Erkut Uysal

Korona’dan sonra

Dünya olarak uğraştığımız belalı bir virüs Covid-19 yani Korona. Hurafelere inanmadan, gerekli tedbirleri alıp, yetkili kişilerden bilgi almadığımız sürece hiçbir şeye inanmamalıyız. Sosyal medyada yayılan asılsız haberlere lütfen itibar etmeyelim. Kaos her zaman kötüdür, kaos yaratmak isteyenlere mahal vermeyelim.

Korona virüsü zaten var olan bir virüs idi, vahşi hayvanlarda bulunan ve sadece hayvandan, hayvana bulaşan bir virüs idi. Mutasyona uğrayıp artık insana tutunmaya başlayana kadar. 5 yıl önceki bir filmde şişenin üzerinde korona yazabilir bu çok normal. Dediğimiz gibi bu virüs zaten vardı… Nasıl mutasyona uğradığı tartışılır elbet. İnsan faktörü ile mi, yoksa doğal yollarla mı bundan ötesi tamamen savlardan ibaret olur.

“Bana bir şey olmaz” deme. Sende hasta olabilirsin, hastalığı taşıyabilirsin, bu hastalığın hedefi zaten 60 yaş ve üzeri yani senin baban, senin annen, büyükbaban veya büyükannen lütfen önce onları korumak için bir şeyler yap, evde kalman şuan için yeter ama telefonla arayarak çevreni bilgilendir. Televizyon izlemeyen, interneti olamayan, gazete okumayan insanlar hala var. Ben bu konuda devletime güveniyorum, güvenmek zorundayım da. Ben bu konuda okuyucularıma da güveniyorum, bu durumu bir birimize güvenerek, bilinçli bir şekilde az zarar ile atlatacağız. Evde kaldığın süre zarfında dışarı çıkmak zorunda kalırsan, insanlarla temasını kes güvenli bölgeni koru. Elini sıkma tanıdıklarının, karşıdan selam ver. Bu virüs öyle havada gezip dolaşan, havadan bulaşan bir şey değil. Ağırlığından dolayı olduğu bölgeye çöken daha çok temas yolu ile etkileşen bir virüs. Eve girmeden önce ayakkabılarını temizle evine bulaştırma. Ellerini bol su ve sabun ile yıka, kullandığın dezenfektanların içeriğini bil ve ona göre kullan. Artık kişisel bakımına çok önem vermek zorundasın. Eskiler evlerine gelen misafirlere önce kolonya tutardı ya da evin en küçüğüne ‘' hadi misafirlere kolonya tut'' derlerdi. Nedenini şimdi benim gibi sizlerde anlamışsınızdır.

Korona'dan sonra demişken merak ettiğim noktalar var. Dünya bu virüsün üstesinden gelirken bize geç gelmesi bana göre bir avantaj değil, bir dezavantaj olmuştur. Neden? Çin bu virüsün üstesinden gelmeye başlarken, biz bununla daha yeni mücadele etmeye çalışıyoruz. Onlar aşı üretirken, biz hastalığın yayılmasını önlemeye çalışıyoruz. Bir süre sonra onlar ekonomilerini düzeltmişken biz hala savaşıyor olacağız. Dünya ülkelerinin hiç birinin bize yardımcı olacağını zannetmeyin. Yakın zamanda Suriye olan ilişkilerimiz, Rusya ile yaşanılan gerginlik ve doğu Akdeniz de dünyanın nasıl bize sırt çevirdiği ortada. Kendi göbek bağımızı kendimiz keseceğiz. Bunu sakın unutmayın. Sağlık bakanlığımızın üstün ve başarılı çalışmaları ortada. Sayın bakanımızı ve ekibini canı gönülden tebrik ediyorum. Aynı üstün başarıyı diğer yetkililerimizden de beklemek hakkımız. Virüs için gerekli tedbirler alındıktan sonra konuşulması gereken konular bundan ibaret olmalıdır. Ekonomik olarak yaşanacak sıkıntıları görmezden gelemeyiz, bunların hazırlıkları bir an önce yapılmalı. Yazılarımız her zaman bir erken uyarı sistemidir. Uyarıları dikkate almak gerekir diye düşünüyorum. Geçici olarak kapanan işletmelerin zararları ne olacak? Burada çalışan işçilerin ücretleri nasıl ödenecek? Kötü günler için ayrılan akçelerimiz var mı? Bunların durumu ve akıbeti nedir? Virüs artık Türkiye de, bunu kabul edip ilerisi için önlemler alınmalı. Vicdanı muhakememizi yaparak hareket edilmeli.

Önce Sağlıklı sonra mutlu olacağınız günler sizlerin olsun, tekrar hatırlatmakta fayda var.

Lütfen bu aralar evde kalın… 

YORUM YAP