Ahmet Yücegök

ÖNÜMÜZ KIŞ


En başta adını "bazı köylerin Tapu sorunu” koymuştum. O gün bu gündür yazıyorum bu köşeden. Üşenmedim tekrar yazdım…
Peki…
Bu güne kadar yazdın da ne oldu? Tınlayan oldu mu?
Ne gezer…
Yetkililer ve sorumlular duymazlıktan geldi hep…
Ya da… "Böyle bir sorun” yokmuş gibi kulaklarının üzerine yattılar...
Lakin…
Sanmasınlar ki arkasını bırakacağım…
Yok öyle…
Yazmaya devam…
Nedeni de…
Sorun hala ortada da ondan…
Hatta…
Gelinen noktada…
Geçmişten daha berbat halde ortada…
***
Sorunun çözümü siyasetin elinde ve yetkisinde ne yazık ki…
Yani…
Siyaset isterse bir gecede çözer…
Yani…
İktidar isterse…
Yani…
Çözmek istese veya niyetlense yasal düzenleme için muhalefetin desteğine bile ihtiyacı yok bildiğim kadarıyla…
Dediğim gibi…
İktidarın iki dudağı arasında çözüm…

Eh…
Çözüm iktidarın iki dudağı arasında ise biz de Ankara’yı muhatap alacak halimiz yok. Onun buradaki ayağı olan AKP Silivri İlçe sorumlularını yakalayacağız…
Çünkü…
Onlara;
"Arkadaşlar bu sorun 11 yıldır neden çözülmüyor” veya "niye çözmüyorsunuz” deme hakkına sahibiz en azından…
***
Bu güne kadar…
AKP’nin Silivri ilçe yönetimi, Milletvekilleri ile bahsi geçen köyleri gezerken, kaç defa söz verdiklerini biliyorum. Ben unutmadım, onların da unuttuğunu, unutacağının sanmıyorum.
Demem…
Tamı tamına (11) yıldır AKP İlçe yöneticilerinin boynunda asılı mesele bu…
***
Ulusal bir Gazetenin bir köşesinde Maliye Bakanı "Maliye Hazinesinin kendine ait arazilerini işleyen köylülere, bu Arazileri veriyoruz” diyordu…
Sevindim…
Ama…
Bir yandan da…
"Bu iş nasıl olacaktı?”
"Ne zaman olacak?”
"Fiyat tespiti, ödeme koşulları ve müracaatlar ne zamana kadar?”

Gibi, gibi…
Kafamda birçok soru cevapsızdı…
Hemen…
Akılma geleni yaptım…
İstanbul, Cağaloğlu’ndaki, Avrupa Yakası Mal Müdürlüğünü aradım…
Cevaplaması gereken kişi;
"Öğle bir şey yok” dedi...
"Nasıl olur, ben okudum” dedim…
Ayrıca…
"Bazı televizyon kanallarında altyazı olarak geçti” dedim…
Karşımdaki;
"Öğle bir şey var ama İstanbul’u kapsamıyor” dedi…

Telefonu kapattı…
***
Şimdi…
Buradan…
Tekrar söylüyorum…
Beyler…
Efendiler…
Önümüz seçim…

Bahsi geçen o köylere iktidar partisinin ilçe yöneticileri de gidecek, partisinin görüşlerini açıklayacak, ardından oylarını isteyecek. Eğer o konu da açılırsa, ki açılır. O zaman merak ediyorum ne diyecekler…
Gerçekten, merak ediyorum…

***
Neyse…
Yazımın başında bu günkü iktidar için "bırakın bu sorunu çözmeyi, eskisinden de berbat hale getirdiler” dedim…
Nedeni…
Bu iktidar 2012 Yılında çıkardığı yasayla, bu köyleri Mahalleye dönüştürdü…
Yani…
Onlar, artık Bakırköy’ün, Beyoğlu’nun, Bağcılar’ın veya Silivri’nin Piri Mehmet Paşa Mahallesi gibi muamele görecek…
Yani…
Toprakları yok. Makta hakları ellerinden alındı. Şimdi de mahalle oldukları için evlerinde, tavuk, inek, koyun, keçi besleyemeyecekler…
Ve…
Önümüz kış…
Ve…
Balya, balya ECRİMİSİL ödeme kağıtlarının postacılar eliyle muhtarlıklara teslimi yakındır…
Umarım…
Yetkili ve sorumluların geçerli mazeretleri vardır…
Benden söylemesi…

İKİ BELEDİYE
İstanbul Büyük Şehir Belediyesi…
Silivri Belediyesi…

Yetki ve sorumlulukları kanunla belirlenmiş iki belediye…
Coğrafi olarak da sınırları belli…
Ne var ki…
İki Belediyenin yetki ve sorumluluk alanlarını tam olarak bilmiyor…
O nedenle…
Bir olay sonrası…
Övgü veya sövgü için…
İlk önce…
Olayın vuku bulduğu yerin…
Hangi Belediyenin yetki ve sorumluluk alanı içinde olduğunu öğrenmekte fayda var…


HAYVAN HAKLARI
Müsaadenizle…
Buradan…
Hayvan hakları savunucularına serzenişte bulunmak istiyorum…
***
Onların…
Amatörce bile olsa, kutsal bir görev gibi kabul edip, sokak köpekleri ve kedileri için verdikleri mücadeleye saygı duyuyorum…
Yazın sıcağında kuşlar için karşılıksız çabalarını takdir ediyorum…
Bunlardan ayrı olarak…
Gördüğüm…
Gözlediğim eksiklikleri dile getireyim istiyorum…
Geçtiğimiz bayram…
Veya…
Ondan önceki Kurban Bayramlarındaki görüntüler "hayvan yakalama timleri” "ellerinde palalarla elinden kaçırdığı kurbanlıkları kovalayan görüntülerin sonrasını takip ediliyor mu?
Şayet ediliyor ise…
O kişilerin ceza alıp almadıkları…
***
Ve…
Her yıl tekrarlanan ayni görüntülerden dolayı rahatsızlık duyuluyor ise şayet, çözüm önerilerini duymak istiyorum…

SİLİVRİ SİYASETİ ÜZERİNE
Yıllar öncede ayni şeyi tekrarlıyordum…
Silivri’de siyaset yapmak güzeldir ama biraz da zordur…
Demek istediğim…
Olur, olmaz vaatlere kanmaz Silivri seçmeni...
İkna etmeniz zordur…
Ve…
Silivri seçmeni şiddeti sevmez. Kutuplaşmayı sevmez. Küs tutmaz. Vefalıdır, yapılan hizmeti takdir eder…
En yakın örneğini yaşadık Bayramda…
Her parti içinde var olan aday adaylığı kavgaları, bayramlaşma gününde sanki hiç yokmuş gibiydi…
Bayramın ilk günü…
Öğretmenevinde…

Tüm partiler…
Ve tüm adaylar oradaydı…
Birbirlerine…
Küskün olanını görmedim…
Her şey bir yana, Silivri insanı demokrasiyi içselleştirmiş…
Bu seçim kampanya erken başladı…
Şimdilik…
Aday, adaylarına Allah kolaylık versin…

GÖZ GÖRMEYİNCE

Geçen hafta bu köşeden herkesin Kurban Bayramını kutlarken, her bayram tekrarlanan o malum görüntülerden bahsetmiştim…
Silivri Belediyesi…
Bu yıl yeteri kadar kesim yeri tahsisi yapmış. Ve, tahsis edilen o yerlerde gerekli tedbirleri de almış belli…
İlk günün…
Gezdik dolaştık…
Her yer ve her şey tertemizdi…
Yine de…
Hayvan kesilirken zor baktım…
Bazıları…
Çocukları da yanında getirmiş, öyle olması gerektiğine inanıyormuş. Hayvanların bağırması, kan revan… Ben doğru bulmadım.
Ne yapayım...
Kan görmekten hoşlanmıyorum.
Ha…
Diyeceksiniz ki "Sen et yemiyor musun?”
Gayet tabii yiyorum…

Sonra da…
Diyeceksiniz ki "Onlarda öyle kesiliyor”.
Olabilir de…
Ben…
Onları keserken görmüyorum ki...



YORUM YAP