Doğan, personel eylemini gündeme getirdi

Doğan, personel eylemini gündeme getirdi

12.09.2023 15:11:19

CHP Meclis Üyesi Cabbar Doğan, yetersiz ücret nedeniyle iş bırakma eylemini Eylül Meclisinde gündeme taşıdı. Doğan'ın eleştirilerine Başkan Volkan Yılmaz yanıt verdi.

Silivri Belediye Meclisi Eylül ayı ikinci oturumunda CHP Meclis Üyesi Cabbar Doğan, ücretlerinin yetersizliği nedeniyle iş bırakma eylemi gerçekleştirilen belediye çalışanlarına yönelik söz aldı.
DOĞAN: İHTİYAÇLAR NERDEYSE KARŞILANAMAZ OLDU
Doğan şunları söyledi: “Bugünkü meclis toplantımızda özel olarak belediyemiz temizlik işçilerinin, genelde ülkemizin her yerinde milyonlarca işçi, memur, köylü, işsiz, genç, yaşlı büyük bir geçim sorunu yaşıyor. Neredeyse ülke nüfusunun %10'undan, az bir azınlık dışında kalan herkesin doğrudan etkilendiği zamlar, vergiler, günlük döviz artışları paramızı pula, yaşamı çekilmez hale dönüştürdü.
Son yapılan geçim endekslerinde ve fiilen her birimizin yaşadıklarından biliyoruz ki, başta gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar nerdeyse karşılanamaz oldu. (yoksulluk sınırı) 37.974,10 TL'ye, bekâr bir çalışanın 'yaşama maliyeti' de aylık 15.123,60 TL'ye yükseldi. Türk –İş verileri böyle diyorsa da ben daha fazla ve her geçen gün artığını düşünüyorum.
“ÇALIŞANLARIMIZIN SABIR TAŞININ ÇATLADIĞINDA FARK ETTİK”
Bu kısa açıklamayı çalışanlarımızın içinde bulundukları geçim zorluklarının artık bir zorluktan çok, hepimizin bildiği ama görmezlikten geldiği dayanılmaz aşamaya gelip de çalışanlarımızın sabır taşının çatladığında fark ettik.
“İŞÇİLER KEYİFLERİNDEN O EYLEME GİTMEDİLER”
Kendi yaşamım boyunca sayısız kere tanık olduğum hak temelli talepler karşısında olayı bulandırma, kışkırtıcı arama, hak arayanları itibarsızlaştırma, tehdit etme olayları yaşandığını gördüm. Kimse “bu insanlar neden işi bırakmak zorunda kaldı”, “bu insanlar ne istiyor”, “nasıl bu hale geldiler”, “nasıl geçiniyorlar” sormak yerine karşı saldırıya geçmeyi yeğlediler. Biraz insaf arkadaşlar, biraz empati. İşçiler keyiflerinden o eyleme gitmediler. Açlık sefaletle karşı karşıyadırlar. Ben bazılarını tanıyorum siz de tanıyorsunuz arkadaşlar. Her gün her şeye zamlar yağmaya devam ediyor ve biz bunlara karşı duyarsız umarsız davranamayız.
Değerli Meclis üyeleri ben bir işçiyim. Hayatımı bu ellerimle kazandım, kazanmaya da devam ediyorum. Belediye çalışanlarımızın emekleri ve alın terleri üzerinde yükselen, “Yaşamak Güzeldir – ya da Marka Silivri” övüncümüz, bu gün geçinemiyoruz diye feryat edenlerin temizledikleri sokakların, diktikleri fidanların, suladıkları ağaçların sayesinde değil midir?
“ONURLU BİR YAŞAMI ÖNCELEMİYORSA YASALARIN MEŞRUİYETİ KALMAZ”
Evet, bu ülkede yasalar var, çalışanlarımızın hak taleplerini yasaların zincirleri içine hapsedebiliriz. Ama o yasalar hak ve adaleti, en temel yaşama hakkını, karnı tok, sırtı pek, onurlu bir yaşamın öncelemiyorsa, bir baba, bir anne çalıştığı halde çocuklarını geleceğe hazırlayacak geliri elde edemiyorsa, o yasaların hiçbir meşruiyeti kalmaz. “Ben anlamam yasa böyle” diye hak talep edenleri suçlarsanız bu sizi diktatör, çalışanları da köleye dönüştürmüş olursunuz. “Beğenmiyorsan defol git” durumu ise çok daha vahimdir. Sonuçları hepimizi rahat yataklarımız da uyutmayacak kadar insanlık sorunudur. Unutmamak gerekir ki herkesin çocuğu insan doğar.
“HAK TALEPLERİNİ SİYASİ FARKLILIKLARIMIZA KURBAN ETMEYELİM”
Çalışanlarımızın hak taleplerini siyasi farklılıklarımıza kurban etmeyelim. Gözü ve kulağı şu an bu mecliste olan belediye çalışanlarımız ve tüm Silivri halkı meclisimizin hak adalet merkezi olduğuna tanıklık etsin.
“CEZA UYGULAMALARI KESİNLİKLE OLMAMALIDIR”
Diğer bir önemli talebimiz şudur ki, seslerini duyurmak için ki (keşke o sesi önceden duysaydık yönetici ya da bir makam sahibi olmanın yüceliği oradan gelirdi. Kendimi de içine koyarak bu kusurda bizim olsun…) iş bırakma eylemi yapmak zorunda kalmış çalışanlarımızın olmaz ya, önce ya da sonradan işten atma, mobing uygulama, sürgün etme, yıldırma, istifaya zorlama gibi ceza uygulamaları kesinlikle olmamalıdır.
Gereğini yüce Silivri Halkı'nın meclisi olan Silivri Belediyesi Meclisinin taktirine sunar saygıyla arz ederim.”
YILMAZ: ALIŞIK OLMADIĞINIZ ŞEY SİYASETEN ATAMALAR, İŞTEN ATMALAR VE SÜRGÜNLER YAŞANMAMASI
Başkan Volkan Yılmaz, CHP Meclis Üyesi Cabbar Doğan'ın açıklamaları üzerine söz alarak şunları söyledi: “Cabbar bey, konuşmanızın belli bölümlerine katılmakla birlikte, belli bölümlerinde de suçlayıcı ithamlarınız ve ifadelerinizden dolayı üzüldüm. Cumhur İttifakı Grubu, Silivri Belediye Başkanı bu işçileri hiç düşünmüyor gibi siz bize insanlık dersi verir gibi suçlayıcı; mobing, işten atma, yer değiştirme ifadeleri kullandınız. Siz hala anlayamadınız mı? Bu yönetim zamanında hiç alışık olmadığınız siyaseten atamalar, siyaseten işten atmalar, ideolojisine göre sürgünler belediyede yaşanmadı. Rüştümüzü bu konuda ispat ettik.
“SİZ CHP'NİN, İBB'DE YAPTIKLARINI ANLATIYORSUNUZ”
CHP, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde yaptıklarınız siz burada anlatıyorsunuz. Tam da bunları yaptılar; mobing, işten atma, sürgün v.s. Hepsini yaptılar. Örnek çok. Şuan bu mecliste bir örnek veririm şaşırırsınız. Burada benim çalışma arkadaşım. İBB'nin mobinginden, sürgün ettiniz bir arkadaşımız şu an bizim Belediyemizde ve bu meclis çatısı altında. Utanırsınız. Bunları yapmayın.
“HİÇBİR SİYASİ
BASKIYA BOYUN EĞMEM VE BUNU YAPMAM”
Beni nasıl mobingle, aba altından sopa göstermekle suçlarsınız? Ben böyle bir şey yapmam. Herkesin haklı talebini, veryansınını, haykırışını yüreğimde hissedemeyecek kadar taş kalpli değilim. Ben bunu yapmam, bana kimse de bunu yaptıramaz. Hiçbir siyasi baskıya boyun eğmem ve bunu yapmam.
“BAZI ŞEYLERİ DERS ALIP GÖRMEK ZORUNDAYIZ”
Duygusallaşabilirler, kanunu bilmeyebilirler. “Geçinemiyoruz” diye serzenişte bulunan arkadaşlarımızı kesinlikle ötelemeyiz, itelemeyiz, onlara ne mobing ne de başka bir şey yaparız. Şartlarını iyileştirmek, ben de kendimi içine koyarak söylüyorum göremediğimiz bazı şeyleri de buradan ders alıp görmek zorundayız.
“BURASI BENİM BABAMIN ŞİRKETİ DEĞİL”
Şunu da bilin burası benim babamın şirketi değil. Şirket sahibi maaşlara zam yapmakta zorlanır, istemez ya kendi kazancını düşünerek. Buradaki para benim değil. En kolayı bütün işlerimizin maaşına zam yapmak, “40 bin lira oldu” deriz, bir ay öderiz, ikinci ay ödeyemeyiz. Bir de gerçeklik var. Gelirin ve giderin ne olduğu belli.
“HERKESİN GEÇİM SIKINTISI VAR”
Şuan kimsenin, bırakın şuan Belediyenin işçilerinin, öğretmenin, polisin de, herkesin bir geçim sıkıntısı var. Hem Avrupa'da, hem Türkiye'de bu böyle. Emeklilerimizin de çok ciddi sıkıntıları var.
“NE KAYBEDECEĞİMİZ YÜREK VAR, NE DE İŞÇİ KARDEŞİMİZ”
Biz buradan siyaset yapalım anlayışıyla veya işçi kardeşlerimize şirin gözükelim diye bir şey yok. Bizim ne kaybedebileceğimiz yürek var, ne de işçi kardeşimiz var. Böyle tertemiz ve bu konuda rüştünü ispat etmiş bir yönetimi, bu şekilde itham etmeniz doğru değil. Arkada böyle bir lekemiz yok. İşten attığımız bir kardeşimiz yok. Partisine göre atama yaptığımız bir arkadaşımız da yok.
“EN DÜŞÜK
İŞÇİ MAAŞIMIZ
14.802 LİRA”
Şuan en düşük işçi maaşımız 14.802 lira. 13 Bin lirayı neye göre söylüyorsunuz? Neden doğrusunu söylemiyorsunuz? Yeterli mi değil? Daha fazlasını hak ediyorlar. Meclis üyesisiniz, Mali İşler'den doğru rakamları alabilirsiniz. Sosyal haklarında iyileştirmeler yapılmalı mı, yapılmalı. Yapacağız. Bunlar bir parti grubunun desteğiyle olmuyor.”
Başkan Yılmaz ve CHP Meclis Üyesi Cabbar Doğan arasında diyalog şöyle devam etti:
Cabbar Doğan: Ben o insanların birçoğunu tanıyorum.
Başkan Yılmaz: Biz de tanıyoruz.
Cabbar Doğan: Zor durumdalar. Ben de bir emekçi olarak aynı duyguları hissediyorum.
Başkan Yılmaz: Ne kadar zor durumda olduklarını sizden daha fazla biliyorum. Onlarla birebir yaşıyorum.
Cabbar Doğan: Çalışanlar için alternatif üretelim. Zor bir süreçten geçiyoruz. Ekonomi kötü.
Başkan Yılmaz: Cumhurbaşkanı ve hükümetimizin de yerel yönetimlerin gelirleriyle alakalı alması gereken önlemler, tedbirler, iyileştirmeler olması lazım ki bizim de işçi iyileştirmelerini rahat yapabilmemiz için. Geçen ay bize İller Bankası'ndan gelen pay 16 milyon lira, maaşlarımız ve sigorta tam 40 milyon lira. 24 milyon lira açığımız var. Bir önceki ay 14 milyon lira açığımız vardı. Bu ay gelenle 12 milyon açımız var. Sırf maaş ve sigorta; bunun içerisinde akaryakıt, asfalt, kaldırım, ağaç yok.
Cabbar Doğan: Bunun adı grev değil.
Başkan Yılmaz: Grev olduğunu kimse söylemiyor zaten.
Cabbar Doğan: Maaşların düzeltilmesi. Hiç biri “İşi bırakıyoruz, isyan ediyoruz” demedi.
Başkan Yılmaz: Zaten öyle algılamıyoruz. Burada onları suçlayan bir ifademiz olmadı.
Sevginar SALİ

YORUM YAP