Sevginar Sali

İnsan unutur...

İnsan unutur. Verdiği sözleri unutur. Bir zamanlar ne hissettiğini unutur. Bir zamanlar ne çektiğini unutur. Çabasının işe yaramadığını unutur. Tüm sevdiklerinin ve kendisinin öleceğini unutur. Önemli kabul ettiği şeylerin büyük bir kısmının önemli olmadığını unutur.
Aynı hataları defalarca yapar; çünkü unutur.
Minnet duymaz;
çünkü geçmişte kim olduğunu unutur.
Paylaşmaz;
çünkü paylaştığında mutlu olduğunu unutur.
Öfkelenir; çünkü öfkelendiğinde acı çektiğini unutur.
Arzularının pençesine düşer; çünkü arzuları asla tatmin edemediğini unutur.
Başkalarını zor duruma düşürür; çünkü başkalarını zor durumdan kurtardığında sevinçle dolduğunu unutur.
Endişelenir; çünkü geleceği kontrol edemeyeceğini unutur.
Pişmanlıklarla ve suçlulukla yaşar; çünkü geçmişi değiştiremeyeceğini unutur.
Tembellikle yaşar; çünkü en değerli deneyimlerin biz onları beklemezken geldiğini unutur.
Hazırlık yapar; çünkü olanın bizi daima hazırlıksız yakalayacağını unutur.
Hayaller kurar; çünkü olanın daima hayal ettiğimizden farklı olacağını unutur.
Başkalarının iyi işlerini kötüler; çünkü kendini yüceltmenin yolunun başkasının hatasına vurgu yapmak değil kendini geliştirmek olduğunu unutur.
Somurtur; çünkü gülümsemenin bulaşıcı bir iyilik olduğunu unutur.
Açgözlülük yapar; çünkü cesaretin en değerli yatırım olduğunu unutur.
Zamanını boş yere harcar; çünkü bu değerli hayatın kısacık olduğunu unutur.
Başarı elde etmek, alkış almak için kendini türlü acıların, türlü erdemsizliklerin kucağına atar; çünkü her şeyin geçici olduğunu unutur.
Suçlar; çünkü eylemlerin özgür olmadığını, koşullarca belirlendiğini unutur.
Böbürlenir; çünkü başarının kendi ürünü olmadığını unutur.
Kendisiyle konuşur; çünkü gerçeği duyabilmek için susması gerektiğini unutur.
Dinlemeyi unutur; çünkü anlaşılabilmenin tek yolunun anlamak olduğunu unutur.
Kısacası insan unutur.
Cem Şen
***
Şehit cenazesinde protesto ile yetinmeyip, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun önüne kurşun atan zihniyetin acizliğini hiç söz konusu yapmayacağım... Siyaseti bırakın, insaniyet namına ayıbın dik alası... Ne gösterilen tepkinin yeri ne de şeklinin savunulacak zerre bir tarafı yok... Bir süredir çok soğumuştum CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'ndan söylemleri değil, eylemleri sebebiyle daha ziyade. Kendini anlatamamaktan öteye anlaşılmasının önünü tıkadığı izlenimine kapılıyorum nedense... Ama şu bir kaç günkü çabasını görüyorum da bir değil, bin oyum olsa vermek geldi içimden... Birileri Kılıçdaroğlu'nu bitirmek, tehditleriyle sindirmek arzusundayken ne denli yücelttiklerini, şahsi acizliklerini kabak gibi ortaya koyduklarını iyi ki fark edemiyor!
Tehdit, şantaj, provokasyon bunlar öyle yöntemler ki kestirme yoldan, zahmetsiz sizleri amaçladığınız şeye götürdüğü izlenimine kapılırken bataklık gülüne dönüştürür... Yazarken bile midem bulanıyor, bunları yaşayan Kemal Kılıçdaroğlu'nun hissettiklerini düşünemiyorum. CHP'nin Genel Başkanı olması partinin temsilcileri açısından belki önemli ben konuya tamamen insani yönden ve görevlerimiz, kamu, toplum adına üstlendiğimiz sorumluluklar açısından değerlendiriyorum. Şehit cenazesinde Kılıçdaroğlu'na dayılanan kişileri terörle mücadele sahasında düşünmeye çalıştım, hayal bile edemedim. Hadi onların ne olduğu belli de buna mensubu oldukları parti nedeniyle insanlıktan yoksun yaklaşım sergileyenlere ne demeli... Ruhumuzu tebriye ediyoruz ayağına vicdanınızı mı erittiniz?! Ne hale geldik biz böyle ya... Yazık.
Yeter beni dinlediğiniz, biraz kendinizi dinleyin : )
Hayırlı Cumalar, iyi hafta sonları...

YORUM YAP