Ahmet Yücegök

Silivri'den

Uzun bayram tatili sonrası normale döndük derken şimdi de ortaya “Suriyeliler” meselesi çıktı…
Bayram kalabalıkları içinde o kadar fark edilmemiş…
Sanki bayram sonrası bir yerlerden Silivri'ye bırakılmışlar…
Suriyeli olduklarını, nasıl anlıyoruz, derseniz, kendi aralarında sohbetlerinden, giyinişlerinden…
Evet…
Silivri, Kumluk mevkiinin yeni misafirleri onlar.
Hoş gelmişler...
***
30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 96.yıldönümü kutlamaları Silivri'de de yapıldı. Kaymakamlığın inisiyatifinde gerçekleşen Resmi törenin bu kadar kısa sürmesine ilk defa rastlıyorum… Siyasi iktidarın bilinen tavrı, desem yanlış olmaz. Çünkü yıldızının Ulusal bayramlarla barışmadığını biliyoruz…
Akşamında, Belediyenin öncülüğünde, siyasi parti temsilcileri, oda başkanları, spor kulüpleri, Belediye meclis üyeleri ve adı aklıma gelmeyen daha birçok sivil toplum kuruluşu ile “Zafer Yürüyüşü” yapıldı… Moda tabiri ile “Kapak Olsun” der gibi, nerdeyse…
Gözlemim…
Silivrililerin gönülden katıldığı “dillere destan” bir etkinlikti…
***
Balıkçıların derdi “Av Yasağı” sona erdi…
Balığın bol olacağı tahmin ediliyor…
Bu demektir ki, ekonomini kriz içinde olduğu bir dönemde Silivri ucuz balık yiyecek…

ÇEVREDEN
Hafta içinde…
TURÇEP (Türkiye Çevre Platformu ), Cilo Doğa Derneği'nin ev sahipliğinde 30-31 Ağustos ve 1-2 Eylül günlerinde düzenlenen bu etkinlikte Silivri Çevre Derneği de vardı...
Hakkari Valisi ile tanışma imkanı olmuş…
Vali, geçmişte Silivri'de görev yapmış Dursun Toprak'ın oğluymuş…
Silivri Çevre Derneği üzerinden, bir dizi tanıdıklarına selam göndermiş. Neyse… Çevreye nerede zarar veriliyorsa, çevre nerede kirletiliyorsa, Silivri Çevre Derneği oradadır… Bu böyle biline…

YEREL SİYASET
Yerel seçimler yaklaşıyor…
Aday, adayları ortaya çıkmaya başladı ama asıl mücadele bundan sonra…
Genel Merkezlerden ne çıkacağı belli olmaz… Bu günlerde konuşulan bir başka konu var…
Cumhurbaşkanı bir kararname ile Belediyelerin bütçelerini “Hazine” Bakanlığına, yani damadına bağlamış…
Bu demektir ki Belediyeler bundan böyle, damattan izinsiz yatırım harcama yapamayacaklar… En azından onun izni ile harcama yapabilecekler… Bu çok kötü… Nedeni… Bütçesini kullanamayan, bütçesi kendine ait olmayan bir Belediyenin mahalle muhtarlığından farkı kalmaz. Olacak şey değil!
***
Silivri CHP (9) Eylül'de büyük bir şenlik düzenliyormuş…
***
Silivri CHP, 2019 Yerel seçimlerine yönelik aday belirleme yöntemi henüz kesinlik kazanmamış…
Büyük olasılıkla, tanınmış araştırma şirketleri ile ölçüm yaptırıp, partililerin de onayını alıp adaylarını erkenden belirleme durumu varmış…
***
AKP Silivri'de sessizlik hakim. Belki de bütün yollar Ankara'ya bağlı da ondandır… AKP'lilerin bir kısmı tarafından “Silivri'nin Efsane İlçe Başkanı” dedikleri Metin Karakaş sağda, solda kendini göstermeye başladı… Keza… Yetkin Çavdar da öyle…
Tahir Sert, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu aracılığı ile alttan altan çalışıyormuş…
Hüseyin Turan… Aldığım duyumlara göre onun pek umudu yokmuş, o nedenle eskisi kadar asılmıyormuş…
Bazıları, ortaya yeni isimler atarak onları pazarlamaya çalışıyormuş ama partililerden pek ilgi görmüyormuş…
***
İYİ Parti ve “İttifak” konusu… Genel Merkeziden yapılan açıklamalara bakınca, yerel de ittifak yapmayacağı anlaşılıyor ama tabanda bunu karşılığı ne kadar henüz bilinmiyor…
***
MHP ve Yerel Seçim… Ortada karışık bir durum var…
Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday göstermediler… Şu an “resmen” iktidar ortağı değil ama Muhalefet gibi de davranmıyor…
Genelde böyle de, yerelde de nasıl davranacağı konusunda fikri olan yok gibi…
***
HDP, Silivri'de kazanma şansı olmasa da, kilit parti… Aday gösterebilir ama henüz bu günden öne çıkan bir isim duymadım…
GENEL SİYASET
İktidar uzun zamandır gündemine almadığı Avrupa Birliği meselesini birden hatırladı her gün sağa-sola nara atan o değilmiş gibi…
Haberde gördüm… İktidar “Eylem Gurubu” oluşturmuş, tıpkı görücüye çıkan kızlar gibi (4) bakan bir masa etrafında dizilmişler… İktidarın başının dilinden düşmeyen “hey Almanya”, “hey Amerika”, “hey Hollanda”, “hey Fransa” sözlerinden eser kalmamış… Geldiği günden beri, diplomasiyi geri plana itmiş, ülkeler arasında ilişkilerin diplomasi ile sağlandığından habersiz gibi sağa afra-tafra yapan bir iktidar yok artık demek istiyor… Yerlerse…
Ekonomik kriz hissedilmeye başladı ama Gazetemden size sevindirici bir haber vereyim…
“Cumhurbaşkanı ve ortağı parti başkanı Malazgirt Zaferi kutlamalarında açıkladı. Ahlat'a saray yaptırılacak. Bu Saray, 10 dönüm arazi üzerine (1071) metre oturum alanı olacak.”
Ankara'da (1150 ) odalı, Marmaris'te (300) odalı ve İstanbul'da var olan Dolmabahçe Sarayı, Topkapı Sarayı ile burada sayamadığım daha
niceleri… Belli ki, daha ihtiyaç var… Hayırlısı…
***
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun marifetleri saymakla bitmez…
• En son kendine bağlı birimlere Cumhurbaşkanının resimlerinin asılmasının talimatını vermiş…
• Geçtiğimiz Cumartesi günü kaybolan yakınlarını akıbeti için 700.kez toplanan Cumartesi annelerini dağıttığını övüne, övüne anlattı. Hem de, Anayasa, insan hakları, hak, hukuk, demokrasi filan takmadan…
***
Sahi… Bir de AF meselesi var… MHP'nin Genel seçimlerde gündeme sokmaya çalıştığı bir mesele... Tümü için mi? Bazıları için mi? Henüz belli değil…

***
Bir de…
Saadet Partisi'nin “Devlet kendine karşı işlenen suçları affedebilir ama ortada anne-baba, oğlu öldürülmüş bunu devlet affedemez” önerisi var…

TAPU VE ECRİMİSİL MESELESİ
Telekom'u Lübnanlı kirli bir aileye hiç para almadan, SEKA'yı, Şeker Fabrikalarını, Sümerbank'ı, Etibank'ı, Süt Enstitüsü Kurumu'nu, Et-Balık Kurumu'nu ve Köprüleri ve Limanları ve diğerlerini… Hemen, hiçbirini “değerinde” ve peşin paraya satmadı...
Ama iş bizim TAPU MESELESİ denilen meseleye gelince, bize kaça satacağına karar veremiyor…
Ki, “Hazine Arazilerini Kullananlar” diye anılanlar, bildikleri “işgalci” değil. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan önce, 1878 Yılında Osmanlı – Rus Savaşında göç edenler, o günden bu güne bu toprakları kullananlar. Daha ne diyeyim! Pes yani!

İSTER İNAN / İSTER İNANMA
“…
Burada önemli hususun altını çizmek gerekir. 39 yıl hapse mahkum olan bir sanığın ev hapsinde tutulmasının devamın karar veriliyor. Ama 5 yıl hapse mahkum olan bir milletvekilinin Meclis'e gitmesine izin verilmiyor. Bu çifte standart Türk yargısının son yıllarına damgasını vurmuş sübjektif yargıyı işaret etmektedir.”
(Celal Ülgen/01/01/2018/Cumhuriyet)

DİLEĞİMDİR
“1 Eylül Dünya Barış Günü”
Hak, hukuk ve adaletin hakim olduğu bir dünya da “barış” diliyorum...

YORUM YAP