
Piri Mehmet Paşa Camii Koruma ve Yaşatma Derneği’nde görev
değişimi. Dernek gerçekleştirdiği olağan üstü kongrede Zeki Kılıç’ı yeni başkan
olarak belirledi. Kongrede camiinin sıkıntıları anlatıldı dernek ile mütevelli
heyeti arasındaki çekişme bir kez daha ortaya çıktı.
ATEŞ: O GÜN İTİRAZ EDENLER
BUGÜN KUZU KUZU ÖDÜYOR
Kongrede söz alan cami çalışanı Salih Ateş, şunları söyledi:
“Ben 2000 yılında geldiğimde cami yönetimi devlet elindeydi. Eksikleriyle de
olsa güzel, bakımlı bir camimiz ve bahçemiz vardı. 2008’den itibaren vakıf
mütevelli heyetinin kurulmasıyla Silivri’nin merkezine yakışmayan bakımsız
durum ortaya çıktı. Buradan gelen gelirler birilerine rant olsun diye değil,
caminin bakım ve onarım işleri için ve nesilden nesile taşınmasını sağlamak
amacıyladır. Burada bulunan taşlar, camlar, çimlemeler hep devlet eliyle
yapıldı. Vakıf Mütevelli Heyeti el koyduktan sonra rantın fazlalaşmasıyla çay
ocağından alınan 30 liradan 400 liraya çıktı. Park yeni bir gelir kaynağı
haline geldi. O gün dernek yöneticilerine para ödemeyenler, burası caminin yeri
diyerek itiraz edip karşı çıkanlar bu gün kuzu kuzu ödüyor. Seçilecek yeni
yönetimin burada bir faaliyet yapması gerekiyor. Onlardan camimizin Silivri’ye,
dinimize ve diyanete yakışır bir hal alması için güzel bir hizmet bekliyoruz.”
“30 YIL ÖNCE
CAMİMİZ MEZBELELİKTİ’’
Emekli Merkez Camii İmamı Recep Cansever, söz alarak
görüşlerini şöyle açıkladı: “Eski Dernek Başkanlığı, aldığımız olağanüstü genel
kurur kararına göre şu andan itibaren dernek yönetimi yeni arkadaşlar tarafından
tebliğ edildi. 4 sene öncesinin bilançosunu hatta daha da öncesini özet olarak
söylemekte yarar var. 30 yıl önce geldiğimizde camimiz mezbelelikti. O zamanki
belediye başkanından düzenlemeler için para istediğimizde dernek yoktu. Başkan
Seyit Ağabey belediyenin tüm araçlarını cami ve çevresinin temizlenmesi için
bize gönderdi. Kaymakamımız Ayhan Bilge’nin bu iş böyle olmaz demesiyle proje
mühendislerine çizdirdik, uygulamasını da cemaatin yardımıyla yaptırdık.
“BİZİM RANTLA
İŞİMİZ OLMAZ’’
4 sene öncesine dönecek olursak, şimdiki mütevelli üyesi olan Leyla Hanım’ın
babası Cemalettin Bey tuvaletten, otoparktan vakıf için para istemeye başladı.
Biz taviz vermedik. Çünkü burada çalışan arkadaşlarımız caminin bahçesinde
genel temizlik olsun çimlerin biçilmesi, sulanması olsun gece 12’ye kadar
çalıştılar. Gece gündüz koşuşturdular. Caminin genel bakımıyla da
ilgilendikleri için onlardan aldığımızı yükseltmedik. Çünkü bizim rantla işimiz
olmazdı. Mütevelli, en son avukatıyla birlikte geldi ve tuvaleti ihaleyle
verdiğini söyledi. Biz mütevelli sizsiniz hakkınızdır yaparsınız dedik.
Tuvaletlerden sorumlu arkadaşa ben Merkez Camii imamı olarak cami külliyesinden
birinci derecede ben sorumluyum, orada bir aksaklık görüldüğü zaman ilk beni
masaya yatırırlar şeklinde söyledim. O kişi sadece tuvaletlerden sorumlu olup
başka işlere bakmazsa aksaklık olur, ben olmasam bizim elemanlarda bir aksaklık
olmazdı, çünkü herkes işini bilirdi.
‘’BENİ BİLEN BİLİR’’
Ben bazı özel nedenlerden dolayı emekli olduktan sonra bu
işlerden çekildim ve mütevelli devreye girdi. İşi Leyla Hanım’a devrettim. 2
seneden fazla kendilerini ispat etsinler diye daha iyisini yapabilirler
düşüncesiyle bekledim. Ben emekli olduktan sonra cemaatimizden bazı yorumlar
duyduk. Ancak beni bilen cemaatim dükkânıma geldi helallik aldı. Ben kimseye
kırgın değilim. Bizden sonra gelen meslektaşlarımızın kendilerini ispat
edebilmeleri için meydanın onlara kalması lazım. Bir sıkıntıları olduğu zaman
burada bir ağabeyiniz var, başım gözüm üstüne diye her zaman demişimdir. Ben
yeni gelen yönetimdeki arkadaşlara belli bir sosyal çevrem de olması sebebiyle
yardımcı olacağım.
‘’EN BÜYÜK
HAYALİM
İMAM-HATİP
LİSESİ’NİN
AÇILMASIYDI’’
Silivri’ye geldiğimden beri en büyük hayallerimden biri
İmam-hatip lisesinin açılmasıydı. Bazı kardeşlerimiz bizim yapamadığımızı
yaptı. Sizlerden özellikle istirhamım bu konuda onlara hem maddi hem manevi
konuda destek olmanız. Silivri gibi yerde 80-90 tane öğrenci Çatalca’ya gidip
geliyor. Bu büyük bir vebaldir. İnşallah bir takım sıkıntılarımızı aştıktan
sonra biz de gece gündüz çalışıp onlara destek olacağız.
‘’BAZEN NEZAKET
KURALLARI AŞILIYOR’’
Biz yönetimdeki eskilerle istişare yaparak yönetim kuruluna
yeni üyelerin isimlerini yazacağız. Bu oylama ile olacak. Bu gibi konularda
becerinin ötesinde bazı kurum ve kişilere karşı dik durmayı bilen adam olması
gerekir. Bazen nezaket kuralları aşılıyor. Benim Merkez Camii imamını arayıp
küfür ettiğim oldu, çünkü o ondan anlıyordu.
‘’BİZİM İÇİN ASILOLAN HİZMET’’
Dernekler yasasına göre kaç kişi müracaat ederse etsin seçim
işlemi dernek yönetiminin vereceği bir karar. Bu tüzük gereği bizim
inisiyatifimizde. Beni dükkânıma gelip bazı idaalarla tenkit eden bir adamı ben
derneğe almam, kimse kusura bakmasın. Bizde sen ben mevzusu olamaz. Recep Durmuş
adını yazdığımı daha akşam öğrendi. Ekim ayında da olağan genel kurul
toplanacak. Seçilen arkadaşlarımızın performansına göre değerlendirme
yapılacak. Daha iyi çalışacağını düşündüğümüz arkadaşlarımız olabileceğini
düşünürsek burada beraber paylaşırız. Bizim için aslolan hizmet. Bu emaneti biz
arkadaşlarımıza devrediyoruz. Onlara güveniyoruz.
‘’STAR GAZETESİ’NE
HA YIKILDI HA YIKILACAK
DİYE MANŞET ATTIRDIM’’
Beni camide çalıştığım arkadaşlarım bilirler. Ben kimseyi
insan içinde rezil rüsva etmedim. Sadece bir görev verdim. Dedim arkadaşım
sizin göreviniz bu ama bir aksaklık olduğu zaman çekerim kulağını. Recep Hoca
şunu yaptı bunu yaptı diyenler Allah’tan korksun. Biz bu insanlara hizmet
ettirmek için, onları rahat ettirmek için gece gündüz çalıştık. Herkes ‘bana
ne?’ derse bu esere kim sahip çıkacak. İnşaat Mühendislerinin, profesörlerinin
gelip tetkik edip orta hasarlı, bir an önce tamir olmalı dedikleri camiye ben
Star Gazetesi’nden muhabir getirip ‘’Ha yıkıldı ha yıkılacak’’ diye manşet
attırdım. Resmi yolları takip ederek buranın tadilatı bize düşecek inşallah.
‘’İSTİŞARE ŞART’’
Dernek yönetimi bundan sonra devamlı istişare yapacak.
Böylelikle güzel fikirler ortaya çıkar. Kendi başına ben şunu yapacağım ben
bunu yapacağım diyerek olmaz. Ben vatandaşın birinin elini kolunu sallayarak
gelip şurası da şöyle olmuş demesine izin vermem. Herkes vazifesini yapacak.
Ecdadın bu eserine sahip çıkmak için herkes sorumluluğu üzerine alacak.
ONAT: BİZ GÖREVİMİZ
GEREĞİ HER KONUDA
YARDIMCI OLACAĞIZ
Kongrede söz alan Silivri Müftüsü Mustafa Onat, “Yolda
giderken bakıyoruz Tem yolu bile ya da Silivri’nin herhangi bir caddesi bile şu
kutsal Piri Mehmet Paşa Camii avlusundan daha temiz. Derneğe, vakfa yetkili
kuruluşlara ne kadar başvurduysak da bir arpa boyu yol gidemedik. Bizim
öncelikli 3 tane görevimiz var. Bunlar; halkımızı itikat ibadet ve ahlaki
yönden bilgilendirmek, camileri yönetmek ve tüm personelin özlük haklarını
korumak. Halk her konuda şikâyet ediyor ancak bu caminin temizliği konusunda ne
resmi ne de yazılı hiçbir şikâyet gelmiyor. Yeni yönetimin temizlik konusunda
da dinimize ve milletimize yakışır bir kalite yakalayacağını umuyorum. Biz
müftülük olarak görevimiz gereği her konuda yardımcı olacağız.”
Cemile KAYAR/Senem MARMARA