
Silivri SİAD adına yaptığı kamuoyu açıklamasıyla toplumsal hassasiyet ve beklentileri güzel bir şekilde özetleyen Hakan Kocabaş, en çok ihtiyaç duyduğumuz şeyin sağduyu olduğu vurgusunda bulundu.
"561 YIL ÖNCE GÖSTERİLMİŞ OLAN HOŞGÖRÜNÜN, BUGÜN GÖSTERİLMEMESİ SÖZ KONUSU OLAMAZ”
Kocabaş’ın açıklaması aynen şu şekilde: "Bugünkü köşe yazınızda Silivri SİAD’a da atıfta bulunarak, bir anlamda din özgürlüğü ve insanların din-i yaşantılarının gerekliliğini, derneğimizin de vurgulaması gerektiğini kaleme alıyorsunuz.
Bu konuda bir açıklamayı gerekli görmedik. "Çünkü bundan daha doğal ne olabilir?” düşüncesini taşıyoruz. 561 yıl önce gösterilmiş olan hoşgörünün, bugün gösterilmemesi gibi bir durumun söz konusu olamayacağı düşüncesindeyiz.
Hatta belki de dünyanın en hoşgörülü milleti olduğumuzu düşünüyorum.
Bulgaristan’da, Yunanistan’da ve hatta Almanya, Belçika gibi ülkelerde dahi bizim dinimize ve ibadethanelerimize yapılan baskılar hala ortada.
"ÜLKEMİZİN ŞU AN EN ÇOK İHTİYACI OLAN SAĞDUYUDUR”
Elbette Silivri SİAD’ın Güneydoğumuz da yaşanan olaylardan, hoşgörü politikalarımıza kadar söyleyecekleri vardır ve olacaktır. Ancak ülkemizin belki de şu an en ihtiyacı olan şey sağduyudur.
"DİNLERE SAYGISIZLIĞA KARŞIYIZ”
Biz Kuran-ı Kerim’e söyleyemeyeceğim kadar alçakça davranışta bulunan ve bulunanlara ne kadar karşıysak, diğer dinlere olacak saygısızlıklara da o kadar karşıyız.
"DİNİMİZ DE MİLLETİMİZ DE HOŞGÖRÜ ABİDESİDİR”
Sadece bizim dinimiz; tüm semavi dinlerin kitaplarını ve peygamberlerini tanır ve kabul eder. Velhasıl hem bizim yüce dinimiz, hem de yüce milletimiz tam bir hoşgörü abidesidir.
"SAYGI GÖSTERİR VE SAYGI BEKLERİZ”
Diğer dinlerin ritüellerine saygı gösterirken, Müslümanların da haklarına saygı gösterilmelidir ve yanlış yapılanlar kamuoyunda dillendirilmelidir.
Bizim derneğimizde de her din, itikat ve düşüncede üyelerimiz vardır. Bunlar bizi ayrıştıran değil, bilhassa daha birleştiren, kaynaştıran unsurlardır. Bizim birleştiğimiz bir vatanımız ve bir dilimiz vardır.
"ALMADAN VERMEK ALLAH’A MAHSUS”
Bu topraklar üzerinde hoşgörü; dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar çok vardır. Ama mütekabiliyet unsuru da unutulmamalıdır. Almadan vermek Allah’a mahsustur. Hep istemek olmaz, bu ülkeye, bu ilçeye de bir şeyler vermek gerekir.
300 milyona yakın bir cemaate sahip bir patrik olan Sayın Bartolomeo’un, çıkıp Türkiye için yapılan haksız oyunları tüm Ortodoks âlemine anlatması, Türkiye’nin en önde giden lobi lideri olması; bu ülkeye olan borcudur. Bu konudaki düşüncelerimizi ortaya koyarken, sadece yalın bir gözle bakmayıp, biraz daha geniş perspektiften bakmaya gayret gösterdim. Sayın Patriğin de geniş bir perspektiften bakması gerektiğine inanıyorum.
Ve sözlerimi Kâfirun suresi 6. ayetle bitirmek istiyorum.
"Sizin dininiz size, benim dinim bana”
Tüm Silivrililerin de bu ayet çerçevesinde düşünerek hoşgörülü olacaklarına inancım tamdır.”
Haber MERKEZİ