Cumhuriyet Halk Partisi Silivri İlçe Başkanı İbrahim Kömür'le yaptığımız röportajın ikinci bölümünü yayınladıktan sonra siyaseti yakından takip eden hemen herkesin aklında benzer bir düşünce oluştu:
'Bu sadece bir açıklama değil, ince hesaplarla örülmüş bir siyasi pozisyon belirlemesi.'
İbrahim Kömür açıkça “Ben aday değilim ama ihtiyaç varsa görevden kaçmam” diyor. Bu, bir ilçe başkanından beklenen mütevazı bir ifade gibi görünse de satır aralarında oldukça güçlü mesajlar içeriyor. Kömür, kendisinin adaylık için yola çıkmadığını söylerken aslında partideki dengeyi, örgütün eğilimini, zamanlamayı ve hatta olası rakiplerinin hamlelerini dikkatle izlediğini ortaya koyuyor. Yani klasik deyimle: “Ben istemem, siz takdir edin” stratejisi.
Ve asıl dikkati çeken cümlelerden biri şu: “Ben bu seçimi %55 ile alacağımızı söyledim, kimse inanmadı ama sonuçlar beni haklı çıkardı.”
Bu, yalnızca bir başarı hatırlatması değil; partililere ve delegelere verilen açık bir mesaj: “Ben seçim kazanmasını bilirim, bana güvenebilirsiniz.”
Kömür'ün “Partiden büyük kimse yoktur” vurgusu, dışarıdan bakıldığında bir bağlılık ifadesi gibi görünse de içerideki güç mücadelesini kontrol altına almaya dönük sağlam bir zemin hazırlığıdır. Bu cümle, partide “değişim” veya “yenilenme” iddiasıyla çıkabilecek isimlere karşı hem uyarı hem de denge mesajı niteliğindedir: “Bu görevi ben başarıyla yürütüyorsam, değişim ancak benden iyisiyle olur.”
İşte siyasette buna “çizgide durma ustalığı” denir. Ne geri çekiliyor ne de doğrudan meydan okuyor. Bu pozisyon, özellikle kongre sürecinde en riskli ama en etkili duruşlardan biridir.
Röportajda dikkat çeken diğer bir konu da, Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu ile kurulan “uyum dili.” Kömür, Belediye Başkanı ile bir çatışma değil, dayanışma pozisyonunda durmayı tercih ediyor. Ve bu tercihini her cümlesine dikkatle yerleştiriyor.
Satır arasında ise şu var: “Ben çatışmam, sistem kurarım. Yıpratmam, güçlendiririm.”
Bu da hem örgüt içi hem seçmen nezdinde kendisine bir güven alanı yaratıyor. Özellikle yerel seçim sonrası kurulmuş olan bu dengeyi sarsmadan sürdürmek isteyenlerin desteğini konsolide ediyor.
MELİH YILDIZ FAKTÖRÜ
İbrahim Kömür'ün en güçlü rakibinin adı telaffuz edilmese de kamuoyunda bu ismin Melih Yıldız olduğu artık sır değil. Yıldız, CHP Silivri'de sokağın ve tabanın ciddi desteğini arkasına almış genç, enerjik, geleceği parlak bir isim.
Ancak siyasetin doğasında bir çelişki vardır: Taban gücünüz arttıkça, parti içindeki risk alanınız da büyür. Melih Yıldız bugün sadece Kömür'ün değil, aynı zamanda rakipsiz kalmak isteyen Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu'nun da dikkatle izlediği bir figür.
Yıldız'ın güçlenmesi, CHP'nin sadece bugünkü yapısında değil, ilerideki belediye başkan adaylığı denkleminde de taşları yerinden oynatabilir. Bu nedenle, Eylül ayında yapılması beklenen ilçe kongresi basit bir “kim ilçe başkanı olacak” sorusuna cevap aramaktan çok daha fazlasını içeriyor.
Bu kongre, bir sonraki yerel seçim öncesi parti içi iktidarın kimde kalacağına dair çok önemli bir viraj. Yani mesele sadece kimin ilçe başkanı olacağı değil; kimin siyasi zemin hazırlığı yaptığı ve kimin gelecekteki başkanlık hesaplarını belirleyeceği…
KONGREDEN FAZLASI
Ne kadar yüzeysel bakarsa baksın kimse meseleyi sadece bir ilçe kongresi varmış gibi görmüyor. Gerçekleşecek olan yarışın arka planında çok daha derin bir denklem kuruluyor. İlçe başkanlığı, belediye ile uyum, örgüt dengesi, parti içi hizalanma ve 2029 adaylık hazırlıkları aynı anda yürüyor.
İbrahim Kömür, doğrudan “adayım” demeden aslında tüm ipuçlarını verdi. Güçlü bir siyasi hafızaya, örgütsel stratejiye ve denge oyununa hâkim olduğunu bir kez daha gösterdi. Adaylığı kimse için sürpriz olmaz.
Kömür, siyasetin mutfağından gelen bir isim. O yüzden “pişmiş yemeğe sonradan dahil oldu” diyenlere karşı argüman sıkıntısı çekmez. Çok açık bir dille yanıtını da verdi: 'Ben tarifle değil, malzeme seçiminden başlayarak yemek yaparım. Sonuç ortada…' mealinde.
Ve bu tabloda Bora Balcıoğlu ile birlikte İbrahim Kömür ile Melih Yıldız, CHP Silivri siyasetinin bugünkü en etkili isimleri olarak öne çıkıyor. Kongre, adayların güç mücadelesine sahne olacak. Ama daha önemlisi şu: CHP Silivri'de sadece bugünün değil, geleceğin kurallarını yazacak bir kongre olacak.