Ahmet Yücegök

Yerelden

Silivri Belediye Meclisi Ekim ayı 3.Birleşiminde 2018 Yılı Mali yılı bütçesini oy çokluğu ile kabul etti…
Yani Muhalefet her yıl olduğu gibi bu yılda muhalefetliğini yaptı.
Gerekçesini epey uzun açıklamaya çalıştı ama benim anladığım “Belediye Başkanına güvenmiyoruz”...
***
19/10/2017 Perşembe günü, Muhtarlar günüydü ...
Kutladılar, kutladık …
Muhtarlar adına Sayalar Muhtarı Mustafa Tatar, isteklerinden ziyade Muhtarların memnuniyetlerini dile getirdi…
Silivri bu anlamda da huzurlu bir ilçe olduğunu göstermiş oldu...
Geçmiş olsa da kutluyorum …
Nice yıllara, diyorum…
***
Fatih Mahallesinde, İBB'nin onayından çıkan 1/5000'lik planlarla ilgili olarak, Silivri Belediyesinin bilgi paylaşımı oldu. Sokaklarda davet afişlerini gördüm. Belediyeden anons yapıldı. Gidemedim ama gidenlerden bilgi aldım… Büyük çapta itirazlar olmamış…
Ne var ki…
Ayni mahallede yapılan düzenlemelerle ilgili olarak “yaya yolları geniş tutulmuş-havuz düzenlemesi yanlış” gibi yer, yer itirazlar vardı. Umarım bu toplantıda o itirazlar dillendirilmiştir. Ve, umarım, itirazın muhatabı görevliler o konuda da gerekenleri söylemişlerdir…

HAYAL KIRIKLIĞIM...
Balık yakında bol çıkar ve “ucuzlar” diyordum ama olmadı. Bol çıkmadı. O nedenle sonuçta arz - talep meselesi gündeme geldi fiyatlar düşmedi…
Denizler kurumuş… Balık nesli tükenmiş... Yapılacak pek fazla bir şey yokmuş …

BAŞARMAK MÜMKÜN...
İlçemizdeki piknik alanları sorunu …
Biliyorum ki, bu konu yeni…
Neden yeni?
Silivri, Çatalca, Şile gibi ilçeler İstanbul Büyük Şehir Belediyesine sonradan dahil olan ilçeler… Bu ilçelerin hizmet alanları çok geniş. İçinde, orman var. Göller var. Göletler var. Mesire yerleri var. Tarihi yerler var. Ve, buraların vatandaşın hizmetini sunulması var. İşletilmesi ve yetki, meselesi var…
Yani, yetki İlçe Belediyesinde mi?
İBB'de mi?
Yoksa başka bir Bakanlıkta mı?
Belli değil…
Etik olanı, doğru olanı, gayet tabii ki o köy tüzel kişilikleri korunarak bu yerlerin o köy muhtarlıklarına teslim edilmesi ve işletilmesinde ilgili bakanlıklarca desteklenmesi …
Ne var ki, gelinen durumda böyle bir şey yok…Olmadığı gibi demokratik kurallar da işlemiyor…Kurumlar arası diyalog kalmamış...
İstanbul Büyük Şehir Belediyesi “ben yaptım oldu” diyor …
Mahallenin (Köyün) muhtarının görüşüne başvurmaya gerek duymuyor…
Mahallenin bağlı olduğu Belediyesinin haberi yok …
İnceğiz Mağaraları Piknik alanı meselesine süreç henüz tamamlanmış değil ama görünen ilk raunt yöre insanının…
Umarım bu olay, başkalarına da ders olur …
Silivri'nin Danamandra Mahallesi insanı da…
Tekrar ediyorum …
Eğer “kararlıysanız” başarmak mümkün …

DİRENENLERE SELAM OLSUN...
Referandum süresince “HAYIR” kampanyasını yürütenlerin kullandığı “TEK ADAM REJİMİ” geliyor sloganı gerçekleşiyor. Evet, resmen olmasa bile fiilen gerçekleşiyor… Haftanın en göze batan siyasi olayları AKP'li Belediye Başkanlarını görevlerini bırakmaları için yapılanlar …
Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek'in “istifa edecek, etti, ediyor” adeta adı üzerine “bahis” oynandı… Melih Gökçek'le yıldızı hiç barışmamış olanlardan tanıdığım bir çok kişi bile onun yanında yer aldı… Kimi olaya duygusal yaklaşarak Gökçek'in “kamuoyuna ve çoluk çocuğuna” ne diyeceğini merak etti. Neden istifa ettiğini açıklamasını bekledi. Kimi, haftalar önce istifa eden İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş gibi sessiz sedasız istifasını bekledi ama hiç biri olmadı... İstifası yönünde sorulanlara cevap vermeyerek direndi. Özetlersek, Melih Gökçek direndi…
Sıradaki Balıkesir ve Bursa Belediye Başkanlarından da, bu yazıyı yazdığım saatlerde henüz TIK yoktu … Talimatı alır almaz İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş gibi istifayı basmamaları da bir anlamda direnme …
Direnmekte sonuna kadar haklılar…
Çünkü, seçimle geldiler, birilerinin buyruğu ile gitmemeliler …
Direnenlere selam olsun !

SURİYE MESELESİ...
Bir zamanlar Suriye olayında “bodoslama girmeyin” diyenlere cevap olarak “Cuma namazını orada kılacağız inşallah” dendi. Esad demeyin onun adı Esed oldu dendi. Suriye sınırımız kevgire döndü rejime başkaldıranlara destek sağlamak sevdasına…
Eğer o günlerde “Suriye Olayına bodoslama girmeyin” diyenlerle oturup konuşulsaydı bu günlere gelinmezdi. O gün ESAD diyenler bile suçlandı neden ESED demiyorlar diye . Bu gün gelinen noktada onunla beraberiz … Gerçi “zararın neresinden dönersek kardır” ama kendi kendimize de “biz bu b.ku niye yedik diye de” sormalıyız …

EMPERYALİZM Mİ?
Son günlerde artan ABD karşıtlığı üzerine “Havuz” Medyasında verilen mücadelenin “Emperyalizme karşı” olduğu yazılıp çiziliyor…
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı'nın bu karşıtlığı “emperyalizme karşı” bir duruşmuş gibi pazarlamaya çalışılıyor...
Emperyalizm nedir, ne değildir onun üzerine çok şey konuşabiliriz ama biliyorum ki “Kapitalist” sistemi savunurken ayni zamanda emperyalizme karşı olunmaz …
• Bir hafta öncesinde Trump'la yan yana “var mı bana yan bakan” diyeceksin şimdi “Emperyalizme karşı mücadele veriyoruz” diyeceksin…Bu olmaz…
• ABD'den uzaklaşıp Rusya'ya yanaşıyorsan da bunun adı Antiemperyalist mücadele olmaz…
• Hem solun azılı düşmanı olacaksın hem “ABD'ye karşıyım, Emperyalizme karşıyım” diyeceksin bu da olmaz…
Evet, ülkemi yönetenlerin Ülkemin çıkarlarını sonuna kadar gözetmek için başka ülkelerin müdahalelerine karşı durmalı. Tam bağımsız bir duruş sergilemeli. Bu da, lafla olmaz bilim ve teknoloji üreterek, adaletle ülkede barışı tesis ederek, insan haklarına saygı göstererek olur…

TAPU VE ECRİMİSİL...
Tapu ve Ecrimisil meselesinde en fazla canı yanan Çayırdere, Sayalar ve Danamandra Mahallesi sakinlerinin dikkatine …
Duyduk duymadık demeyin…
Tapu ve Ecrimisil meselesinde hala “TIK” yok…
Yerel iktidarın çözeceği bir sorun değil bu o nedenle Genel iktidarın, yani Hükümetin temsilcisi olan AKP'li yöneticilere duyurulur!
Ayni zamanda da…
Her hafta bu köşede tekrarladığım (3)Mahallemizde yaşayanlara…

İSTER İNAN İSTER İNANMA
Adamın elinde oltası, duvarın dibinden yola doğru atmış öylece bekliyormuş. Yoldan geçen ve kendini çok akıllı sanan biri alaycı bir ifadeyle “orada ne yapıyorsun?” demiş. Adam “balık tutuyorum” demiş. Akıllı sanan yine alaycı bir ifadeyle “hiç tutabildin mi?” demiş. Adam ona doğru gülümseyerek “gayet tabii, sen tuttuğum 24. Sazansın” demiş…

GÜNE UYAN
Adı önemli değil…
Ülkenin birinde Cumhurbaşkanı ve Başbakanı birlikte uçak yolculuğu yapıyorlarmış…
Başbakan, Cumhurbaşkanına “Sayın Cumhurbaşkanım ben şimdi buradan aşağıya (100) lira atıp bir vatandaşımı sevindirebilirim” demiş…
Bunun üzerine Cumhurbaşkanı, Başbakanına “ben ise (100) lira yerine (10) tane (10)ar lira atar (10) vatandaşı sevindiririm” demiş…
Konuşmaları dinleyen pilot, yanındaki yardımcı pilota dönerek “ben bu kakavanların ikisini de aşağıya atsam milyonlarca vatandaşı mutlu olacak, onlar hala farkında değiller” demiş…

YORUM YAP