Silkent Silivri Kent Hizmetleri Ticaret ve Sanayi Anonim şirketi üzerindeki tavrını sürdüren AK Partililer, Nisan Meclisi’nde verdikleri önergeyle kar-zarar grafik seyrinden görev değişikliklerine, hizmetlerinden borçlarına kadar sorular sordu. Önce ‘insan’ felsefesi ve sosyal belediyecilik anlayışıyla çalışmalarına yön verdiklerini vurgulayan Belediye Başkanı Özcan Işıklar, ekmeği %20 altına satmayı taahhüt ederlerse halk ekmek işletmelerini fırıncılara devretmek istediğini söyledi. AK PARTİ ‘SİLKENT’TE NELER OLUYOR?’ ÇIKIŞINI SÜRDÜRÜYOR
AK Partili Meclis Üyelerince verilen önerge şöyle: "Geçtiğimiz günlerde Silivri Belediyesi iştiraki olan SİLKENT A.Ş' ye ait bir aracın, şirketin SGK borçlarından dolayı haciz edildiği öğrenilmiştir. Söz konusu aynı şirketin geçmiş Belediye Başkanları ve yönetimleri döneminde kar eden bir kuruluş olmasına rağmen, şimdi zarar etmesindeki faktör nedir? Aynı şirketin yöneticilerinin sürekli görev değişikliklerine gitmek istediği ve kimsenin görev yapmak istememesindeki neden nedir? Söz konusu şirketin faal anlamda herhangi bir hizmet sunamamasına rağmen 1,5 Trilyona yakın SGK borcunu nasıl birikmiştir? 1,5 Trilyona yakın zararın Silivri halkının cebinden çıkarmaktan ziyade faal anlamda işlevsiz hale gelen SİLKENT'i fesih etmek daha doğru bir karar değil midir? Söz konusu zararla alakalı sorularımızın yazılı olarak tarafımıza cevaplanması talebiyle ilgili önergemizin başkanlık makamına havalesini arz ederim.”
IŞIKLAR: ŞİRKETİ KURDUĞUMUZ ZAMAN SİLİVRİ’DE 4 TANE FIRIN VARDI
Önergenin okunmasının ardından konuşan Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, şunları söyledi: "Görevi teslim aldığım dönemde belediye meclis üyemiz Saadet Hanım bu konuda çok detaylı bir çalışma yaptı. Bu bakılabilir bir konu. Arkadaşlarımızla gerekiyorsa beraber bir komisyon kurarız ama bu konuyla ilgili düşüncemizi daha önce biz kamuoyunda duyurmuştuk. Silkent A.Ş. ve Silivri Kent Hizmetleri’nin kurucusuyum. Kent Hizmetleri A.Ş. ve Silkent A.Ş olarak iki tane şube kurduk, bu şirketler kurulduğunda 4 tane fırın vardı. Silivri’de ekmek üreticisi sayısı o zaman azdı. Sayın Cumhurbaşkanımız Özal döneminde ekmek fiyatlarının belirlenmesi odalara bırakıldı.
"57 FIRINLA SİLİVRİ’NİN 200 BİN NÜFUSUNA EKMEK FİYATLARI REGÜLE EDİLEMİYOR”
Rekabet edemiyorduk ekmek fiyatları maalesef daha pahalıydı. Şimdi fırın sayısı 57. Takdir edersiniz ki Silivri’nin 200 bin nüfusuna 57 tane fırının yaklaşık 300 bin tane ekmek ürettiği yerde 6 veya 7 bin ekmekle fiyatları regüle edemezsiniz. Yani onların üzerinde baskı oluşturup daha aşağıya ekmek satmasını önlemek konusundaki bu rakam yetersiz. Bizim yapacağımız iki şey var.
"EKMEĞİN %20 ALTINA SATILMASINA MUTABAKAT OLUŞTURDUK”
Ya burada günde 50-100 bin ekmek üreteceğiz, bu karlı hale gelecek ama o zamanda 25-30 tane fırın kapısına kilit vuracak. Belediye ekmeği üretsin, sebze satsın, inşaat yapsın bunları mı yapacak yoksa kolaylaştırıcı bir şekilde kamuoyuna hizmetin özel sektörün girmediği yerlere girip ona destek mi olacak? Bu kararı vermemiz lazım. Sosyal bir belediyecilik anlayışında biz ekmeğin %20 altına satılmasına mutabakat oluşturduk, bunun amacı da oydu ve öylede yapıyoruz. Çok acı bir gerçektir, akşamları kalan ekmekleri 25-30 kuruşa alıp evine götüren var.
"FIRINCILAR ŞARTIMIZA UYARSA HALK EKMEK İŞLETMELERİNİ DEVRETMEYE HAZIRIZ”
Bu fırının devamı konusunda ben 57 tane fırını günde 6-7 bin ekmekle fiyatı regüle edememenin getirdiği baskıyı fırıncılarımızla bu salonda toplantı yaparak konuştuk. ‘Halk ekmek işletmelerini sizlere devir edeyim ama bir şartımız var. Ekmeğin fiyatı ne olursa olsun %20 altına satmayı taahhüt edin. İsterseniz yaptığınız 5-6 bin ekmeği bizim çalışanlarımız, bizim halk ekmek bürolarımıza dağıtsın, satsın paralarını da siz alın.’ dedim. Fırıncılar ‘tamam’ dediler.
"ANCAK ÖYLE ÇEKİLİRİZ”
Bizim amacımız %20 altına daha çok sosyal bir proje olarak ekmek satılmasını sağlamak değil midir? Fırınlar bunu yaptıktan sonra bizim bu ekmek işinden çekilmemiz doğru olur.
Çünkü bizim kamu olarak onların ürettiği rekabetçi fiyata yaklaşmamız mümkün değil, devlette zaten özelleştirmelerini kritik alanlardan çekilerek yapıyor. Hizmet kalitesinin ve rekabetin artması açısından devlet özendirici, yönlendirici görevini yapmasıyla ve pazar derinleşip boyut kazandıktan sonra da geri çekilir.
Doğrusu da bu. Biz bunu önerdik ve bu rakam benim görevi devir almamdan sonra 1milyon civarındaydı. Rakamda artış yok aslında aynı, biz necibelerimizi her sene ödüyoruz. Ama aldığımız devam ediyor.
"SİLKENT’İ HALKA HİZMET VERECEK BAŞKA ALANLARDA KANALİZE EDERİZ”
Şimdi bunun kar etmesi veya bu işin sosyalize edilmesi, projenin devam etmesi 57 fırıncıya karşı da bir baskı oluşturuyor. Onlar bize, ‘Biz halk ekmek büfelerinde, ihtiyacı olan bölgelerde sizin dediğimiz fiyata bu ekmeği satacağız’ dedikten sonra biz amacımıza ulaşmış olmuyor muyuz? Oluyoruz. 32 kişiyi orada istihdam ettireceğimize Silkent’i daha aktif halka hizmet verecek özel sektörün girmediği, giremediği ve belki de girmek istemediği yerlere onları kanalize ederek hizmet kalitesini arttıracak başka alanlar sağlarız. Buradaki gücümüzü, zamanımızı, imkânlarımızı orada yönlendiririz.
"İHTİYAÇ SAHİBİ VATANDAŞLARIMIZIN KAPISINA EKMEK GÖTÜRÜYORUZ”
Geçen gün açılışını yaptığımız Ekmek Üreticileri Federasyonu Silivri Bölge Şubesi’ne gelen federasyon başkanı bizi çok haklı buldu. Burada söylemeyi çok arzu etmiyorum ama biz her gün ekmeğe ihtiyacı olan ailelerin kapılarına gidip ekmek dağıtıyorduk. Benim bir diğer önerim buydu. ‘Onlara bu ekmeği vermenizi rica ediyorum’ dedim. Federasyon Başkanı, ‘Biz bu hayır projesini devam ettirme sözünü veriyoruz. O listeyi bize vereceksiniz kapılarına kadar onu dağıtacağız” dedi. Bizim artık bu hizmetin devam etmesi için 57 tane fırıncımıza onların devrini yapmamız lazım.
"PROJEYİ UYGULAMAYA GEÇİRMEK İÇİN İKİ TARAF DA İYİ NİYETLİ”
Hep şunu söyledim; karşımızda bir muhatap olsun, bir dernek kurun, bir kooperatif kurun veya bir şirket kurun yoksa kime devredeceğiz bunu protokolle. Büfe yerlerini de kaldırmayalım o büfelerde de Halk Ekmek Bürosu yazsın onu da siz satın. Şimdi bu aşama tamamlanmış durumda. Derneklerini kurdular, işletmesini açtılar, genel başkan geldi bunu da desteklediğini söyledi. Ben belediyeye davet ettim. Bu projeyi çok kısa zamanda hayata geçirme konusunda iki tarafta iyi niyetli görünüyor. Bunu yaparak oradaki enerjimizi başka alanda destek yapacağız.
"DEVİR YAPMAK İSTİYORUZ”
Bu sübvanse edilmeli mi? Edilebilir ama bunu yapan sektör derinleştikten sonra biz piyasada haksız bir rekabet oluşturmamak adına onlardan alalım. Onlar satsın bizim sattığımız fiyata.
Bunu yapacağız diyorlar. O zaman sorun yok, işin mantığı da bu. Fırın işletmesini halk ekmek bürolarını onlara devrini yapmak istiyoruz. İşin özü bu. Ben bu ifadeleri size yazılı olarak da takdir edeceğim.”
Önerge Başkanlık Makamına havale edildi.
Hazal BAŞARAN
