
26 Kasım 2015 tarihinde tutuklanan Can Dündar ve Erdem Gül 92 gündür Silivri Cezaevinde yatıyordu. Perşembe günü Anayasa Mahkemesi kişi hürriyeti ve güvenliği haklarının ihlal edildiğine karar vererek, ihlalin ortadan kaldırılması için dosyayı ilgili mahkemeye gönderdi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi 1,5 saatlik değerlendirmenin ardından oybirliğiyle gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün 92 gündür devam eden tutukluluk hallerine tahliye kararıyla son verdi.
Anayasa Mahkemesinin kararı sonrasında cezaevi önünde ve içinde heyecanlı bir bekleyiş başladı. CHP İl Başkanı Cemal Canpolat, Genel Başkan Yardımcıları Yasemin Öney Cankurtaran, Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Utku Çakırözer, Belediye Başkanları Handan Toprak Benli, Özcan Işıklar, CHP Silivri İlçe Başkanı Suna Göçengil, Kadın Kolları Başkanı Elif Yılmazer, Gençlik Kolları Başkanı Berker Esen, CHP'li Meclis Üyeleri İbrahim Sirkecioğlu, Süheyl Kırkıcı ile Can Dündar'ın eşi Dilek Gül ve Erdem Gül'ün eşi Aslı Gül, Silivri Cezaevi önünde tutuklu gazetecilerin özgürlüklerine kavuşmasını bekledi.
DÜNDAR: CUMHURBAŞKANINA DOĞUM GÜNÜ ARMAĞANI VERMEK İSTEDİK
Can Dündar, Silivri Cezaevi önünde yaptığı açıklamasına 26 Şubat'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın doğum günü olduğunu hatırlatarak başladı ve "Galiba bizi bekletenlerin niyeti günün 25'inden 26'sına dönmesiydi. Biz evlilik yıldönümümüzde girmiştik. Tahliye olarak kendisine doğum günü armağanı vermek istedik" dedi.
Anayasa Mahkemesi'ne kararından ötürü teşekkür eden Dündar "Çok tarihi bir karar olduğunu düşünüyoruz. Türkiye'de ifade özgürlüğünün önü bu kararla açılmıştır. AYM Saraya tabi olmayan bir basının önünü açacak tarihi bir karar verdi" dedi.
Gazetecilerin basın özgürlüğü adına ölüm bedeli ödediklerini hatırlatan Dündar, "Bizim tutukluluğumuz bunların yanında bir hiç" dedi.
Dündar açıklamasına şöyle devam etti: "İçeri girerken bir tek şey diliyordum; bizi buraya tıkan öfke kin nefret bizi zehirlemesin. Kin duymuyoruz ama mücadele etmeye çok kararlıyız. Daha yüksek sesle kendimizi savunmaya devam edeceğiz. Bu bir basın özgürlüğü davası, biz çıktık ama 30'a yakın meslektaşımız içeride. Arkamda gördüğünüz toplama kampı müze olana kadar basın özgürlüğü adına mücadele etmeye devam edeceğiz."
Erdem Gül de Anayasa Mahkemesi'ne teşekkür etti ve "Biz çıktık ama bu tutuklu gazeteciler meselesinin bittiği anlamına gelmez. Bundan sonra da basına yönelik baskılara karşı her türlü birlikteliğin sürmesi gerekiyor" dedi.
Haber MERKEZİ