Ahmet Yücegök

SEÇİM DEĞERLENDİRMESİ


Seçim sonuçlarına biraz baktım , 2009 seçimleri ile benzerlikleri olduğu kadar . değişiklikler vardı. Örneğin , 2009’da Silivri’nin Orman Köyü olarak bilinen (13) köyü İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanına oy kullanamamıştı ,bu seçimde kullandı…

Bu köylerin tüzel kişilikleri kaldırıldı Mahalle statüsüne geçtiler…

Ha, iyi mi oldu kötü mü , o ayrı, o başka bir yazı konusu …

Bu gün benim ilgilendiğim ,en çok dikkatimi çeken bu (13) köyün sonuçlarında ortak bir yan var…

Bir defa tamamındaCHP önde AKP ikinci…

Ve, bir çoğunda aralarında ki fark o kadar çok ki inanamazsınız …

Örnek ,Sayalar, Danamandra ,Çayırdere ve Beyciler , buralarda CHP’nin oyu AKP’yi ikiyekatlıyor. Hatta , bazılarında daha fazla …

Nedeni üzerinde biraz durunca anlaşılıyor …

Birincisi, adı geçen bu köylerin tüzel kişiliği kaldırılmış …

İkincisi , bu köylerin gelir kaynaklarının (çiftçilik,hayvancılık, İSKİ olayı ile sulu tarıma vurulan darbe ) azalması …

Üçüncü olarak Tapu Meselesi…

Ve, en son olarak da Türkiye siyasetinde genel durum …

***

Silivri’de Seçimin galibi gayet tabii ki CHP ve onun adayı Özcan Işıklar …

Lakin …

Bu seçim CHP ve Özcan Işıklar için sıradan bir seçim değildi…

Her ne kadar Genel şartlar lehte gibi gözüküyorsa da , Silivri özel şartları inanılmaz derece de acımasızdı…

Kampanya boyunca , " çamur at izi kalsın " misali , akla hayale gelmeyen ,aslı astarı olmayan suçlamaları hepimiz gördük …

Ve, bu uydurulmuş ,hayali suçlamaları birkaç yerel gazetede yayınlayıp , en uzak köylerekadar dağıtıldı…

Aslında ,suçlamaları yapan da , basan da ,yayanda bal gibi biliyordu o " belge " dediği kağıt parçalarının elle tutulur yanı olmadığını …

Bir kaçı en " Encümen "kararıydı. Bir kaçı fotoğraftı …

Basan ve yayanları gayet iyi tanıyordum. Birilerine yaranmaya çalışıyorlardı…

Konu mankeni olan " demeci " verendi. Ama, o da biliyordu ki ,adı geçen olaylarda anormal bir durum olmadığını ama "öfkesi aklının önüne geçmişti.”

Zannettiler ki, seçimi Silivri insanı değil de ,onların basıp dağıtıkları gazeteler belirleyecek…

Oysa …

Silivri kararını çoktan vermişti. Mart ayı başında AKP tarafından yaptırılan o günlerde gazetelere düşen anket sonuçlarına baktığımızda bunu görebiliyoruz.. Yine Mart ayında CHP’nin yaptırdığı anket sonuçlarında da üç aşağı beş yukarı ayni sonucu görebilirsiniz…

Demem …

Kampanya dönemine kadar insanların ezici çoğunluğu kararını vermiş oluyor her zaman olduğu gibi …

Her zaman olduğu gibi Gazetelere verilen , o yalan ve iftiralar "altını bakır yapamayacağı " gibi" bakırı da altın " yapmıyor …

***

Bundan önce yapılan Yerel Seçimlerden de biliyorum. Seçim öncesi " aday olsun da görecek o , ben onu şöyle yapacağım " gibi lafları çok duymuştum. Arkadaşlarımız kendilerini "birinci güç " zannediyorlardı. Seçim sonuçları alınınca öyle olmadıklarını görüyorlardı…

***

Kimler ne yapmış , kimler ne kadar etkilenmiş olsa da seçimin galibi CHP ve adayı Özcan Işıklar’dır.Silivri insanı ona devam demiştir…

Ha…

AKP tarafından bakınca sonuç için ne düşünüyorlar bilemiyorum ama CHP tarafından bakınca " fark " az deniyor.Bekledikleri daha fazla imiş…

Geçte olsa …

Ben de kutluyorum …

***

AKP’nin durumu başından belli olmuştu…

En başta , aday "temayül " sonucu baz alınarak belirlenmemiş, Tahir Sert PartiMerkezindeki "yakıni " tarafından belirlenmişti…

Dolayısıyla, örgüt saf dışıydı…

Örgütü dikkate almayınca örgütü çalıştırması da zordu…

Her ne kadar "otobüs üzerine " eskileriçıkarmak o gün , orada bulunanlara moral verilmiş ise de durum başından belliydi …

Ayrıca …

Her ne kadar "Yok " dense bile o kadar çok aday adayı olunca kırgınlıklar olmaması mümkün mü ?..

Ne var ki …

Güzel bir yarış oldu ...

AKP’nin muhalefet olarak , yarışın kazasız belasız atlatılmasında , büyük katkısı olduğuna inanıyorum …

KEŞKE-KEŞKE

----------------------

Son yapılan Yerel Seçim sonrası Muhtarlıklarda ,Orman KöyleriMahalleye dönüştüğü içinburalarda meydana gelen yeni durum nedeniyle alışmaları zor olacak.

En başta …

Bütçeleri yok artık …

Bütçeleri olmamasına rağmen her mahallede ortaya birden çok aday çıkmış.Kıyasıya bir yarış olmuş.Bazılarında vatandaş eski muhtara "devam” demiş,bazılarında "değişimin zamanı " demiş…

Netice …

Silivri’nin (35) Mahallesi var…

Her birinde bir Muhtar ve azaları görevde …

***

Keşke ,Beldelerin tüzel kişiliği kalkmasaydı…

Keşke Belde Belediyeleri kapanmasaydı …

Keşke Muhtarlıklarının tüzel kişilikleri kalkmasaydı …

BAHARA MERHABA

-------------------------------

Yazının başlığına bakıp "Atölye Sonbahar ve Ekber Yeşilyurt öğrencileri tarafından hafta başında açılan sergi " üzerine birkaç laf edeceğim sanmayın . O konuyu başka bir zamanda değerlendiririm…

Ben bu günmevsimlerin en güzeli İlkbaharın ilçemizde görüntüsü üzerine laflamak istiyorum …

Üzerinde oturduğumuz güzelliklerin farkında olalım istiyorum …

Bütün derdim …

İlk önce Silivri insanı bu güzellikleri tanısın görsün ,sonra etrafına tanıtsın ….

Biliyoruz ki …

Silivri , İstanbul’un bir ilçesi …

İstanbul’un nüfusu bir çok Balkan Ülkesi nüfusundan fazla …

Ve, eminim ki , İstanbul’un Merkezinde yaşayan milyonlarca insan (70) Km. uzaklıktaki Silivri’yi bilmiyor. Bilenlerin içinden de ,burası sanki İstanbul’un bir ilçesi değilmiş gibi yanlış bilenler var...

Ve …

O milyonlarca insanların içinden (100) binlerce arabası olanı var. Arabası olan bu insanlar her hafta Cumartesi ve Pazar günleri çocuklarını arabalarına alıp en yakın tatil yeri arıyorlar…

Bu güne kadar gittikleri yerler olabilir. Ben , Silivri’ye bir gelen tekrar gelmek isteyecektir. En azından değişiklik olsun diye …

Bel ki de yeni yerler keşfetmek isteyeceklerdir ….

Mesela …

Bu insanlar Danamandra’da ki o doğal gölü görmek istemez mi ?.

Çayırdere’de piknik yapmak istemezler mi ?..

Sayalar’da çilingir sofrası kurmayı istemez mi ?..

K.Sinekli Piknik yeri görülmeye değmez mi ?.

B.Çavuşlu’nun Orman içindeki , düğün ve dernek etkinliklerinin bile yapıldığı o geniş çayırları kim görmek istemez ?..

Keza…

Bekirli’nin göl kenarına kim hayır der …

Bunlar aklıma gelenler …

ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL

--------------------------------

30 Mart yerel seçimleri neredeyse Genel Seçim havası içinde geçti. O nedenle ,İnsanlar 31 Mart günü iktidar değişebilir zannettiler.O nedenle muhalefet kanadında büyük bir düş kırıklığı oldu.

***

Her ülkede , her seçim sonrası yapılan balkon konuşmalarının amacı seçim atmosferinde meydana gelen gerginlikleri yumuşatmaktır. Bizim Başbakanımız da zaman ,zaman bu konuşmalardan yapmıştır. Yine bekleniyordu. O da beklendiği gibi yaptı ,konuştu. Ama ne konuşma .Balkonda yanında , aile bireyleri ,onların arkasında yolsuzluk suçlamaları nedeniyle istifa etmiş ve henüz aklanmamış bir bakan . Aslında Başbakanın yanında aile bireylerinin tamamı yoktu . Başbakanın yanında en dikkat çeken oğlu Bilal Erdoğan’dı çünkü yolsuzluklarda en önde adı geçen aile bireyi idi .Balkonda bu manzarayı görenlerin ilk aklına gelen, seçim kampanyasında en çok konuşulan konu yolsuzluk ve bu konu da dinlenen tapeler ve içindeki konuşmalar ve kişiler . Yolsuzluk suçlamalarında Başbakandirek olarak suçlanıyordu. Yine yolsuzluklarla ilgili olarak meclise (4) Bakanla ilgili fezlekeler geliyor. Meclise gelen fezlekeler AKP çoğunluğunormal yol izlenmiyor , fezlekelerin izlediği bu farklı yol zihinlerde aklamak yerine , suçlananlar "aklanmak istemiyor " hatta ,saklanmaya çalışıyor izlenimi verdi.

***

Ve,ve,ve …

Bu ülke bu güne kadar görmediklerini gördü bu iktidar döneminde …

Başbakan ve Bakanlar, Anayasa Mahkemesinin kararını beğenmiyor.Karara karşı tedbir alacaklarını söylüyor gayet rahat bir biçimde...

Anlamak mümkün değil…


YORUM YAP