“Sevmezseniz yapabileceğiniz bir iş değil”

“Sevmezseniz yapabileceğiniz bir iş değil”

2.08.2016 13:36:08

Çeşmeli Köşk ve Katre Restaurant'ta meslek hayatına devam eden Burçin Genç ile otelcilik ve hizmet sektöründe geçirdiği 26 meslek yılını konuştuk.

 

Silivri Kadın Girişimciler Derneğini üyeliğine Çeşmeli Köşk ve Katre Restauranat ile yönetim kurulu üyeleri Ayşe Akşehirlioğlu'nu temsilen kabul edilen Burçin Genç ile kurumsal ayrıcalıkları ile meslek hayatını konuştuk. Bölgenin önemli turizm merkezlerinde edinilen tecrübenin günümüzde taçlandırıldığı yapı ile Burçin Genç'in hizmet sektörüyle kesişen hayatı ve zaman içerisinde öğrettiklerini değerlendirdik.

Sevginar SALİ: Kendinizi tanıtır mısınız?
Burçin GENÇ: 11 Kasım 1969, İstanbul doğumluyum. İlk, orta, lise, öğrenim hayatımı İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nden mezun oldum. Bölümüm İngiliz Dili ve Edebiyatıydı. 1989'un sonunda babamın isteğiyle Silivri'ye geldik. 1990'da üniversiteden mezun olduğumda Klassis'te işe başladım. O zamandan beri de turizm sektörüne çalışmaya devam ediyorum. Kendimle ilgili İstanbul'da bir takım planlar yaparken, büyük firmalarla bağlantı kurarken babamın ani kararı ve rahmetli teyzemin ısrarıyla buraya geldik. Silivri'ye ağlaya ağlaya geldim açıkçası. Tabiri caizse cadde çocuğu gibi büyümüştük, öyle bir ortamdan Silivri'ye gelince sudan çıkmış balığa dönmüştüm. Herkes bahçe işleriyle uğraşıyordu. Ben de çiçeklerle ilgilenirken ağlardım, ‘Üniversiteyi bunun için mi okudum ben?' diye. Artık aklımı oynatmak üzereydim. Babam çalışmamıza bile karşı olan bir insandı. Kız çocuğu evde oturur, zamanı gelince de evlenir gider mantığındaydı. Benim psikolojik olarak fazla bunalıma girdiğimi görünce iş görüşmesi yapmamı kabul etti. Klassis'e gittim görüştüm aradan iki saat geçtikten sonra işe alındığım söylendi. Şanslıydım hemen arandım. Klassis spor merkezinde resepsiyonist olarak başladım. 7 ayın sonunda Körfez Krizi çıktı. Bu krizde otel bir şekilde tanındı. İstanbul'un bombalanma durumu vardı, herkes bir şekilde yakın bölgelere kaçış havasındaydı. Bu bölgeye bir akın oldu. Klassis güzel bir yerdi. Bir gün bir çocuk annesini kaybetmiş onunla ilgilenirken Ahmet Bey beni görmüş. “Bu kız buralarda kalmasın, çıksın yukarıda satışçı olsun' demiş. Çıktım. O günden beri de hem satış hem yöneticilik yaparak bugünlere kadar geldim.
1998'de doğum izni için ayrıldım. Çocuğumla kendim ilgilenmek istediğim için 4 sene çalışmadım. Zeynep'i anaokuluna verdim, Marin Princess'te işe başladım. Orada çalışırken, Ahmet Bey tekrardan istedi. Bu sefer de Klassis Golf'e genel müdür yardımcısı olarak gittim. Toplamda Hamoğlu'yla geçirdiğim 11 seneye yakın bir süreç var.

“KLASSİS BANA DİSİPLİN VE İŞ AHLAKI KAZANDIRDI”
Sevginar SALİ: Klassis dönemi size ne kazandırdı?
Burçin GENÇ: Kazandırdığı çok şey var. En başta disiplin, iş ahlakı. Neticede ben orada işe başladığımda iş hayatının i'sini bile bilmeyen, sıfır kilometre, tecrübesiz biriydim. Çok kısa bir sürede sektörü, iş kadını olmayı, disiplini öğrendim. Herkesin bildiği bir gerçektir; Ahmet Bey'den çok korkardık, azar işitmemek için. O korkular bize disiplini, düzgün, dürüst çalışmayı getirdi. Bugünlerde güzel bir şeyler yapabiliyorsak o zamanlardan aldığımız eğitim, düzen, nizamdan dolayıdır.

“KOLTUK DEYNEKLERİYLE GELDİĞİM İŞ GÖRÜŞMESİNDE, İŞE KABUL EDİLDİM”
Sevginar SALİ: Çeşmeli Köşk'e gelmeden önce çalıştığınız başka bir yer var mı?
Burçin GENÇ: Kaya Ramada'da çalıştım. Bazı otellerde danışmanlık yaptım. Buraya başlamadan yaklaşık 9 ay önce trafik kazası geçirdim. İki tane ameliyat geçirdim. 2-2,5 sene çalışamama durumum söz konusuydu. 9 ay sonunda ben buraya Nurullah Bey'le iş görüşmesine geldim. Görüşmeye koltuk değnekleriyle gelmeme rağmen işe aldılar. Çok güzel bir görüşmeydi o gün de zaten anlaştık kendileriyle.

Sevginar SALİ: İngiliz Dili ve Edebiyatı üzerine kariyer yapmadığınız için hiç pişmanlık hissettiniz mi?
Burçin GENÇ: Üniversitede akademisyen olarak yükselmeyi çok istedim ama maalesef babamın ısrarıyla bu tarafa gelince buradan oraya gidemezdim. İngiliz Dili ve Edebiyatı seçmemin sebebi hem yabancı dil öğrenmek hem de iş bulma ağımın geniş olmasındandı. Turizm sektöründe de çalışabilirdim, fabrikaya da girebilirdim, öğretmenlik de yapabilirdim ki buna hakkım vardı. Kısmet hizmet sektörü, otelciliğeymiş…

“MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ ÇAĞI ETKİSİ YARATIYOR”
Sevginar SALİ: İnsanlar niye Çeşmeli Köşk'ü tercih etsinler?
Burçin GENÇ: Çeşmeli Köşk bir butik otel ve bu bölgede hiç olmayan bir otel tarzında. İnsanlar ilk etapta yadırgadılar. İlk açtığımızda, “Burası kütüphane mi?” diye soranlar oldu. “Konsolosluk mu?” diye soran oldu. “Müze mi?” diyen oldu. Bir otel olarak algılanması zaman aldı ama bizim için burada aslolan müşteri. Biz şöyle düşünüyoruz; bir kişi buradan mutlu ayrılıyorsa iki gelir, iki giden dört gelir. Küçük rakamlar gibi gözükse de bunlar çığ etkisiyle büyüyor. Çeşmeli Köşk bugünlere bu zihniyetle geldi. 7 Ekim'de 3 yıl olacak. İlk açıldığımızda bile inanılmaz misafir ağırladık. Bize gelen zaten kemik müşteri. Çok daha yüksek müşteri potansiyeli beklediğimiz aylarda ülkenin geçiş durumu nedeniyle bir takım sıkıntılar yaşayabiliyoruz ama bunlar dönemsel şeyler. Genel olarak bakıldığında büyük bir etkilenme söz konusu değil. Nurullah Bey her zaman, “Burası benim prestijim, gururum, en iyi şekilde yönetelim, burası benim ismim” der.
Nurullah Bey Silivri için çok değerli bir isim, biz de bu isme layık olarak çalışmaya devam ediyoruz. İyi bir ekip var. Biz de kendi aramızda bir aileyiz. Güler yüzlü, çalışkan, verimli bir ekip içindeyiz. Gelen kişileri en iyi şekilde ağırlamaya çalışıyoruz, giden kişilerin memnuniyetleri bizim için önemli. Hem Baldöktü ailesi hem bizler oluşabilecek en ufak bir şanssızlıkta telafisini en iyi şekilde karşılamanın peşindeyiz.

Sevginar SALİ: Müşteri memnuniyetini adına özel olarak yaptığınız, izlediğiniz bir yol var mı?
Burçin GENÇ: Biz kuralları olan, kurumsal yapıyla çalışan bir işletmeyiz. Müşterinin isteklerini sağlamakla yükümlüyüz burada. Mesela odalarımızda en iyi kalite malzemeler kullanıyoruz. Misafire karşı olabildiğince kibar yaklaşımlar sergiliyoruz. Müşteriye ‘hayır' demekten yana değiliz daima bir alternatif sunarız.

“KATRE RESTORAN ARTIK SULTANAHMET KÖFTECİSİ OLARAK ÇALIŞACAK”
Sevginar SALİ: Çeşmeli Köşk'ün yanı sıra Katre Restaurant'la da hizmet vermektesiniz…
Burçin GENÇ: Geçen sene 25 Kasım'da Restaurant'ımızın resmi açılışımızı yaptık. Güzel gidiyor. Dönüşlerimiz çok güzel. Özellikle Silivri halkından çok güzel geri bildirimler alıyoruz. Bankacılar, bu bölgede çalışan esnaflar geliyor. Kadınlar özellikle kış aylarında gün toplantıları için misafirimiz oluyor. Müşteri portföyümüz oturdu. Ama ufak bir değişikliğe gideceğiz. Bir Franchising aldık. Etraftan talep oldu. Ben de bunu genel müdürümüze iletmiştim. Cenk Beye de bu talepler gelmiş zaten. O da yönetim kuruluyla paylaştı. Yönetim kurulumuz da bu talebi değerlendirdi ve aybaşı itibariyle (bugün) Katre Restoran artık Sultanahmet Köftecisi olarak çalışacak. Bunu da ilk size açıklıyoruz.

Sevginar SALİ: Konseptte değişiklikler olacak mı?
Burçin GENÇ: Mekân olarak Sultanahmet Köftecisinin kendine ait görsellikleri takılacak. Menü Sultanahmet Köftecisinin menüsü olacak. Hamburger, çizburger, kayseri mantımız, günlük yaptığımız set yemekler gibi bu çevrede çok sevilen bir takım menülerimiz var, onlar devam edecek. Daha çok fırsat menülerine yöneleceğiz. Tabi ki ağırlıklı Sultanahmet köfteleri satılacak. Sultanahmet köftesinin tarihi lezzeti, bizim disiplinimizle birleşecek. Güzel bir iş çıkacağını düşünüyorum.

Sevginar SALİ: Baldöktü ailesi otel ve restoran konusunda çok özendi. İlk etapta çok lüks algılandı. Kalite ve fiyat politikası konusunda ne söyleyeceksiniz?
Burçin GENÇ: Bölgeye bakarsanız rakamlarımız diğer otellere göre biraz yukarıda ama verilen hizmet daha farklı ve kaliteli. Her şeyin de bir maliyeti var. Misafirlere gerçekten olabilecek rakamları sunduk.

Sevginar SALİ: Kına geceleri, nişan törenleri, günlere yönelik organizasyonlarınız devam edecek mi?
Burçin GENÇ: Devam edecek. Nişan, düğün, mezuniyet, kına gecesi, şirket yemekleri yaptık. Bütün Ramazan boyunca iftar yemeklerimiz vardı. Gelenler çok memnun kaldı.

“SEVMESENİZ YAPABİLECEĞİNİZ BİR İŞ DEĞİL”
Sevginar SALİ: Sektörde 26 yılı geçirmiş biri olarak hizmet sektörünün zorlukları neler?
Burçin GENÇ: Sevmeseniz yapabileceğiniz bir iş değil. Makine değil insanla uğraşıyorsunuz. İnsanların kullanma kılavuzu yok. Herkesi aynı şekilde memnun etme şansınız da yok ama elinizden gelen en iyisini her zaman yapmanız lazım. Bir şey sunduğumuzda eleştiriler ağırlıklı olarak olumluysa biz doğru yoldayız diyoruz. Ama tam aksi olumsuz yöndeyse o zaman oturup ne oldu diye bakıyoruz. İnsanla uğraşmak zor. İnsanlar satın aldığı şey için yüzde yüz memnuniyet beklentisiyle geliyorlar. Allah için çok büyük bir sıkıntı yaşamadık bugüne kadar.

“OTELİ İNSAN BEDENİGİBİ DÜŞÜNÜRÜM”
Sevginar SALİ: Bir otele girdiğinizde o otelin iyi bir olduğunu anlamak için ilk nereye bakarsınız?
Burçin GENÇ: Ben her şeyine bakıyorum. Girişler çok önemlidir bende. Kapıdaki adam beni güler yüzle karşılıyorsa gerisi de iyidir diye düşünürüm hep. Kendimce oteli insan bedeni gibi düşünürüm. Resepsiyon da yüzüdür. Bunlar iyiyse gerisi de iyidir ama kötüyse bunlar da iş yoktur diye düşünürüm. İnsanların benimle konuşmalarına, sunulan yemeğe dikkat ederim.

“KIZIM; GÜÇ KAYNAĞIM”
Sevginar SALİ: Özel hayatla iş hayatını dengelemek açısından kendinizi nasıl ayarladınız?
Burçin GENÇ: Bu konuda çok başarılı olduğumu söyleyemem. Uzun çalışıyoruz, geç saatlerde çıkıyoruz. Annem bizimle birlikte yaşıyor. Benim eksikliğimi kızım Zeynep'te o gideriyor. Eşimle ilgili pek sıkıntı yaşamıyorum. O da bu sektörde ve gece çalışıyor. Bütün derdim kızıma yetmek. Bu sene üniversite sınavına girecek. Özel hayatımda şu an sadece onu düşünüyorum. Sistemler kurduk. Anne kız günlerimiz var. İletişim ortamı sağlamak için zaman yarattık. O benim güç kaynağım. Haftada bir gün ev işi yapan, her şeyi bir güne sığdıran bir insanım.

ÇALIŞMA PRENSİPLERİ
Sevginar SALİ: İş hayatınız boyunca kendinize prensip edindiğiniz şeyler var mı?
Burçin GENÇ: Var. Çok fazla kendi özelini anlatan insanla çalışmayı istemem.
Arkadaş, dost olabilir dışarda görüşebilirim ama işten çıkardığım bir insanı bir daha işe almayı istemem. Her zaman için ne kadar samimi olursa olsun aradaki mesafeyi koruyan insanla çalışmayı tercih etmişimdir.
Kurallara ben uyuyorsam herkes uysun isterim.

Sevginar SALİ: Silivri Kadın Girişimciler ailesiyle tanışmanız nasıl oldu?
Burçin GENÇ: Silivri Kadın Girişimciler Derneği değerli bir aile. Birçok faaliyetleri oluyor. Bu faaliyetlerin de otellerde olmasını istediğimiz için bir bağlantı içerisindeydim. Görüşmeler içerisindeydik ama esas Çeşmeli Köşk'te yakınlaştık. Burada daha fazla gidip gelmeler oldu dernekle otel arasında. Aynur Hanımla burada tanıştım. Sizlerin aktivitelerini takip ediyordum. Hoşuma gitti, “Niye ben bu derneğin üyesi değilim?” dedim. Kendi iş yerim yok, olamıyordum, sonra bununla ilgili Aynur Hanımla yaptığımız görüşmede bir yol gösterdi. O vesileyle ben hem kendim için üye olmak istedim hem de Çeşmeli Köşk'e bir şekilde daha geniş bir kapı açmak adına görüşmeleri sürdürdük sonunda Yönetim Kurulu Üyemiz Ayşe Akşehirlioğlu aracılığıyla üyeliğim kabul oldu.

Sevginar SALİ: Nasıl dinlenirsiniz?
Burçin GENÇ: Bulmaca çözerim. Kitap okuyorum ama eşim okumamı dönem dönem yasaklıyor çünkü kitaba başladığım zaman ölümüne o kitabı bitirme derdine düşüyorum. Uyumayı seviyorum. Hiçbir şey yapmadan güneşin altında saatlerce yatabilirim. En büyük zevkim, kahvemi alıp bulmaca ve su dokuyla uğraşmak.

“SAHİP OLDUKLARIMA ŞÜKRETMEYİ ÖĞRENDİM”
Sevginar SALİ: Bu zamana kadar aldığınız en önemli hayat dersi ne?
Burçin GENÇ: Hayat dertlerle yaşanmıyor, bunu öğrendim. 6 ay gibi çok kısa bir sürede, babam, anneannem, teyzem hepsini kaybettim. Annem kalp krizi geçirdi. 3 ay sonra kaza geçirdim. Evet, sıkıntıları oldu ama Allah bana güzel bir hayat verdi. Bir kapı kapandı, bir kapı açıldı. Kendime acılarımı, üzüntülerimi abartmamam gerektiğini söyledim. Baktığımda iyi bir anne, babanın evladı oldum, iyi eğitim aldım, iyi yerlerde çalıştım, iyi bir evlilik yaptım, iyi bir kocam, iyi bir kızım, iyi bir işim var. Şu anki işim benim huzur dönemim. Hayatımda ölümler, kazalar, sıkıntılar var ama ben birçok insana göre güzel bir hayat yaşadım. Sahip olduklarıma şükretmeyi öğrendim.

Sevginar SALİ: Gelecekle ilgili hayalleriniz var mı?
Burçin GENÇ: Kızımın kendi ayakları üstünde durduğunu görmek ve yanında olmak istiyorum. Eşim de emekli olduktan sonra daha küçük bir yerde, sahil kasabasında baş başa yaşamak istiyorum.

YORUM YAP