“Düğün salonu ve yollara cep istiyoruz”

Hürhaber Gazetesi İmtiyaz Sahibi İlhan Uygun, Silivri’nin köy ve mahallelerinde yaptığı röportajlarla vatandaşların sorunlarının yetkili mercilere ulaşmasında aracı olmaya devam ediyor. Son durağı Ortaköy olan Uygun ve ekibi, belde belediyesi kapanarak Silivri Belediyesi’ne bağlanan mahallenin sorunlarına ayna tutmak için halkı dinledi. En çok şikâyeti Silivri Belediyesi’nin yaptığı yol çalışmaları hakkında dile getiren Ortaköy sakinleri, yolların temiz ve düzenli olduğunu ifade ederken, araç park etmek için hiç cep bırakılmamasından rahatsız olduklarını belirttiler. Ayrıca yıllardır sorun olarak kalan düğün salonu eksikliğini de vurgulayan vatandaşlar, Belediye Başkanı Özcan Işıklar’ın kendilerine söz verdiğini ancak henüz yerine getirmediğini söylediler. Röportajlarımıza katılan Ortaköy’ün eski Belediye Başkanı Erdinç Tabak da kendi zamanında düğün salonunu yapmamış olmanın pişmanlığını duyduğunu ifade etti. Tabak, Ortaköy’ün planlarının ise elde edilen en büyük başarılardan biri olduğunu söyledi. Ortaköy sakinleri sorunlarıyla ilgili gazetemize şu açıklamalarda bulundular:

Orhan Turan: Ortaköy Belediyesi kapandıktan sonra hizmetler aksamaya başladı. Köyümüzdeki araziler satıldığı müddetçe belediye fakirleşecekti, belediye çalışamaz duruma gelecekti. Kimden yardım alacaktı? Hep devletten, ama devletin de belirli bir yardım kapasitesi var. Burada fabrikalar kuruldu da bizim köyümüz biraz kalkındı. Bizim tarlalarımızın hepsi miraslı. Mesela diyelim ki benim babamın 100 dönüm tarlası vardı, bana m² düştü, dönüm dahi değil. Bizim köyümüzün de kendi arazilerini belediye sata sata, yiye yiye bitirdi. Devletin bu belediyeleri Silivri’ye bağlamasının haklı tarafı var. Bir de artık mücavir alan içine aldı İstanbul burasını. Her türlü imarını falan artık onlar yapıyor. Bunu biraz insanların da düşünmesi lazım. Köyümüzde her şeyimiz var, iyi kötü bir şeyler yapılıyor. Ama belediyeyle irtibat olayımız çok zayıf. Çünkü bir tane kız var İletişim Merkezi’nde emlak vergisi topluyor bir de hoparlörle bağırıyor, başka hiçbir hizmet yok. Bugün acil bir durum olsa yangın çıksa ev yandıktan sonra gelebiliyor itfaiye. Gördüklerimi söylüyorum ben. Mesela ileriye bir park yapıldı, görüntü güzel ama hesapsız. İki tane araba geldiği zaman kilitleniyor. Büyük otobüsler iki üç defa tur atarak dönüyorlar. Bunu yapan adam 2 metre daha çektiremez mi sol tarafa, kocaman meydan. Misal bizim bir pazarımız var; insanlar iç içe. Daracık bir sokak böyle bir yere pazar kurulur mu? Çatalca Caddesi’ne yapsınlar pazarlarını millet rahat rahat alışverişini yapsın.

Özgür Uçan: Biz kendi bölgemizde huzurlu ve mutlu bir şekilde yaşıyoruz, ama bizi sıkan Türkiye’nin genel durumu. Ortaköy’de çok ciddi sorunlarımız yok, yerel yönetim sorunlarla ilgilenmeye çalışıyor. Eksikler de var tabi, eksiklerimizi demokratik bir biçimde kendilerine aktarıyoruz. Onlar da bunlarla ilgilenmek adına çaba sarf ediyorlar. Ama tabi eksik kalan bazı noktalar var, bunları da mutlaka demokratik yollarla bir birimize açıklayacağız, konuşacağız. Suriye süreci iki ülke arasında hiç olmamış bir sorun gibi gösteriliyor. Bence orada daha barışçıl ve demokratik bir politika izlenmeli. Sanırım birilerinin çıkarlarına yarayacak bir şeyler var.

Mürsel Köksal: Belediyenin kapatılarak, Silivri’ye bağlanması Ortaköy için iyi olmadı. Bizim köy olarak yerinden yönetilmemiz daha iyi olurdu. Düğün salonumuz yok bunun yapılması gerekiyor. Eğer pazar yeri yapacaklarsa belediyenin kendi hizmet binasının olduğu yer var oraya güzel bir pazar yeri yapabilirler. Aynı Selimpaşa’da olduğu gibi. Ayrıca arazi yollarımız Ortaköy Belediyesi’nden nasıl alındıysa şuanda öyle. Hiçbir çalışma olmadı. Sanayinin de yolları aynı şekilde. Şuanda belediye elinden geldiğince hizmet yapma gayretinde. Ayrıca spor kulüplerine yaptığı yardım ve destekleri için Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar’a teşekkür ederim.

Ahmet Yıldırım: Ben yazları gelip 2,5-3 ay burada kalıyorum. İstanbul’da yaşadığım için burası fazla pahalı gelmiyor bana, İstanbul’da daha pahalı her şey çünkü.

Naim Cihankar: Sebze çeşitleri satıyorum, hepsi organik. Halk bizden memnun, insanlar sebze çeşitlerini tanımıyorlar. Biz kendimiz yetiştirip satıyoruz ve satışlardan da memnunuz.

Barış Akgün: Lokantacılık yapıyorum, işler çok şükür iyi gidiyor. Belediye kapandıktan sonra kötü oldu. Ortaköy’ün en büyük eksikliği düğün salonu, başka bir şey yok.

Ertan Çatal: Fiyatlar geçen senin aynısı. Biz Pazar denetimi yapıp işgaliyeleri alıyoruz.

Nurettin Yaman: Emekliyim, 20 senedir buradayım. Muhtarımızın da yetkilerini aldılar. Ortaköy’e AK Partili bir belediye başkanı istiyoruz. Hükümet onlarda Büyükşehir onlarda bizim belediyeyi de alsınlar.

Hasan Narin: Kahvecilik yapıyorum, sigara sorunumuz var. Her gün bin lira ceza yiyoruz. 5 bin lira oldu şimdi, dünyamız yıkılacak. Hangi vatandaşa derdimizi söyleyelim. Ben 15 nüfusa bakıyorum, ekmek parasını zor buluyorum. Dost dosta yardımcı olacak. Bizim belediye başkanımızı da söylüyorum, ayıptır, gelsin bir otursun, derdimizi dinlesin. Bin lira kira veriyorum, işçi parası veremiyorum. Sigara içeni görünce, jandarma yazıyor, belediye yazıyor. Başkan bir gün gelip de yanımızda oturmadı. Ben Bingöl vatandaşı olarak 38 senedir bu köydeyim, ağzımda diş kalmadı. Çobanlık yaptım şimdi de esnaf oldum buradan ekmek yiyeyim diye ona da belediye gelip ceza yazıyor. Gecenin 03.00’ünde hoş olmayan hareketler oluyor. İçki içen dışarı çıkıyor milleti soymaya kalkıyor. Muhtar da biliyor ama ses çıkaramıyor. Köyümüz bunlardan rahatsızdır. Jandarma anca sigara yakalamaya geliyor güvenliğe bakmıyor. Ortaköy’e yakışmayan hareketler oluyor. Gecenin 12’sinde benim burada kahvemden malım çalındı

İbrahim Çeşmecioğlu (CHP Mahalle Temsilcisi): Mahalle olmamız bize hiç fayda sağlamadı. Büyük bir eksideyiz. Mezra gibi oldu köy, ticaret hacmi düştü, göç fazla, köyün yerlileri büyük oranda Silivri’ye göçüyor. Kalitesiz göç alıyoruz, ama bunu kimseyi aşağılamak maksadıyla söylemiyorum. Yığılma çok, kültürel etkinlik ve kalite azaldı. İnsanların burada yüzyıllarca oluşturduğu gelenek vardı, bu yok oldu. Şehirleşme sıkıntısı çekiyoruz, o sıkıntı boğacak gibi bizi. Ama şuanda mahalle olmamızın bize zerre kadar faydası olmamıştır, aksine müthiş kaybı var. Şehirleşmenin sıkıntısı, kaosu sürüyor bizim üstümüzde. Artık muhtarlık işe yaramıyor. Merkezden yürütmenin güçlüğünü anlatmaya gerek yok, sayın Belediye Başkanımız bu konuda elinden geleni elbette ki yapıyor. Çok fazla şikayetimiz yok, eksiklerine rağmen iyi niyetle çalışıyor. Bu büyük bir özveri. Ben hep yerinden yönetimi destekledim ve ondan yana oldum. Neticede bir şeyler yapılmaya çalışılıyor ve biz de bunu görmezden gelemeyiz. Burası 500 hanelik bir köy, ama düğün salonumuz yok. Sosyal manada şikayetlerimi daha önce söyledim. İnsanların bir araya gelip, Silivri’nin folklorunu, kültürünü, denizini, bağını, sirkesini, şarabını, pekmezini anlatacak bir yer yok. Kışın düğünler oluyor yapacak yer yok. Umumi tuvaletimiz bile yok. Bunlar şikayet olarak algılanmasın, Özcan Bey ve diğer çalışma arkadaşları bunları duysunlar. Belki duymuşlardır ama onların da her yere yetişebilmeleri uzaktan yönetimde mümkün olmayabiliyor. Zamanla giderilecektir herhalde. CHP olarak şunu söylemek istiyorum, biz sandığımızı koyup ön seçim yapıp meclis üyemizi seçeceğiz. Bu kesin, resmi olarak bize bu şansı vermeseler de gayri resmi yapacağız yine yapacağız. Umarım Mümin Bey de bizi bu konuda destekler.