Betül Uç

Doğru aydınlatmanın renk öğrenmede çoçuklar üzerindeki etkisi

Renk görme kusuru doğumsal; ancak kolay fark edilen bir hastalık değil. Aileler çocuklarının renk görme sorunlarını olduğunu fark etmezler. Renk görme kusuru teknik dilde sapak üç renklilik olarak anılır ve 3'e ayrılır.
Birinci sapaklık: Kırmızı renge duyarlılığın azlığı
İkinci sapaklık: Yeşil renge duyarlılığın azlığı
Üçüncü sapaklık: Mavi renge duyarlılığın azlığıdır.
Kırmızı, yeşil ve mavi renklerden herhangi ikisini hiç görmeme durumuna ise tekrenkcilik denmektedir. Bu kişiler tek renk gördüklerinden yani renksel farklılıkları algılayamadıklarından bunlara renk körü denir.
Aydınlatma tekniğinin doğruluğu çocukların renkleri öğrenmeleri açısından çok önem taşır. Çocuk odaları, kreşler ve okul öncesi eğitim kurumlarında renk ve aydınlatma tasarımı bu sebepten önemle üzerinde durulması gereken bir konudur. Çünkü aydınlık ve bunun sağladığı görsel algı olanakları, çocukların ilk aylardan başlayarak gelişmelerinde çok önemli bir rol oynar.

Çocuklar için düzenlenen mekanlar tayfsal yapısı düzgün bir ışıkla aydınlatılmalıdır. Bu mekanların bol gün ışığı alması en iyi çözümlerden biridir. Kapalı hava koşullarında gün ışığı büyük oranda yetersiz kalacağı için gün ışığına benzer tayfta lambalar tercih edilmelidir. Aydınlık karakteri yarı saydam ve yumuşak gölgeli olmalıdır. Erkek çocuk için mavi, kız çocuk için pembe renk düzenleri yapılmamalıdır. Çocuklar için hazırlanan mekanlar da tüm renkler ve özellikle kırmızı, mavi, yeşil renkler dengeli bir biçimde duvar ve eşyalara dağıtılmalıdır. 

Renklerde koyuluk açıklık farkları da ayrıca oluşturulmalıdır. Aydınlık düzeyi 300 lx altına düşmemelidir. Görsel algılamanın kusursuz olması, öğrenimde başarıyı yükseltir, renkleri doğru göre bilmeyi ve en ufak renk ayrımlarını algılaya bilmeyi sağlar, konsantrasyonu yükseltir, göz sağlığını korur, yorgunluğu azaltır.

  1. halil halil

    çok önemli bir konu. teşekkür eder yazılarınızın devamını bekleriz.

YORUM YAP