29. yıllık Mesan Plastik ve Metal Sanayi Anonim Şirketi'nin üretim ve süreçteki öncelikleri ile 58 ülkeye ihracat serüvenini ortaya koyan Yönetim Kurulu Başkanı Aliosman Mertöz, başarılarının kıstaslarını anlattı.
Mesan Plastik ve Metal Sanayi Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı ve Mobilya Aksesuar Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Aliosman Mertöz, KÜPE FM'de Turhan Alyakut'un sunduğu “İş Dünyası” programının bu haftaki konuğu oldu.
Turhan Alyakut: Başka nelerde görevlisiniz?
Aliosman Mertöz: Küpe FM dinleyicilerine günaydınlar. Silivri Sanayici ve İş Adamları Derneği, bizim öncelikli derneğimizdir. Mobilya Aksesuar Sanayicileri Derneği'nin yanı sıra Türkiye'de 14 tane mobilya üreticilerinin kurduğu dernekler var. Bu derneklerin kurmuş oldukları bir federasyon olan MOSFET'te Yönetim Kurulu Üyesiyim.
“58 ÜLKEYE İHRACAT YAPAN, KATMA DEĞERLİ ÜRÜNLER ÜRETEN FİRMA VE 213. TASARIM MERKEZİYİZ”
Turhan Alyakut: Mesan sadece Silivri ve Türkiye için değil dünyada önemli kurumlardan bir tanesi. Bize Mesan'ın kuruluş hikayesini anlatabilir misiniz?
Aliosman Mertöz: Mesan'ı 1991 yılında kurduk. Ocak ayında faaliyete geçti. Aslında ben iş hayatıma 1979 yılında rahmetli babam Hacı Mustafa Mertöz'ün ve değerli ağabeyim Rıdvan Mertöz'le başladım. Bu sene Mesan'ın 40. yılı, Mesan Plastik ve Metal Sanayi Anonim Şirketi'nin ise 29. yılı. Mesan, şu anda 58 ülkeye ihracat yapan bir firma. Katma değerli ürünler üreten, kendi kalıp ve tasarımlarını yapan, aynı zamanda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının tescil ettiği Türkiye'nin 213. Tasarım Merkeziyiz. Bütün ürünleri, bütün prosesleri kendi yapan entegre bir tesisiz. Merkez binamız Selimpaşa'nın dışında, birlikte iş yaptığımız ve desteklediğimiz talaşlı imalat, kaplama ve boya gibi üç tane daha tesisimiz var. Bunlarla birlikte sektörü hizmet ediyoruz.
“KALİTESİ ALMAN, DİZAYNI İTALYAN, FİYATI ÇİN, İŞTE BUNUN ADI MESAN”
Turhan Alyakut: Mesan'ın dünyadaki yeri nedir?
Aliosman Mertöz: İstikbal, Bellona, Kelebek Mobilya, Doğdaş Mobilya, Bina Dekor, Ahşap San gibi Türkiye'nin en önemli markaları olan üç binin üstünde firmayla çalışıyoruz. Sadece Türkiye değil, Euro Bölgesiyle sıkı ilişkiler içindeyiz. İhracatımızın yaklaşık yüzde 55'ini Euro Bölgesine yapıyoruz. Dubai, Bahreyn, Katar, Suudi Arabistan gibi Körfez ülkelerine ihracatımız var. Tabi eğer katma değerli ve kaliteli ürün üretmiyorsanız, yurt dışında satma şansınız yok. Dünyadaki en önemli rakiplerimizden biri Çin. Biz diyoruz ki kalitesi Alman, dizaynı İtalyan, fiyatı Çin, işte bunun adı Mesan.
“BAĞLANTI ELEMANLARINDA TÜRKİYE'NİN LİDER FİRMASIYIZ”
Turhan Alyakut: Ürettiğiniz ürünleri bizim dinleyicilerimiz nerede kullanıyor? Somut örnekler neler?
Aliosman Mertöz: Öncelikle mobilya aksesuarı denildiğinde akla ne gelir? Onu arz etmek istiyorum. Sadece Mesan Plastik ve Metal Sanayi Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı olarak değil, Türkiye'nin en önemli derneklerinden bir tanesi MAKSER'in başkanıyım. Mobilya aksesuarları denildiğinde, tüm mobilya ve dekorasyonlarda fonksiyon, hareket, estetik, kullanım kolaylığı, üretimde verimlilik ve montaj kolaylığı sağlayan tüm ürünler bu gruba girer. Bağlantı elemanları olmadan bir mobilyayı toplayamazsınız. Sürme kapı sistemleri, raylı menteşeler, ankastre çöp kovaları, hareketli mobilya mekanizmaları, kenar bantları, kabara, zımba teli, mobilya kilitleri, dekoratif profiller, masa ayakları gibi birçok ürün üretiyoruz. Mesan olarak bunlardan hangilerini üretiyorsunuz derseniz, bağlantı elemanlarında Türkiye'nin lider firmasıyız. Ayda 10 milyon adet üretiyoruz. 3 Bin'e yakın ürünümüz var. Dolap askı sistemleri üretiyoruz. Birçok mobilyanın ayaklarını üretiyoruz. Mutfak dolaplarının altında kullanılan baz ayağı dediğimiz ürünü Türkiye'de ilk üreten ve en çok satan firmayız. Çekmecelerin içerisindeki kaşıklık gibi ürünler üretiyoruz. Tabi bunlar mobilyada olmazsa olmazlar. Mobilyayı oluşturan üç ana unsur vardır; panel grubu, aksesuar dediğimiz teknik grup ve kumaş ile sünger grubu. Biz olmazsak mobilya estetik olmaz. Açıkçası işin en mühendislik ve inovatif tarafını mobilya aksesuar sanayicileri üretiyor.
“KALİTE OLMAZSA OLMAZ”
Turhan Alyakut: Ürettiğiniz ürünlerde kalite de zorunlu…
Aliosman Mertöz: Kalite olmazsa olmaz. Birinci sıraya kaliteyi yerleştirdik. İkinci sıraya dizayn ve fonksyonu yerleştirdik. Üçüncü sıraya ekonomik ve ulaşılabilir olmasını koyduk. 2001 Yılında İSO 9001 sistemini bir yıl süren bir çalışma sonucunda 2002 yılında İSO 9001'i fabrikamıza kurduk. Aynı zamanda şu anda gıda ile temas eden ürün üretebilen işletme belgesine sahibiz. Şimdi ben su şişelemiyorum, yoğurt üretmiyorum, ama gıda ile temas eden ürün üretebilen işletme belgesine sahibim. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına başvurarak bu belgeyi aldık. Mobilya aksesuarları üreten firmalar içerisinde bizden başka olduğunu sanmıyorum. Ürettiğimiz ürünlere bebekler de yaşlılar da dokunuyor. Kurşun ihtiva etmesin, hijyen olsun, A kalite ürünler olsun. Bu ham maddelerle üretiyorsanız devlet size bu belgeyi veriyor. Bu belgeyi vermekle kalmıyor, o kriterlere uyup uymadığınızı da kontrol ediyor. Bunun dışında İSO 14001 Çevre Belgesine sahibiz. Çok sıkı bir şekilde bu belgenin de gereklerini yerine getiriyoruz. Ayrıca İş ve İş Güvenliği Belgemiz 18001. Gururla söylüyorum ki yaklaşık 5 yıldır şirketimizde iş kazası olmadı. Bu da iş ve iş güvenliği ve çevre güvenliği konusundaki hassasiyetlerimizi ortaya koyuyor. Yine fabrikamızda Analiz ve Test Laboratuvarımız var. Proses anında ürünümüzü kontrol ediyoruz. Eğer belirlediğimiz kalite kriterlerine uygun ürünler değilse o ürünü üretmiyoruz ya da ürünün kriterlerini değiştiriyoruz. Bu anlamda kalite bizim için olmazsa olmaz.
“İHRACATÇININ ELİNİN GÜÇLÜ OLMASI LAZIM”
Turhan Alyakut: Çin'le rekabet etmek çok güç, siz bunu nasıl başarıyorsunuz?
Aliosman Mertöz: 1996 Yılında sloganımızı tescil ettirdik; Made in Turkey. Bu sloganın altını dolduramazsanız bu günlere gelemezdiniz. 1995 Yılında bu slogana karar vermiştik ve bir yıl sonra da kullanmaya başladık. Ürünlerimize 5 yıl garanti veriyoruz. 4.5 yıl sonra ürünlerimizin başına bir şey geldiğini düşünün, geri iade edildi, bunun altından kalkamaz bütün ticaret hayatınız biter. 5 Yıl garanti veriyorsanız en az 8 yıl dayanabilecek şekilde test etmelisiniz ki 5 yıllık garantiyi verebilesiniz. Kalite kriterlerini ürünlerimizin tasarım aşamasında belirliyoruz. Çin, coğrafik olarak bizden çok uzakta. Biz Euro Bölgesine çok yakınız. Yaradan'ın bahşettiği mükemmel bir jeopolitik konumumuz var. Bu bizim için çok büyük bir avantaj. Çin'in böyle bir avantajı yok. Ücret konusunda da onlardan avantajlı hale geldik. Dün yeni elektrik zammı açıklandı ve bizim ihracatçılar olarak biraz moralimiz bozuldu. İhracatçının elinin güçlü olması lazım. Çin'le mücadelemizi aksatan konulardan bir tanesi bazı hammaddelere uygulanan yüksek gümrük maddeleri bizim maliyet avantajımızı olumsuz etkiliyor. Ancak şu anda bile iki arkadaşım yurt dışında müşterileri dolaşıyorlar. Bir Çinlinin kalkıp Avrupa'da bu şekilde hareket etmesi çok kolay değil.
İş gücü kalitemiz bizim için çok önemli. Personellerimizi çok iyi eğitiyoruz. Kalitede devamlılık önemli. Avrupa'da Çin'e sipariş verildiği zaman en az 6 saatlik bir fark var, bizim ise sadece 2 saat farkımız var. Körfez, Kuzey Afrika ülkelerine çok kolay ulaşabiliyoruz. Bu anlamda Çin'e göre bu avantajlarımızı iyi değerlendiriyoruz.
“HAYATIMIZDA VE İŞİMİZDE İNSANI MERKEZE KOYDUK”
Turhan Alyakut: Fabrikanızda gelip gördüm, sizde çalışanların mutlu olduklarını düşünüyorum. Çalışanlarınızı teşvik ediyorsunuz, anlattığınız başarı hikayenizde bunların rolü büyük.
Aliosman Mertöz: İşimizde ve hayatımızda, insanı merkeze koyduk. Bir insan evinde cenneti, işinde cenneti yaşamalı. Allah uzun ömürler versin, herkesi ömrü 60-70 sene. 70 Yaşından sonra bu dinamizmi kaybedeceğiz. Örneğin fabrikamızda Aşure Günü geleneğini 2000 yılından bu yana yapıyoruz. “Ayın çalışanı” olarak bazen 2, bazen 3 kişiyi ödüllendiriyoruz. Her yıl piknik düzenliyoruz. Bütün arkadaşlarımız eşleri ve çocuklarıyla katılıyor. Biz bir aileyiz. Aile ortamının sıcaklığını iş yerine yansıtamıyorsanız başarılı olamazsınız. Samimi olmak lazım. Tabi bu samimiyeti çok ciddi anlamda eğitimle kaynaştırmanız lazım. Fabrikamız bir ilim irfan yuvası gibidir. Değerlerimize saygı, hijyen, ilk yardım, yangından korunma gibi birçok profesyonel insanlardan destek alarak personellerimize eğitim veriyoruz. Üniversitelerle sıkı bir işbirliğimiz var. Yıldız Teknik Üniversitesi'nden profesör ve doçent iki hocamız her ay bize gelir. Teknik konularda işbirliğimiz var. İşletme körlüğü yaşamamak adına dışarıda kendi konusunda uzman kişilerden destek alıyoruz.
“İŞ HAYATINI BİSİKLET SÜRMEYE BENZETİYORUM; PEDALI ÇEVİRMEZSENİZ, YOL ALAMAZ VE DÜŞERSİNİZ”
Turhan Alyakut: İntermob Fuarı'na katılım açısından elinizde bir rekoru bulunduruyorsunuz. Biraz bahseder misiniz?
Aliosman Mertöz: 1995 Yılından beri fuarlara katılıyoruz. İlk katıldığım fuar 16 m2'ydi. İntermob Fuarı'nın bu sene 22.'si yapılacak. Biz 21 yıldır kesintisiz bu fuara katıldık. İnşallah 22.'sine de katılacağız. Ben çok önemsiyorum. Fuarlarla ilgili çok ciddi ve titiz çalışıyoruz. Bu sene toplam 8 fuarımız olacak. 17'si yurt dışında, birçoğuna katıldık. Ekim ayında İntermob Fuarı, Kasım ayında Rusya'da bir fuarımız var. Onlarla bu seneki fuar maceramızı tamamlayacağız. Fuar, bir marka olmanın yoludur. Ürünlerinizle, kataloglarınızla, her mecrada markanızı öne çıkarmak zorundasınız. Fuarda görevlendirdiğimiz personelin gömleğinden ayakkabısına kadar çok titiz bir şekilde ilgileniyoruz. Fuarın dizaynına şirket kültürümüzü tam olarak yansıtabilmek, müşterilerimize sunabilmek adına tasarımlarımıza kadar özen gösteriyoruz. İntermob Fuarı açıldığından beri hep 12. holdeyiz. Yerimizi dahi değiştirmiyoruz. Fuarlarda müşterilimiz hep, “Bu sene ne yenilik yaptınız? Diğer firmalarda çok fazla yenilik göremedik.” der. Biz her fuarda en az üç tane farklı, yeni ürünümüzü müşterilerimize sunuyoruz. Bu anlamda yenilik deyince akla hep Mesan geliyor. Çok şükür. Ben iş hayatını bisiklet sürmeye benzetiyorum. Pedalı çevirmezseniz, yol alamaz ve düşersiniz. Yenilik yapmak bir işletmenin olmazsa olmazıdır.
Sevginar SALİ
