğer isterse kendilerine ibraz edebiliriz. Esas biz göreve geldiğimizde ekonomik olarak bitmişti. Silkent bizim dönemimizde kendine geldi. Şunu özellikle belirtmek istiyorum arkadaşlar. Belediyeyi devraldıktan sonra müfettişler Silkent'i incelerken bizim Silkent'i yöneten arkadaşlara soruyorlar, "Biz inceledik diye mi bu hesaplar böyle derli intizamlı tutarlı yoksa her zaman mı böyle?" "Her zaman böyle" demiş. İstediğiniz zaman bilgisayara girip baktığınızda istediğiniz evraka bakabilirisiniz.

"KİM YANLIŞ YAPMIŞSA BUNUN HESABINI

SORMAK MEVCUT YÖNETİMİN GÖREVİ"

Orada yanlış yapmış insan olabilir, kim yanlış yapmışsa bunun hesabını sormak mevcut yönetimin görevi. Kendi eşini, çocuğunu 25 günlük sigortalı göstermek için faydalanmış olabilir. Bu kadar basit konulara girmek ve basit 25 günlük konuyu bir şey varmış gibi göstermeyi yakıştıramadım. Bir Belediye Başkanına, bu küçük şeylere düşmeyi yakıştıramadım.

"BAŞKAN ARAŞTIRARAK, BİLEREK

KONUŞURSA DAHA İYİ OLUR"

Belediyenin yaptığı işlerde, ihalelerde usulsüzlük varsa karşıda mahkeme var, hemen gidecek suç duyurusunda bulunacak. Kimin burada haksızlığı, yolsuzluğu varsa cezasını çekecek. Siyasetteki en kötü şey söylemek değildir, gereğini yapacaksınız.

Hizmet alımı başkadır, ihale başkadır. İhale ile hizmet alımını birbirine karıştırdığınız zaman ihale gibi gözükür. Kendileri de şu anda aynısını yapıyor ve yapmak zorunda. Bir belediye hizmet alımı şeklinde işleri yapmak zorunda, her küçük iş ihaleye çıkmaz, teklif alırsınız en ucuz teklifi verene vermek zorundasınız. Söylediği kişiler ile ilgili biz parasını ödeyemediğimiz için bugüne kaldı ve tedbir koydular. Tefeciler, finans kurumlarından para aldılar. O dediği kişiler, bizim yüzümüzden mağdur oldular. İşten zarar ettiler lütfen bir araştırsınlar. O firmanın üzerine tedbir konulmuş mu, konulmamış mı alacaklarından dolayı. Söylenenler çok gereksiz, yersiz ve kulakları herhalde duymadan Başkan bunları söylüyor.

Lütfen araştırarak, bilerek konuşması daha iyi olur diye düşünüyorum.

"YOĞURT FESTİVALİNİ CACIK

FESTİVALİNE DÖNÜŞTÜRDÜLER"

Yoğurt festivalini cacık festivaline dönüştürdüler. Bir yalan daha söyleniyor 100 Bin'e mal oldu diye açıklama yaptılar. 300 Bin'e mal oldu. Sadece sanatçıları düşünün arkadaşlar. Onların aldığı bir konserlik bedelleri düşünün, hiç yalan söylemeye gerek yok ki. Ses sistemi, sahne düzeni bunlar çok ciddi bir para. Bir ilçe Yoğurt Festivali diye kendini tanıtamıyorsa dışarıya Türkiye'ye kendi yoğurdunu tanıtamıyorsa bu festivali yapmanın mantığı ne? Kendini, yoğurdunu tanıtamıyorsan ne anlamı var festivalin? Bizim özellikle folklorda tanıtımda, ulusal basında yer almamız gerekirdi. Hatırlayın geçen seneki festivali ve diğer TRT1 ile yaptığımız geceleri. Hala bugün TRT4'de Silivri Belediyesi jenerik olarak dönüyor. Bu Ahmet, Mehmet meselesi değil. Silivri için önemli olduğunu görüyoruz. Keşke bu şekilde yapılsaydı da festivalin giderleri açıklansaydı. Bizde net bir şekilde, hangi firmalar destek vermişse logolarıyla beraber vardı.

"KEŞKE İŞ YAPSALAR DA İŞ YAPTIKLARI

YERDE ONLAR DA YEMEK VERSE"

Yine yapılan haksız ithamlardan bir tanesi; ben hiçbir zaman beş kamerayla yardım dağıtmadım. Alt yapıyı tamamladığımız mahallelerde Ramazan Ayı'nda iftar davetimiz oldu. Keşke iş yapsalar da, onlar da yemek versin.

"ESAS YANDAŞLIĞI CHP'Lİ

SİLİVRİ BELEDİYESİ UYGULUYOR"

Hatırlayın seçimde "7500 kişiyi işe alacağız", "yandaşçılık yapmayacağız" dedi; ama bütün yandaşlarını belediyeye sokuyorlar. CHP Gençlik Kolları belediyede. Gerçekten hizmet eden, tertemiz, dönemimizde bize oy vermeyen insanları da biz işe aldık. Ahmet Korkmaz mesela. 2004 seçiminde bize oy vermedi. Yazması değil yandaşlık yapmamamızın göstergesi. Aydın Doğar da dahil. Ama esas yandaşlığı CHP'li Silivri Belediyesi şu anda uyguluyor. Yandaş belediyeciliğin en güzel örneğini Silivri Belediye Başkanı vermeye başladı.

"YÖNETİCİ KENDİNİ HİSSETİRMELİ,

YOKSA AYAKLAR BAŞ,

BAŞLAR AYAK OLUR"

"Arkadaşlar ben kendimi hiçbir şekilde göstermeyeceğim" dedi, bilbortlarda kendi resimleri her yere asıldı. "En iyi yönetici kendisini hissettirmeyendir" dedi, bunu düzeltmesini isteyeceğim. Bunun doğrusu şu "en iyi seyirci kendini hissettirmeyen seyircidir" kendisini hissettirmeyen yönetici olmaz. O zaman ne olur biliyor musunuz? Ayaklar baş olur, başlar ayak olur. Onun için bir yönetici kendini hissettirmeli. Bu şehrin Belediye Başkanı var ve kendini böyle hissettirsin.

Ve lütfen belediyedeki makamları boşu boşuna işgal ettirtmesin. Belediye başkanı yardımcısı kimlerse resmi olarak onları atasın, bu insanlara da görev versin. Başkan Yardımcısı olarak gözüken arkadaşların resmi olarak öyle olmadıklarını biliyoruz.

"KARŞILIKLI KONUŞMAYA HAZIRIM"

Benim genel olarak söyleyeceklerim bunlar. İstenilen yerde istedikleri mekânlarda bunları karşılıklı konuşmaya hazırım. Radyoda, televizyonda olabilir.

"AMAÇ SİLİVRİ'YE HİZMETSE

HERKESE YARDIM EDERİZ"

Silivri'ye hizmet ettim sokaklarda rahatça tek başıma dolaşabiliyorum. Allah herkese benim gibi Silivri sokaklarında dolaşmayı nasip etsin. Ama dün ve bugün kimin ne yaptığını biliyoruz. Söyledikleriyle yaptıklarının bir olmadığını biliyoruz. Amaç Silivri'ye hizmetse herkese yardım ederiz, destek veririz. Ama Silivri'ye zarar vermek isteyenlerin de karşısındayız kim olursa olsun. Yeter ki Silivri geri gitmesin!

"YEREL YATIRIMA,

YATIRIMCIYA GÜVEN VERİLMELİ"

Görünen o ki Silivri'de gerçekten ticaret ekonomik durgunluk noktasında. İstanbul'un diğer ilçelerine göre Silivri'de geri kalmışlık var. Esnafları gezin yaz ayları yazlıkçıların geldiği zaman, esnaf halinden memnun mu, değil mi bakın. Ticaret ne pozisyonda bunları bir araştırın. Çünkü hiç kimse güven duymuyor. Yerel yönetim bu güveni yatırımcıya, esnafa vermeli ki yatırım yapılsın. Biz tabi ki iktidar partisinin mensubu olarak Silivri'mizin hizmet alması noktasında elimizden gelen desteği yapacağız. Ama görüyoruz ki bu hizmetlerin gelmesini istemeyen kesimler var. Kazanan Silivri olsun diyoruz; ama kaybetmeye devam ediyor."

Turan, yöneltilen sorulara da şu yanıtları verdi:

"İYİ MUHALEFET, İKTİDARI ÇALIŞTIRIR"

"Özcan Işıklar'ın 120 günlük başkanlığı dönemimde suç unsuru tespitleriniz var mı?" sorusuna Turan şöyle cevap verdi: "Yeşil alanları satılığa çıkardı sonra vazgeçti. İkincisi meclis üyesi arkadaşlarımızın suç duyurusunda bulundukları Kaymakamlığa, İçişleri Bakanlığı'na bildirdikleri 1,5 trilyonluk yerin 600 milyara satılması. Bunlarla ilgili itiraz dahi edilmiyor. Bunu anlamakta güçlük çekiyoruz. Bunları biz yapsak bizi tefe koyarlardı. Meclis üyesi arkadaşlarımız, meclis gurup başkan vekilimiz bunlar değerlendirmelerini yapıyor. Arkadaşlar iyi muhalefet iktidarı çalıştırır. Suç yok. Hiçbir iş yapılmadığı için bu böyle. Borcu hatırlayın. 40 trilyondan, 26 trilyona indi, peki bu son 120 günde belediye hiç tahsilât yapmadı mı? Hiç borçlar aşağıya inmedi mi? Belediye bizim borçları kalem kalem çıkarıyor".

"HUKUĞUN KARŞISINA ÇIKMAKTAN

KİMSE GOCUNMAZ"

"Seçimlerden önce yöneticilikle ilgili herkese söz verdiler. Muzaffer Süer'in de Belediyede Başkan Danışmanı olarak çalışmasını bekliyoruz. Kendisine de söz verdiler."

"Bir Belediye Başkanı yargılanır, mahkeme karşısına çıkar, hukukun karşısına çıkmaktan kimse gocunmaz. Aptesimden şüphem yoksa kıldığım namazımdan niye şüphe edeyim? Çıkarım hukukun karşısına yargılanırım. Bir iki tane dosyadan mahkeme kararları çıktı. Önümüzdeki günlerde onlarla ilgili basın açıklaması yapacağım. O mahkeme kararlarında Silivri'de bir bardak olmayan suda ne fırtınalar koparttıklarını göreceksiniz. Yapılan işlerle ilgili yargılanmaya devam ediyoruz. Hatta müfettişe şunu söyledim, 'Lütfen benim yargılanmamla ilgili karar verin, ben yargılanayım. Sizin vasıtanızla ben aklanmayayım.' Sağ olsun müfettiş de öyle karar verdi ve yargılandık. Ne oldu? Ortada hiçbir şey yok. Yargılanmak kadar güzel bir şey yok. Ben gidip kendi kendimi ihbar ettim."

"İHALELERİ DÜŞÜK TEKLİF

VERENLERE VERDİK"

Belediyede akrabalarına çıkar sağladığı ile ilgili iddiaların hatırlatılması üzerine Hüseyin Turan şu açıklamayı yaptı: "Benim akrabamla böyle bir iş anlaşması var da parasını niye ödemedin? Niye adam tefeciye düştü? Şirketin alacaklarıyla ilgili resmi kayıtlarda var. İhaleye girmiş, başkası düşük fiyat vermiş, ihaleyi Ortadoğu'ya değil, ona vermişiz. Bütün bizim ihaleleri yapan tek kişi Namık Öndeş. Kendisine sorduğumuzda, 'Öyle şey olur mu? İhale yapılmadan adama para ödenir mi? Bunu ben Özcan Bey'e söyledim.' dedi. Böyle bir şey yok, bu 22 D ile ilgili 30 milyarın altındaki hizmet alımlarıyla alakalı.

Bu firmaya da nasıl iş verilmiş biliyor musunuz? Bizim belediyenin girişine aydınlanma direkleri dikilecek. Metin Karakaş, Silivri'deki üç tane elektrikçiyle görüştü, tesadüfen de bu arkadaş orada bulunuyor ve diyor ki, 'Ben bunları İstanbul'dan yarı fiyatına getiririm'. Oradaki elektrikçiler de "getirirsen uygun." Gidiyor aydınlatma direklerini yarı fiyatına getiriyor. Kim düşük fiyat verirse ihaleyi ona vermek zorundasınız. Yaptığımız bütün ihaleler şu anda ellerinde. Hepsine bir baksınlar.

İhalenin mantığında aslında şu da vardır. İşi yapabilecek olana vermek gerekir. Ama biz laf ve dedikodusu olmasın diye düşük teklifi verene vermek zorunda kalıyoruz. Oysa kanunen o kurumun yöneticisi kimse işi yapabilecek olan kişiye vermeli. Silivri'de hatırlayın en düşük teklifi veren kişiler ihaleyi aldıktan sonra birçok iş yarım kaldı. Üç tane cezaevi niye yarım kaldı?"

"İŞ YAPAMAYACAĞININ GÖSTERGESİ

OLARAK İFTİRA VE DEDİKODU YAPIY

OR"

İhalelerle ilgili gayri yasal bir durum varsa mahkeme hemen karşısında. Arabayla gitmeye gerek yok. Evraklarla ilgili gidip suç duyurusunda bulunacak. Bunların yapılması gerekir. Ama Silivri'de yöneticilik yapan Belediye Başkanları kalkıp da bunlarla uğraşmak yerine iş yapma konularında kendisini biraz daha yorması gerekir. İlk senesi, ilk günleri ve kalkıyor bu şekilde iş yapamayacağının göstergesi olarak sağ sola iftira ve dedikodu yapıyor. Lahmacunlar, lokumlar ne oldu? Yaptıkları en güzel şey dedikodu. Sokak arası dedikodu yapmasınlar, iş yapmaya çalışsınlar. İş yaparken de Silivri kazansın. Bu şekilde yaptıkları zaman Silivri kaybedecek.

Ortadoğu Şirketi'nin ortaklarıyla bir akrabalık durumum yok. Şirketin müdürü, benim şoförüm Nurettin'in ağabeyi. Yani akraba olarak benim birinci, ikinci veya üçünce derece akrabam değil. Bana ne iş yapar veya yapmaz, beni ilgilendiren bir şey yok. Bir de zarar etti. Bir hesaplarını inceleyin. Biz ödeyemedik, adam gitti finans kurumlarından para aldı. Oradan para alırken de Belediyeden alacaklarını ipotek olarak göstermiş."

"BU ORGANİZASYON

SAYEMİZDE BURADA YAPILIYOR"

"İlçenin tanıtımıyla ilgili TRT'nin, diğer kurumların burada yapacağı etkinlikler var. Şimdi Eylül veya Ekim aylarında uluslararası Dünya Özürlüler ile ilgili bir organizasyon var. Bizim sayemizde burada yapılıyor. Bunları bilmeden konuşuyorlar. Biz başladık, biz garanti verdik. Yoğurt Festivali ile ilgili geçen sene yaklaşık bedel 450 milyar civarında. Hepsi belediyeden gitmedi ki."

"BİZ KAYBETTİK, SİLİVRİ'YE HİÇBİR ŞEY

YAPILMASIN MANTIĞINDA DEĞİLİZ"

"Belediye büyüdü, ilçe sınırları belediye sınırları oldu. Beldeler ciddi manada hizmet bekliyor. Geçen sene biz bu döneme kadar hesaplıyoruz yaklaşık 20-30 bin, yıl sonunda 45-50 bin ton asfalt dökmüşüz.

Peki, şu ana kadar yapılan kaç tane asfalt var? Kaç bin ton asfalt döküldü?

Sahil düzenlemeden tutun, birçok projemiz var. Bunları hayata geçireceğiz.

Silivri'nin Arıtma Tesisi'nin hızlı bir şekilde yapılması lazım. Onun için girişimlerde bulunuyoruz.

Biz kaybettik, Silivri'ye hiçbir şey yapılmasın mantığında değiliz. Şu anda belediyeyi yöneten mantık bizim pozisyonumuzda olsaymış hiçbir şey yaptırmamak için her şeyi yapacakmış. Ama kaybeden Silivri olacaktı."

"BELEDİYE BAŞKANIN SİYASİ

KİMLİĞİNDEN SIYRILMASI GEREKİR"

"Belediye Başkanının artık siyasi kimliğinden sıyrılması gerekir. Siyasi kimlik seçim zamanlarında olur. Tabi ki bir siyasi partinin mensubu, ilkelerine göre hareket etmek zorunda. Bunu anlayışla karşılıyorum ama yönetici, ilçe başkanı değil ilçenin belediye başkanı. Bu tavırda ve harekette konuşulması gerekir."

"BASIN MENSUPLARINA

YAPILANLARI KINIYORUM"

"Ayrıca basın mensuplarına yapılan hareketleri kınıyorum. Beş sene boyunca basın mensuplarımızla toplantılarımızda hep dostane bir şekilde abi kardeş ilişkileri içerisinde olduk. Ben üstüm, ben altınım asla hiç böyle bir şey demedik. Türk misafirperverliğine uygun bir şekilde 'hoş geldin' diye karşıladık, 'güle güle' diye uğurladık."

"Gece pazarının olduğu yer belediyenin yeri değil, orası özel şahsın arazisi. Çay bahçelerin olduğu kısım belediyenin. Şahıs izin vermezse kira gelirlerini dava açarak alabilir."

"BİZDE HİÇ İCRALIK OLAY OLMADI"

"Bizde hiç icralık olay olmadı. Vatandaş bize güveniyordu. Parasını bir şekilde ödeyeceğimizle ilgili zamanını biliyordu. Bizim yol yapım ihalelerine baksınlar direk olarak değil, 10 veya 11 eşit taksitte ödüyorduk. İhaleye çıkmadan önce ihaleye girecek firmalar bizim ne şekilde ödeme yapacağımızı biliyorlardı.

Sadece seçimlere bir hafta kala siyasi olarak belediyeye bir icra geldi. Adam 100 bin TL'lik alacağı ile ilgili bastırıp seçim öncesi ödemek zorunda kalsınlar diye yaptı. Biz yine paramız olduğu zaman ödeyeceğiz dedik."

"YANDAŞÇILIK YAPIYOR"

Beldelerin borçlarıyla ilgili Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ın açıklamasına Hüseyin Turan şu yorumu yaptı: "Abi kardeş ilişkisi olarak yorumluyorum ben. Kavaklı ve Ortaköy Belediyesi'ne teşekkür etmesi gerekirken Selimpaşa Belediyesi'ne teşekkür ediyor. Yakınlık, akrabalıktan dolayı bunu yapıyor. Akrabasını korumak da onun görevi. Burada da yandaşçılık yaptığını görüyoruz. Büyükçavuşlu, Değirmenköy'de böyle bir borcumuz yok."

"YAPTIĞIMIZ İŞLER

SİLİVRİ'NİN GELECEĞİ İÇİN"

"Biz Silivri'nin çok daha iyi noktalara gitmesini, yatırım ve hizmetin gelmesini istiyoruz. Silivri kazanırsa hepimiz kazanacağız, kaybederse hepimiz kaybederiz. Bu geminin içindeyiz. Ama birileri bunu farklı bir şekilde yorumluyorsa yolları açık olsun. İnşallah Silivri'ye hizmet ederler. Bunun değerlendirmesini ben de başkası da yapmayacak. Silivri halkı 2004-2009 yılları arasında ne hizmet yapıldı bunu görecek, bir kefeye koyacak bu dönemde yapılanları da bir kefeye koyacak. Belediye binasından alt yapıya kadar, doğalgazından Adliye binası ve hastanesine kadar. Hastaneyi bir gidin görün, Cerrahpaşa'da olmayan laboratuar Silivri Devlet Hastanesi'nde var. Eksiklikleri de tamamlanıyor. Yapılanlarla ilgili hizmetleri bir şekilde görmek gerekir.

Cezaevi'ne Adliye'de yapılan mülakatlarla 600 personel alındı. Eylül ayında tekrar 600 kişi alınacak. Bu 1200 kişi Silivri'ye geldiği zaman nerede kalacak? Yaptığımız işlerin Silivri'nin geleceği için olduğunu zamanla göreceksiniz. Kiptaş konutlarına karşı çıkanlar için söylüyorum. Eğer bu konutlar yapılmasaydı Silivri'deki kira bedelleri şu anda 700-800 TL idi. Şu anda aşağıya çekildi. II Etap Kiptaş konutları bittiği zaman yine fiyatlar düşecek. Şehrin geleceğini görmek gerekir. Yönetici kendini hissettirendir.

Kendini hissettirmezse ayaklar baş, başlar ayak olur.

Ben Başkanın sözlerini yorgunluğuna veriyorum. İnşallah yorgun olmaz, çalışır ve Silivri'ye hizmet eder."

Engin AKIN/Çiğdem ÇAĞLAR/

Renginar M.SALİ

YORUM YAP