Ahmet Yücegök

Ülkemden Manzaralar



İlk önce Ankara'ya uzanalım isterseniz…
Hafta boyunca TEKEL işçilerinin direnişi vardı gündeminde Ankara'nın…
Kar, kış demediler.
"Ekmek kavgası" dediler.
Direndiler…
Yılmadılar…
İstenilen elde edilmez ise şayet, Salı gününe erteleseler bile açlık grevi devam edeceklermiş… Çoluk çocuk çadırlarda…
***
İşçilerin muhatapları Hükümet…
Hükümeti oluşturanlar ise her koşulda evlerine ekmek gittiği için hafta boyu kulaklarını tıkadılar bu sese… Ekmek kavgası verenlerin sesini duymak istemedi hafta boyunca...
Çünkü, onlar, bırakın bu günü, yarınlarını bile garantiye almışlar. O nedenle de sağır oldular… Onların, tek kendilerinin değil, çocuklarının serveti bile dudak uçuklatacak
cinsten… Ye, ye bitmez…
***
Bu ülkenin nesi varsa sattılar… Tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan tüm tesisler… Türkiye Cumhuriyetin, bin bir zorlukla meydana getirdiği tesisler, üç otuz paraya gitti…
Limanlara varana kadar sattılar… Lakin, yine olmuyor…
Bütçe yine açık… Bu yılki bütçe de bağlanırken açığın ne kadar olduğu ortadaydı…
Araziler satıldı…
Arsalar satıldı… Fabrikalar, Bankalar satıldı. Dediğim gibi Limanlar bile satıldı…
Buna karşılık…
Tek bir tesis açmadılar…
Ve…
Dış ve iç borç toplamı, Cumhuriyet Tarihi boyunca alınan borçların toplamından fazla…
"Nasıl oluyor" demeyin. Oluyor işte…
Olduktan sonra da bu borcu verenler karşılığını istiyor …
Ve, gayet tabii ki, alanlar o istenilenleri yerine getirilecek alanlar… Bu gün yapılan da o…
İstenenlerin içinde Kıbrıs Meselesi var… Gayet tabii ki, o parayı verenlerin istediği biçimde Kıbrıs halledilecek ...
Ve, gayet tabii ki önüne gelenin telefonu dinlenecek…
Onların bu istediklerini yapmada önlerinde engel olabilecek Televizyon kanallarını Hükümet Borazanı yapılmak istenecek… Gazeteleri de öyle.
Ve, her gün durmadan DARBE söylentileri yayılacak. Uyduruk senaryolar ortaya atılacak. Haber kirliliği yaratmak için belli merkezlerden, değişik haberler üretilecek … Adı sanı, adresi belli insanlar sorgusuz sualsiz içeri tıkılacak… Bir çok insan hakkında soruşturma  ve davalar  açılacak… Yargıya, akla hayale gelmeyen baskılar  yapılacak…Özetle, kendinden olmayan, kendi gibi düşünmeyen kim olursa olsun üstüne çullanılacak Devletin tüm imkanlarını kullanarak…
Bütün bunlar, olası bir iktidar değişikliğinden korkusundan bütün bunlar…
Dahası var…
Akla hayale gelmeyen gerekçelerle, dize getirebilmek amacıyla Yargının telefonları dinlenecek… En gizli belgelerin bulunduğu KOZMİK odaya ulaşmak için uyduruk SÜİKAST  senaryoları üretilecek…
Ama…
Her şey açığa çıktı gibi… Yolun sonu göründü  sanki…
İyi haftalar…

HAFTANIN İÇİNDEN
Silivri'de, haftanın en önemli olayı ve inanın bu herkesin ortak görüşüdür.
Pazar günü yapılan CHP İlçe Kongresi…
Evet,  CHP'nin Silivri'de tekrar iktidarı ele geçirmesinden sonra yaptığı ilk kongresi olması. Aday sayısı. Adayların ağırlıkları. Destekleyenleri ve aktörleri…Her biri, kongreye heyecan katan etkenler bunlar …
O nedenle de, heyecanı yüksek bir kongreydi…
Ayni oranda, düzeyli bir kongreydi de…
Kongre salonuna giren her delegenin yüzünden kimden yana olduğunu okumak mümkündü… Belli oluyordu…
Kavga edecek taşkınlık yapacak gibi de görünmüyordu…
Kongre süresince öyle de oldu…
Heyecan dorukta ama taşkınlık yok.
Kongre sonunda her iki adayın salonu selamlaması. Bir birini kutlaması ve "hayırlı olsun" temennileri çok hoştu…
Sonraki günlerde, yapılan devir-teslim töreninde de bu tablonun değişmediği görüldü…
Kırılan, kızan, darılan olmuştur…
 Bu darılan ve kızanlardan bir çoğunun kızgınlığı, dargınlığı belki de  devam ediyordur… Bir süre daha devam da edebilir. Bütün bunlar normal… Bu bir  yarış… Bu bir  mücadele…
 Evet…
İki aday var…
İlçe Başkanlığı ise tek… Yani, ikisinden biri seçilecek. Gayet tabii ki, ikisinden biri  kaybedecek… Başından belli …Ve, her iki aday da bunu biliyor…Her iki adayda deneyimli. Yani, bu  tür sınavlardan geçmiş her ikisi de…
Neyse…
Silivri ŞOFÖRLER ve Otomobilciler Odası ile Esnaflar Odası'nın seçimlerine haftaya bakarız. Oralarda da heyecan  var…Oralar da birden fazla aday yarışmakta…
Dileğim…
Kırgınlıklar olmasın…                                                    

İSTER İNAN / İSTER İNANMA
" …Gerçeklerle yüzleşmek yerine komplo teorileri üretiyoruz. Huzura hasretiz. Gergin bir toplum olarak yaşamaktan yorulduk."
(Ümit Boyner /  TÜSİAD'ın yeni Başkanı.-

KISA-KISA….
" Kamuoyunda " Ergenekon" davası diye bilinen dava nedeniyle Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mustafa Balbay "Biz bu davanın mankeni miyiz?" demiş. Tahliyesini talep etmiş.
" Bombalı Saldırı sonucu 24 Ocak 1993'te yitirdiğimiz Uğur Mumcu'yu katledilişinin 17.Yıldönümünde tüm yurtta, çeşitli etkinliklerle anıldı…
" Tekel İşçilerinin direnişinde Tek Gıda İş Sendikası Başkanı,Tür-İş Genel Sekreteri  "tüm konfederasyonlar anlaşıp Genel Grev Kararı alırsak  Hükümet düşer" sözüne karşılık Başbakan Tayyip Erdoğan "Avucunuzu yalarsın" demiş.

YORUM YAP