Sevginar Sali

Otogar ihalesi!

Gündemdeki tartışmalar ışığında bir hususu netleştirmemiz gerektiğini düşünüyorum…
Otogar, sosyal tesis, büfe işletmeciliği yerel yönetimin işi mi?
İşi olması gerektiğini düşünen bir anlayış şu an Silivri'yi yönetiyor. Bu hususta yükselen itirazları da yok saymak mümkün değil.
Düz bir mantıkla ve yerel yönetim sorumluluğu hissetmeyen bir yaklaşımda bana sorarsanız ‘herkes kendi işini yapsın' der işin içinden çıkarım. İşletmeci işletmeciliğini, çaycı çayını; belediye bunların sağlıklı yürütülmesi noktasında denetimini gerçekleştirsin! Ama gelin görün ki işler pratikte o kadar basit yürümüyor.
Silivri Belediyesi geçtiğimiz günler gerçekleştirilmesi ilan edilen terminal ihalesini “gördüğü lüzum üzerine” iptal etti.
“Gördüğü lüzum üzerine” bir yanıyla olaya dışardan bakanlara çok az ve işin doğrusuna dair yetersiz bilgi veriyor.
İki örnek üzerinden Silivri'deki durumu daha iyi anlamaya çalışalım…

Göreve gelir gelmez İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yaptığı ilk işlerden birini hatırlar mısınız?
Aynen İBB Başkanının açıklamalarından veriyorum: “Otogarın sahibi İstanbul Büyükşehir Belediyesi. Süresi dolduğu için yönetime otoparkını devraldığımız gibi işletmesini de devralmamız hususunda tebliğimizi yaptık. Süre dolmak üzere. Oranın teslim alınmasıyla ilgili rutin işlemler yapılacak. İhmal edilmiş alanlar da yaşanan travmaların bir örneğidir. Biz bu tür alanların ihmal edilmemesi kamunun hak sahibi olduğu yerde de gidip hak sahibi olduğunu göstermesini örnekliyoruz. Bir aksilik olmazsa çok yakın zamanda İBB halka ait bu alanın yönetimini de ele alarak huzuru ve işletme düzenini sağlayacak. Yeni otogar düzeninin oluşmasıyla ilgili oradaki sektör temsilcileriyle ortak çalışacağız. Hem Harem'i hem Bayrampaşa'daki otogarı toplum lehine en iyi kullanacağımız projelerimizi hazırlıyoruz. Belediye olarak burayı işleteceğiz.

Bir örnek de Mersin'den… 2016 yılı tarihli bir haberden aynen alıntıdır…

“Mersin Büyükşehir Belediyesi'nce Şimşek Grup'a 3 yıllığına kiraya verilen Mersin Şehirlerarası Otobüs Terminali'nde (MEŞOT) şimdi de 'pankart savaşı' yaşanıyor. Otogar esnafından giriş çıkış ve otopark ücretini Büyükşehir Belediyesi veznesine yatırmasını isteyen bir pankartı otogara astıran Büyükşehir Belediye Başkanı MHP'li Burhanettin Kocamaz'a, Şimşek Grup tarafından pankartlı cevap geldi…
…otogar işletmeciliğini 09 Ocak 2015 tarihinde 20 Milyon lira ile 3 yıllığına alan Şimşek Grup, yaşanılan kriz nedeniyle otogarı tam kapasite ile işletemedi. Geçen haziran ayında Mersin 4'üncü İcra Mahkemesi'ne tahliye davası açan Büyükşehir Belediyesi, mahkeme tarafından haksız bulunmuş ve mahkeme davayı usul yönünden ret ederken, taraflar arasındaki hukuki süreç ise devam ediyor.”

Silivri'ye geri gelelim…
Geçtiğimiz aylarda bir resmi kutlamada salon yetersiz kaldığı için protokole yer açılması için yerlerinden kaldırılan öğrencilerin öğretmeni salonu terk ederken “Gidelim Belediye Başkanına bu konuyu şikayet edelim” tarzında bir şeyler söylenerek yanımdan geçti. Törenin organizasyonu İlçe Milli Eğitim'deydi… Belediye Başkanına yönelik bakış açısı bunlarla sınırlı değil, telefonuna gelen mesajlardan kitap yazsa yerel yöneticinin sorumluluk alanı karşısında küçük dilinizi yutarsınız eminim : )

ÖZETLE...
1. Kamu, yani belediyenin en yüksek fiyatı verenin insafına terk edemeyeceği bir alan olarak otopark işletme kararlılığı hususunda ben ikna oldum.
2. Sahip olunan imkanların kısıtlı durumu kaynakların değerlendirilmesindeki titizliğin hat safhaya çıkartılmasını gerektiriyor.
3. Silivrispor ne gözden çıkartılacak bir kulüp de ne Volkan Yılmaz bunu düşünecek biri, “Marka değerlerimizden biri” diye diye dilinde tüy bittiği bu yapıya bile isteye zarar vermesi düşünülemez.

Aynı şeyi savunan ve isteyen insanların yöntem konusundaki anlaşmazlıkta meselenin özünü kaçırmamalarına vesile olduysa yazdıklarım çok mutlu olurum…

*Belediye Başkanımızın sosyal tesis ve büfe işletme merakını da yazacağım…
Yarın : )

Dipnot:
Ben kolay kolay kimseye ‘güvenilmezliği' yakıştıramam. “Bu kişiye güvenmek gerekiyor mu?” acaba diye her hangi bir konuda kendimi sorgularken yakaladığımda bile kendimden utanırım. Aldanmayı, kandırılmayı göze alacak kadar güvenmeyi tercih ederim.
Güvenilmez biri olmayı kendine yakıştırandan güvenmeyi tercih eden olmak her durumda evladır unutmayın…

YORUM YAP