
Sınav Dergisi Dershanesi Rehber Öğretmeni ve Psikolojik
Danışman Neslihan Atmaca, uyguladığı Eğitim Koçluğu programı hakkında
bilgilendirdi ve ortaöğretim yerleştirme sistemi kapsamında yapılacak
tercihlerle ilgili tavsiyelerde bulundu. Öğrencilerin eğitimlerine büyük
katkıda bulunacak ve kişisel gelişimlerini olumlu yönde etkileyecek çeşitli
sportif, kültürel ve sanatsal aktiviteleri de öneren Neslihan Atmaca, bilgi ve
tecrübelerini gazetemiz okuyucuları için paylaştı.
Atmaca, şöyle konuştu: "Eğitim Koçluğu, Avrupa'da çok
yaygın, ama bizim ülkemizde son iki yıldır var. Öğrencilerin kendilerini
tanımaları ve kişisel stratejilerini belirleyebilmeleri için profesyonel destek
sağlayan danışmanlık hizmeti olan Eğitim Koçluğu, aslında rehberlikle birebir,
tek farkı daha az öğrencinin sorumluluğunu yüklenmek. Rehber öğretmeni olarak
iki yüz öğrenciye program yapılıyorsa, eğitim koçu en fazla dört öğrenciye
program yapar. Hatta Avrupa'da teke tek. Ben de dershanemiz dışındaki
öğrencilerin eğitim koçluğunu üstlendim. Kötü öğrenci yoktur, sadece öğrenme
yeteneğine güvenmeyen öğrenci var.
ÖĞRENCİNİN İLGİ, YETENEK VE KAPASİTESİNE GÖRE PROGRAM
Uyguladığımız programda öğrencinin günlük gördüğü derslerin
hepsi not alınıyor. Her gün gelip onları öğretmeniyle birebir tekrar ediyor. Bu
gördüğü günlük derslerle ilgili ödev veriyoruz. Okulda gördüğü veya ödevde
yapamadığı özellikle 9. Sınıflarda Fen ve Matematik konuları, ÖSS'de de 9.
Sınıflarda Matematik, Geometri ve Fizik ağırlıklı dersler veriyoruz. Bizden
çıkan Hasan Sabriye Gümüş Anadolu Lisesi, Selimpaşa Atatürk Anadolu Lisesi ve
Toki Cumhuriyet Anadolu Lisesi'nden başarılı 9. Sınıf öğrencileri aldık. Bunlara
sayısal üç dersi verdik. Yazılı ve sürekli okula yönelik çalışmalar yaptık ve
çok başarılı olduk. SBS şampiyonumuz Ozan Doruk Mayıs da bu şekilde
yetiştirildi. E-Okul sistemindeki bütün bilgileri mesela bende mevcut. Meslek
analizleri çıkarıldı. Beslenme ve uyku düzenini de takip ettik. Bu yıl
kesinlikle çok ince ve titiz, öğrenciye göre bir program hazırlayacağız. Buna
fonksiyonel program deniyor. Her öğrencinin ilgi, yetenek ve kapasitesine göre program
yapılıyor. Programda; hedef, içerik, eğitim, ölçme değerlendirme yer aldı. Ağustos'un
15'inden sonra kendime 5 tane öğrenci seçmeyi düşünüyorum. Bu 5 öğrencinin 2
tanesi puan bakımından düşük ve yapı olarak içine kapalı olanlardan seçeceğim.
Kapasitesi olup, belirli bir çalışma programı oluşturamayan öğrenci istiyorum.
Bu sene iyi öğrencilerle çalıştım. Onlar zaten iyi olduğu için kendi başarımı
göremem ki. Yaptığım program kapsamında öğrencilerin çalışacakları öğretmenleri
ben ayarlıyorum. Her dersten ayrı plan yapıyoruz. Öğretmenlerimiz seçtiğim
öğrencilerle ünite ünite değil, konu konu çalışıyor. Bildiğiniz bire bir
dersini her konuya uyarladık. Geçen dönem denedik, bu sene daha da başarılı
olacağımızı düşünüyorum.”
"LÜTFEN VELİLER ÇOCUKLARINI SIKMASIN”
Rehber Öğretmeni Neslihan Atmaca, ortaöğretim
yerleştirmelerine de değinerek, şu tavsiyelerde bulundu: "Öğrencilerimiz
mutlaka 5. Yerleştirmeye kadar bilgisayarlarına dikkatle odaklansınlar. İlk
yerleştirmede yerleşemeyen öğrenciyi veliler sıkmasın. Şu anda en çok aile
çatışmalarına şahidim. 03-14 Eylül tarihleri arasında sistem otomatik olarak
öğrencileri zaten kontenjana yerleştirecek.
"SÜREKLİ BELLİ LİSELERE ODAKLANMAYIN”
Teknik liselerin Çocuk Gelişimi, Elektrik ve Elektronik
Bölümlerini, Sağlık Meslek Liselerini lütfen tercih yapsınlar. Bunlar çok güzel
bölümler. Veli ve öğrenciler, sürekli belli liselere odaklanmayı artık
bıraksın. Bir de 7. Sınıf öğrencileri mutlaka rehber öğretmeni eşliğinde program
yapmaya Ağustos'un 15'inden sonra başlasınlar. Veliler kayıtsız kalıyor. Özel
ders bile alsanız hangi dersin arkasından hangi dersi çalışacağınız çok önemli.
Son KPSS'de Eğitim Bilimleri'nden Rehberlik sorusu olarak bir tablo verildi.
Denildi ki, "Öğretmen bir ders programı yapmış, öğrenci başarısız. Yukarıda
rehber öğretmenin yaptığı hata nedir?”.
Doğru cevap ne biliyor musunuz? Yaptığı hata, birbiriyle uyumsuz
dersleri sıralaması. Matematik'ten sonra Türkçe çalıştırmış. Olmaz ki, sabah
sayılarla kalkıp, öğrenciye paragraf okutamazsınız. Kitap okumanın üzerine çok
düşüyoruz. Kitap okumanın da belirli sayfası olmalı. Zaten mevcut sistem
öğrenciye 15 günlük bir tatil uygun görüyor. Bırakın bilgisayarına da girsin.
Ben bol bol yüzme ve yürüyüşü tavsiye ederim. Basketbol, voleybol gibi sportif
aktivitelerde de bulunmalı. Bunların yanı sıra öğrenciler, müzik aletlerinden
kemana veya resim yapmaya yönlendirmeli.”
Renginar SALİ