Avrupa Kupalarında eleme turları tamamlandı.
27 yıl sonra ilk kez şampiyonlar liginde yokuz.
Şampiyon olan takımımız önümüzdeki yıl 3 ön eleme oynayacak. Elenirse Avrupa Ligine bile değil konfederasyon ligine katılabilecek.
Oysa üç beş yabancı takviyesiyle Avrupa Şampiyonu birkaç gurbetçi takviyesiyle dühya üçüncüsü olan bizim çocuklarımız 12 dev adamlarımız vardı…
Yabancı sayısı artarsa kimse bizi durduramaz dediler, gerçekten durduramıyorlar. 20 yılda Annemizin ligine döndük!!!...
Yabancı akını futbolla sınırlı kalmadı, artık kamyonlarla geliyorlar, spor, sağlık, eğitim yabancılara emanet…
Değerlerimize o kadar yabancılaştık ki bazı kulüplerimiz Atatürk baskılı 100. yıl formaları kullandığı halde federasyon adını koyamıyor. Yenilik diye sundukları Rezerv Ligi takip ediyor musunuz?
Kadrolara baktınız mı?
Hemen hemen her takımın kadrosu bizim çocuklardan oluşuyor, bir iki istisna dışında hiç yabancı yok. Bizim çocukların oynayarak gelişebileceği tek lig. Ancak akıbeti belli değil. Henüz 4 hafta oldu ve iptal edilmesi kapatılması tartışılıyor.
Bizim çocukların hareket alanları her geçen gün daralıyor!!!..
Merhaba iyi günler dediğiniz garsonlar bile yüzünüze bakmıyor, ehlen ve sehlen diyene dönüyor. Çıkmaz sokağa sokup yolunuz açık olsun diyorlar!!!..
Böyle garip ve ilginç günlerden geçerken Cumhuriyetin ve Kurtuluşun 100. yılını Zafer Bayramımızı kutladık. Silivri'de katılım ve coşku görülmeye değerdi. Tarihçilerin kutbu Halil İnalcık bir yazısında, “Bu topraklarda son 700 yılda bir tane yönetici yoktur ki konuşmasında Türk diye başlasın. Açın bakın fermanlar hep Ey Kullarım diye başlandı. Mustafa Kemal Paşa kürsüye çıkıp coşku ile Büyük Türk Milleti diye ilk kez halka seslenince ülkede ne büyük bir dalgalanma oldu, şimdi geriye dönük ahlayamazsınız” diyor…
Belediye Başkanı Volkan Yılmaz'ın törende yaptığı konuşma içinde en çok Türk ve Atatürk ifadesi geçen coşku yaratan bu dönemde duymak istediğimiz en iyi konuşmaydı.
Futboldan girdik konuyu futbolla noktalayalım.
Futbol genellikle sistemler üzerinden değerlendirilir ama Ancelotti 1999 yılında Juventus'ta Zidane ile çalışırken bir oyuncunun tüm sistemlerden önemli olduğunu anladım diyor ve sonrasında dünyanın bey büyük liginde şampiyon olan tek adam oluyor!!!...
Yani bizim tarihimizdeki bir çivi bir nal bir at bir komutan bir ordu ve bir memleket meselesi…
Bazı durumlarda bir şey değişir her şey değişir…
