Sevginar Sali

Silivri’de ne yaparsan yap...

Ankara'dan gelen bir karar vardır!

Cumartesi günü Van'da Belediye Başkanları Çalıştayı'nda konuşan CHP'li Seyit Torun, sözlerini “Çankaya sizi bekliyor Sayın Genel Başkanım” diyerek noktaladı.
Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı da İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun olmayacağı da böylece epey netlik kazanmış oluyor sanki.
(Yazıyı Pazartesi yayınlayacaktım ama son dakika Salı'ya sarkma durumu oldu. Cumartesi Semizkumlar Pazarında CHP İlçe Sekreteri İbrahim Kömür ile karşılaştık. ‘Cumhurbaşkanı Adayınız Kemal Kılıçdaroğlu oluyor her halde hayırlı olsun' dedim. O kadar da emin olmamak gerektiğini söyleyerek Torun'un söylemini doğal bir süreç şeklinde yorumlayıp, “Genel Başkan farklı bir isme işaret edene kadar adayımız tabi ki odur” sözleri ile düşüncelerini tamamladı.)
CHP'nin Genel Başkanına rağmen başkasının aday olma ihtimali kabul edelim ki çok zayıf.
Taban hareketleri ile tarih değişikliği yaşamayalı o kadar uzun süre oldu ki bunu tartışmaya bile gerek yok.
Yerelde yıllarca kim ne yaparsa yapsın, aday açıklama zamanı hepimiz gözümüzü, kulağımızı Ankara'dan açıklanacak karara çeviriyoruz, orasının dediğinin olduğu, demediğinin olamadığı da tecrübe ile defaten sabit olmuştur.
Yerelde tüm hesaplar belediye seçimlerine göre yapılır da o hesabın üstünde bir genel seçim yaşayacağımız için şimdiden söylenen pek çok şey kifayetsizliğe mahkum.
Millet İttifakının yerel dinamiklerine göz atacak olursak CHP'deki iç karmaşaya çözüm İYİ Parti istikrarlı oy yükselişinde aranıyor. Gün aşırı yeni üyelerinin yakasına iliştirilen parti rozeti ile kamuoyunun huzura çıkan İYİ Parti ile bu hususta aşık atacak kimseyi henüz göremedik. Bir partinin sessiz sedasız üyesi olmak var bir de bangır bangır bunu ilan etmek! Bu ikisi arasındaki farkta ise birçok derin anlam yatıyor…

ADALET Mİ, EŞİTLİK Mİ?
Başkan Volkan Yılmaz'ın kadınlar, gençler ve çocuklar vurgulu yerel yönetim söylemleri arasında toplumumuzun egemenleri erkeklere ne hissettiriyor acaba? Hissettiriyor diyorum çünkü düşünseler mutlu olmaları gerekecek. İnsanın başına ne gelirse en çok da aklı ile düşündükleri ve kalbi ile hissettikleri arasında kalmaktan gelmiyor mu? Toplumsal açıdan eşitlikçi bir söylem mi? Değil. Ancak adil olmadığı söylenemez, iddia eden erkekler çıkabilir tabi. Yılmaz'ın söylemini bir kadın siyasetçi, yönetici ortaya koysa şimdiye kadar çoktan feminist (gerçekte olan kadın erkek ayrımcılığına karşı çıkan değil bilinen erkek düşmanı manasıyla) ilan edilmişti! Yine de biraz hemcinslerine kırsa söylem dümenini kantarın ayarı düzelir.
İktidar ve Silivri'ye hizmet şansını kadınlara borcu olduğu söylemi son derece duygusal ve haklılık payı da barındırıyor ama siyaseten tutunmak için hep daha fazlasına ihtiyaç da vardır, hedef de bu doğrultuda çizilir.

Dipnot: Yılmaz'ın dün sabah sıradaki kadınlarla buluşmasında aynı konu kendisine de iletilmiş. Yoksa görüşlerim Allah bilir yine hangi saçma taktik öngörüsünün kör kurşunlarına kurban giderdi : )

 

 

 

YORUM YAP