
AK Parti Grup Sözcüsü Celalettin Yazıcı, Eylül Meclisinde Silivri'nin sıcak gündemi çimento tesisi hakkında konuştu: “Halkın hassasiyetleri görmezden gelinemez, vatandaş istemezse meclisin görevi iradeye boyun eğmektir.”
AK Parti Grup Sözcüsü Celalettin Yazıcı, Silivri Belediye Meclisi'nin Eylül ayı oturumunda gündeme damga vuran çimento fabrikası tartışmalarına açıklık getirdi. Kamuoyunda yanlış bilgilendirmelerin olduğunu belirten Yazıcı, tesisin teknik adının “klinker öğütme tesisi” olduğunu söyledi. Ancak bu durumun çevreye olası etkileri açısından masum gösterilemeyeceğini vurguladı. Yazıcı, “Vatandaşın iradesi nettir. Halk istemezse ruhsat verilmez. Meclisin görevi, halkın iradesine boyun eğmektir” diyerek sürecin şeffaf ve katılımcı şekilde yürütülmesi gerektiğini ifade etti.
“ÇİMENTO FABRİKASI DEĞİL, KLİNKER ÖĞÜTME TESİSİ”
AK Parti Grup Sözcüsü Celalettin Yazıcı, Eylül Meclisi'nde en çok tartışılan konulardan biri olan çimento fabrikası iddialarına değindi. Kamuoyunda yanlış bilgilendirmelere dikkat çekerek, tesisin teknik adının “klinker öğütme tesisi” olduğunu söyledi.
“Çimento fabrikası ya da çimento üretim tesisi diye anılıyor ama proje adı klinker öğütme tesisi. Çimentonun hammaddesidir klinker. Kil ve kireç taşından oluşur, yüksek ısılarda yakılır, oradan hammadde çıkar, sonra da öğütülür. Burada yapılmak istenen şey, klinkerin öğütülerek toz haline getirilip daha sonra çimento olarak pazarlanmasıdır. Yani Büyükçekmece'deki gibi üretim tesisi değildir.”
“MASUM GÖSTERMEK MÜMKÜN DEĞİL”
Yazıcı, tesisin üretim değil öğütme tesisi olmasının çevre açısından riskleri ortadan kaldırmadığını vurguladı: “Bu durum olayın masum olduğu anlamına gelmez. Ben teknik bir insan olarak da söylüyorum; klinker öğütme işlemi de doğrudan çevreye etki eden bir faaliyettir. Dolayısıyla bunu masumlaştırmanın da bir anlamı yok.”
“PLAN NOTLARI AÇIK: ZARARLI TESİSLER ENGELLENMİŞTİR”
Silivri'de bu tür tesislerin kurulmasına ilişkin plan notlarını hatırlatan Yazıcı, meclisin bu konuda geçmişte karar aldığını belirtti: “Zaten Silivri planlarında, yanıcı, patlayıcı, parlayıcı ve çevreye zarar verici imalatların yapılması plan notlarıyla engellenmiş durumda. Bu plan notlarını kim yaptı? Meclis yaptı. Biz yaptık, bizden öncekiler yaptı. Bildiğim kadarıyla bu plan notlarına göre de Silivri'de 500 civarında tesis bulunuyor.”
“KLİNKER TESİSİ NEDEN BU KADAR TARTIŞILDI?”
AK Parti Grup Sözcüsü Celalettin Yazıcı, Silivri'de kurulması planlanan klinker öğütme tesisine yönelik tartışmalara dikkat çekti. Aynı plan notları kapsamında ruhsat alıp çalışan yüzlerce tesis varken, bu projeye karşı bu kadar yoğun tepki olmasının sebeplerine değindi.
“Silivri'de 500 civarında tesis var, sanayi ruhsatı alıp işletmesine devam ediyor. Onlarda bu kadar tartışma çıkmadı. Peki neden bu tesiste bu kadar büyük bir tartışma yaşandı? İşte kritik soru bu. Bu plan notlarına rağmen gerçekten acaba bu tesisin çevreye, doğaya zararı olabilir mi? Bence asıl mesele burada.”
“RUHSATI VEREN BELEDİYEDİR, BAKANLIK DEĞİL”
Yazıcı, kamuoyunda yanlış anlaşılan bir konuya da açıklık getirdi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın ruhsat veren değil, sadece görüş bildiren kurum olduğunu söyledi: “Sayın Başkan konuşmalarında sanki ruhsat Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile birlikte verilmiş gibi anlattı. Oysa durum öyle değil. Planları yapan, izinleri veren, mevzuatı hazırlayan Silivri Belediyesi'dir. Ruhsatı veren de belediyedir. Bakanlıktan sadece çevresel etki için görüş alırsınız. ÇED, yani Çevresel Etki Değerlendirme raporu verir. Çevreye etkisi var mıdır, yok mudur, buna bakar. Dolayısıyla Bakanlığın burada ruhsat vermesi söz konusu değil. Bakanlık Türkiye'deki yüz binlerce fabrika ve sanayi tesisine ruhsat vermez, sadece görüş bildirir. Belediye başvuruyu yapar, Bakanlık ÇED raporunu verir. Ruhsatı onaylayan yine belediyedir.”
“ŞEFFAF YÖNETİM SÖZÜ VERİLMİŞTİ, AMA NEREDE?”
AK Parti Grup Sözcüsü Celalettin Yazıcı, klinker öğütme tesisi tartışmalarında en büyük sıkıntının halkla iletişim eksikliği olduğunu belirtti. Başkan Bora Balcıoğlu'na hitaben şu sözleri söyledi: “Halkın bu konuya hassasiyeti vardı. Siz daha önce ‘beraber yöneteceğiz, beraber karar alacağız' diye söz vermediniz mi Sayın Başkan? Peki bu hassasiyet varken nerede, kiminle yönettiniz? Kapalı kapılar ardında mı? Vatandaşlara bu konuda randevu vermediğiniz iddia ediliyor. Bana da öyle geliyor.”
“VATANDAŞLA AÇIK ŞEKİLDE PAYLAŞIN”
Yazıcı, sürecin şeffaf yönetilmesi gerektiğini vurguladı: “Bir defa iletişimi doğru yapmalısınız. Vatandaşlarla açık şekilde, gerekiyorsa bilgilendirme toplantılarıyla süreci paylaşmalısınız. Şeffaf yönetimin kuralı budur. Bu klinker öğütme tesisinin toz ve gürültü gibi riskleri var. Bunlar alındı mı, alınmadı mı, alınacak mı? Toplumla paylaşıldı mı?”
“VATANDAŞ İSTEMEZSE RUHSAT VERİLMEZ”
Yazıcı, meclisin ve belediyenin yetkilerini hatırlatarak, halk istemediği sürece böyle bir tesisin onaylanamayacağını belirtti: “Bakın, çevreye zararlı olup olmadığı bir kenara; toplum istemezse ruhsat verilmez. Mevzuat bizim elimizde, iki satır yazıyla değiştirilebilir. Plan notlarına ilave ederiz. Silivri'nin karakterini, hangi sanayinin geleceğini, hangi sosyo-kültürel yapının oluşacağını biz belirleriz. Bu meclis bunun için var. Eğer her şey mevzuat çerçevesinde olsaydı, kolay. O zaman belediye başkanına, siyasetçilere gerek kalmazdı.”
“TERCİHİ BELİRLEYEN SİYASİ İRADE OLMALI”
AK Parti Grup Sözcüsü Celalettin Yazıcı, mevzuata sığınılarak yapılan açıklamaların yeterli olmadığını belirterek, siyasi iradenin sorumluluk alması gerektiğini söyledi.
“Kural var, mevzuat var, bürokratlar ona göre yapsınlar. Ama burada tercih hakkı olabilir. O tercihi koyan kim? Siyasi irade. Yani siyasi irade şuna sığınamaz: ‘Mevzuat belli.' Peki, mevzuat her şeyse size bir örnek vereyim; şu anda Alipaşa Sanayi Sitesi'nde bir fabrikanın yanında 10 katlı bina var. Yine sizin zamanınızda verildi, mevzuata göre verildi. Peki doğru mu? Yanında fabrika varken 10 katlı bina yapmak doğru mu? Demek ki mevzuat her zaman doğruyu göstermiyor.”
“SORUMLULUKTAN KAÇILAMAZ”
Yazıcı, siyasi iradenin sorumluluk almak zorunda olduğunun altını çizerek şunları söyledi: “Dolayısıyla yürekli bir şekilde yaptığımız işin sorumluluğunu almalıyız ya da almamalıyız. Burada yapılacak ilk iş nettir: Önce halkla, sivil toplum örgütleriyle, çevreyle ilgili kurumlarla bu konuyu konuşun. Çok geç olmadan ortak kararı alın. Eğer beraber karar alacaksanız, bu kararı şeffaf biçimde paylaşın.”
“MECLİSİN ELİNDE YETKİ VAR”
Mevzuatın değiştirilebileceğini hatırlatan Yazıcı, Başkan Balcıoğlu'na açık destek verdiklerini ifade etti:
“Mevzuat izin verse de vermese de biz bu konuda size açık çek veriyoruz Sayın Başkan. Plan notlarını biz yaptık, istersek değiştiririz. Varsa bir hassasiyet, gereğini de yapınız. Doğrusu budur. Geçmiş dönemde yapılan yanlış ya da doğru uygulamaları referans göstererek argüman geliştirmek doğru değildir.”
“ASIL SORU: BU TESİS ÇEVREYİ OLUMSUZ ETKİLEYECEK Mİ?”
AK Parti Grup Sözcüsü Celalettin Yazıcı, klinker öğütme tesisine ilişkin en kritik soruların hâlâ yanıtlanmadığını söyledi.
“Dolayısıyla asıl soru şu: Bu tesis gürültü ve trafik kirliliği getirecek mi, getirmeyecek mi? Tarım arazilerini, yaşam alanlarımızı olumsuz etkileyecek mi, etkilemeyecek mi? Gürültü kirliliği yaratacak mı, yaratmayacak mı? Oradaki trafik yoğunluğu buna müsait mi değil mi? Bunların hiçbirini araştırdınız mı? Çevre Bakanlığı bunları nereden bilecek?”
“ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ TEHLİKE ALTINDA MI?”
Yazıcı, tesisin en önemli etkisinin toplum sağlığı ve gelecek nesiller üzerinde olacağını belirtti: “En önemlisi çocuklarımızın geleceği, insanlarımızın sağlığı ve yaşamı bu tesisten etkilenecek mi, etkilenmeyecek mi? Birlikte yönetmek masa başında ruhsat vermek değildir. Halkla istişare etmektir, onların rızasını almaktır.”
“VATANDAŞ İSTEMEZSE MECLİSİN GÖREVİ BELLİDİR”
Vatandaşın iradesinin meclis için bağlayıcı olduğunu ifade eden Yazıcı, mevzuatın da değiştirilebilir olduğunun altını çizdi: “Eğer vatandaşlarımız bu tesise karşı çıkıyorsa, meclisin görevi onların iradesine boyun eğmektir. Tekrar ediyorum, mevzuatı biz yazdık. Bu kutsal bir metin değil. Mevzuatlar yazılır, eksik veya aksayan taraf varsa değiştirilir. Biz de değiştirebiliriz.”
“HALKIN ŞİKAYETLERİNİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”
AK Parti Grup Sözcüsü Celalettin Yazıcı, konuşmasının sonunda sürece ilişkin AK Parti grubunun duruşunu net bir şekilde ortaya koydu.
“Birlikte yönetme sözünü verenler, birlikte yönetme eylemini de gerçekleştirmelidir. Peki biz ne yapacağız? Biz AK Parti grubu olarak çevre mevzuatının tam olarak uygulanıp uygulanmadığını takip edeceğiz. Tesiste yapılacak her türlü denetim sonuçlarının bu meclise taşınıp taşınmadığını izleyeceğiz; taşınmıyorsa biz taşıyacağız. Halkın şikâyetlerinin illaki takipçisi olacağız.”
“SÜRECİN ŞEFFAF YÜRÜTÜLMESİNİ SAĞLAYACAĞIZ”
Yazıcı, çevre mevzuatına uygunluk ve denetim konularında gerekli mercilerle iş birliği yapacaklarını belirtti: “Gerektiğinde Çevre Bakanlığı ve diğer kurumlarla iş birliği yaparak sürecin şeffaf, kontrol edilebilir bir şekilde yürütülmesini, yasal takibini sağlayacağız. Mesele aslında çok net: Halk ne istiyor? Demokrasi niçin var? Dolayısıyla bu hassasiyetlerle süreci yürütmeyi öneriyorum.”
Sevginar SALİ