Sevginar Sali

Silivri’de yaşamak daha güzel olmak zorunda...


Makul hedefler, yapıcı yaklaşım ve ciddi bir çaba… Özcan Işıklar’ın ikinci döneminin ilk 100 günü ardından yaptığımız söyleşide bende bıraktığı izlenimin özeti bunlar…
Bir insanı bile değiştirmek çok zorken, kenti dö-nüştürmek, toplumu farklı bir noktaya taşımak nasıl ciddi bir iştir varın düşünün. ‘Hissedilmeyen yönetici’ tanımını anlamakta, onun gibi anlamlandırmakta ve konumlandırmakta halen daha güçlük çeksem de (bendeki de nasıl kalın bir kafaysa artık) başka bir sonucunu Silivri’de her yere ve geride bıraktığımız beş senede görürken, fark ederken giderek daha sık yakalıyorum kendimi…
Silivri’de yaşayan biri olarak benden farklı düşünen insanlara karşı tepkim artık daha yumuşak. Bana değişik gelen ve kabul görmediğim şeylere yönelik merakım ve hoşgörüm arttı… Bunu yaşadıklarım ve geride bıraktığım zamana da yormak mümkün ama içinde bulunduğum toplumun etkisi göz ardı edilemez.
"Hayal satıyor” diye eleştirildiği aklıma geliyor… Ne kadar zordur hayal satabilmek! Başkası adına bir hayal kurup (ne istediğini, neye ihtiyaç duyduğunu bilerek) ona bunu kabul ettirmek (güven kazanıp)… Işıklar, hayal kurmaktan daha fazlasını yaptı, yaşattı…
Yeğenimi bilgisayarın başından kaldıramıyorduk. Pek çok ailenin başındaki dert. Silivri Belediyesi Engelli ve Koordinasyon Merkezi tarafından okullarda Skolyoz taraması yapıldı. Basit bir sağlık taraması gibi gelebilir ilk etapta. Yeğenimin ve birçok öğrencinin omuriliğinde belirlenen aksaklıklar, açığa çıktı… Ne Skolyozun ne olduğunu, ne de var mı yok mu bilmiyordu birçok öğrenci. Yeğenim şimdi bilgisayarın başında kalacağı saatleri kendisi kısıtlıyor, Skolyoz başlangıcını ilerletmemek adına. Ve spora başladı, hem de ne spor… Basit bir sağlık taraması yüzlerce öğrencinin daha kaliteli ve sağlıklı yaşam sürmesinin önünü açtı. Bu bir örnek…
Söyleşimizde hiç onlardan söz etmedik; Mahalle evleri…Seçim döneminde Namık Kemal İlköğretim Okulunun arka tarafında Işıklar’ın bir mitinginde iki bayan arkamda konuşuyordu. Mahalle evi açılmış bölgede. Eşlerinin baskılarına rağmen, bu hizmetten dolayı CHP’ye oy verme kararlılıklarını birbirleriyle paylaşıyorlardı… (İstemeden kulak misafiri oldum demeyeceğim bayağı dinledim…) Bu bir siyasi gerekçe olarak söylemiyorum sosyalleşme, belediyecilik yaklaşımına karşılıktır. O insanların siyasi görüşü veya eğilimi değişmedi belki ama diğer bir bakış açısından, hayatlarına tutulan ışık sebebiyle farklı bir pozisyon alıp, o noktada bulunma kararlılığı ve cesaretini savunur hale geldikleri kesin.
Siyaset ile belediyeciliği biraz daha birbirinden ayırmayı başaran, Silivri’ye alışamaya çalıştığı hoşgörüyü kendi içinde de özümseyen bir belediye başkanımız olduğunu söyleme ihtiyacı hissediyorum.
Işıklar’ın ikinci dönem için aklında iki ana başlık var ‘sağlık’ ve ‘eğitim’… İnsanın hayatında bunlar olduktan sonra iyi bir hayat yaşaması için ihtiyaç duyduğu ana sermayeye sahiptir demektir.
Silivri’nin ihtiyaçlarını daha iyi bilen değil ama çözüm konusunda nasıl hareket edeceği konusunda kendisinden daha emin bir Işıklar izleyeceğiz önümüzdeki dönem.
"Öğrendik”, "Denedik” ve "Yanıldık” dedi ilk dönemini tarif ederken… Ben hayatımdan "hata” kelimesini ‘tecrübeyle’ ikame etmeyi seçtiğim için insanların bu konudaki değerlendirmelerini de öyle görmeyi tercih ediyorum…
Özcan Işıklar, Silivri’nin sahip olduğundan daha azıyla yetinmesini kabul edecek son kişi… Gereğini yapma yetki ve sorumluluğunun da sahibi…
Silivri’de yaşamak daha güzel olacak, olmalı...

YORUM YAP