Bir öğretmenimizden dolaylı olarak okullarında yaşanan durumdan haberdar oldum. Sanıyorum bir çok ilk ve ortaokulumuzda yemek çıkıyor. Bu yemeği belli bir ücret ödeyen öğrenciler yiyebiliyor. Öğretmen ve okul yönetimleri yemek hizmeti satın alamayan (almak istemeyenlerin okul kantininden 60 TL'ye tost ve başkaca yiyecekleri temin edebildiklerini varsayıyorum), ihtiyaç sahibi öğrenciler karşısında kayıtsız kalamayarak kendi aralarında temin ettikleri imkanlarla yiyecek ihtiyaçlarını karşılamaya gayret ediyor.
Silivri Belediyesi'nin başlattığı ‘ihtiyaç sahiplerine okul kahvaltısı', ‘liselerde sıcak çorba ikramları' hoş dokunuşlar. Ama belli ki bizim daha sistematik bir desteğe ihtiyacımız var hele ki ilk ve ortaokulu düzeyinde, yetişme çağındaki çocuklar için.
Silivri Belediyesi'nin Gıda Bankası aracılığı ile yemekhanesi bulunan okullara erzak yardımı yapılarak bir nebze de olsa hem öğrenciler, hem de eğitimcilere destek olunsa keşke. Özellikle sosyoekonomik açıdan daha sıkıntılı bölgelerdeki eğitim kurumlarına iş dünyasından 1-2'şer hami tayin edilse ve onlar düzenli olarak okullar açık olduğu sürece karınca kararınca erzak yardımı konusunda destek olabilseler. Bu sistemi oluşturmak sosyal belediyecilik iddiası taşıyan yerel yönetime düşer.
Başkan Balcıoğlu'nun özellikle okullardaki sulara arıtıcı konulması ile ilgili projesini tanıtırken verdiği ‘açlığını su içerek gideren' öğrenci örneği bize temiz sudan daha fazlasına ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Sistematik bir destek gibi...
Zaten yemekhanesi bulunan ve bir miktar yemek pişen okullara biraz erzak takviyesi ile öğrenci-eğitimci ve ailelerine dokunabilecek bu çalışmanın organizasyonu mümkün olur inşallah.
KENT LOKANTASI; KİMİLERİNİ GÜLDÜRDÜ, KİMİLERİNİ ÜZDÜ
Silivri Belediyesi ve İBB, İstanbul'un pek çok noktasında var olan Kent Lokantaları ile ilgili ilçemize yönelik müjdeyi duyurdu. Lokanta hizmete girmeden daha aynı sektörde faaliyet gösteren işletmelerden tepkiler gelmeye başladı. Kent Lokantası açıldıktan sonra oluşabilecek yoğunluğu tahmin edersiniz. Gerçekten ihtiyaç sahibi olmayan kimselerin gidip de o orada yemek sırasına girmesine olasılık vermiyorum. Sezon ve ekonomik şartların etkisinde piyasalarda yaşanan durgunluk malum. Ama bunun acısını ihtiyaç sahibi insanlara uygun fiyatta yemek imkânı sunan hizmetten çıkarmaya gerek yok. Dilerim yaşam şartlarımız düzelir ve bunlar yerine herkesin canının istediği her yerde, dilediğini özgürce tüketebileceği refah içindeki günlere en kısa zamanda erişiriz.
Bu arada geride bıraktığımız günlerde Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu'nun çeşitli esnaf lokantalarında öğle yemeklerini yemesi de bence dikkat çeken siyasi bir incelik olarak kamuoyuna yansıdı. Esnaflar bir şehrin sadece ekonomik değil, sosyal açıdan da can damarıdır. Yöneticilerin bu merkezlerde işletme sahipleri, vatandaşlar ile kurduğu temaslar çok yönlü fayda içerir.
Kent Lokantasına yönelik, alt yapı hazırlığı olarak da başladıysa bence bu yaklaşımın yerel iktidar açısından yararı bunun da ötesinde.
Bir parantez daha açayım bu konuya… SİBESO Başkanı Nuray Koçer'in yıllardır oda ihtiyaçlarını her ay başkaca ve kendi üyelerinden karşılamak gibi bir yaklaşımı var. Yasal mevzuatı gözeterek Silivri Belediyesi de yerel işletmelerimizden hizmet ve ürün ihtiyacının karşılanması noktasında ince bir yaklaşım ortaya koyabilirse karşılığını görür.