İbrahim Çeşmecioğlu

Derine, daha derine

Milyonlarca yıldır, milyonlarca insan gibi kozmogonik anlam ve dizilim adına “iki çift lâf da biz edelim” diyedir şu anda okuduğunuz deneme..
Gayet tabii sadece öznel düşüncelerimden oluşan eğilimimi, çeşitli bilim ve disiplinlerden; mitoloji, tarih, edebiyat ile bu bilimsel uğraşların becerebildiğim ölçüde analitiği, felsefesiyle birlikte demeye çalışacağım derdimi.
Gönül uzamı, us evreni kullanılmıştır biline!
İzahını tam olarak, doyurucu nevi hem dahi nüvede bulamayan varoluş izahımızla yaşama ısrarımız, sürekli sürüklenen süfli varsayımlar ve inanışlarla zehir zemberek hayatlar üretti binyıllardır!
Artık anda bu manada yorulmadan maraton koşan bütün disiplinler son viraja girdiler gibi.
Belli oldu ki bu uzun yorucu yolculuğun, yorulmadan ipi göğüsleyeni kesin olarak bilimdir!
Biz ise iddiamızı masallarla sürdürdük yıllarca(!)
Bütün servetimizi onlara yatırdık (!)
Kaybettik. Kaybettik (!)
Bu koşunun, belirlenen ka-tegori ve kulvardaki tartışmasız galibi POZİTİF Bİ-LİMLERDİR..
Şimdi gördüğümüz üzere ipi göğüsleyenlerin başarısından pay akmak için biriktireceğimiz öz sermayemizi tekrar onlara aktaracağız (!)
Biz yer sofrasından kurtulup masaya oturana kadar onlar, İtalyan masası, Fransız porseleni vs. çoktan üretmişlerdi çünkü…
Çünkü biz pamuğu ipliğe dönüştürürken, onlar dokuyup kumaşı bulmuşlardı çoktan!
Ve çünkü biz henüz dokumayı öğrenmişken onlar bize İngiliz kumaşını satıyorlardı (!)
Biz ise bilimsel iddiamızı kaderimizin önüne geçiremedik bir türlü (!)
Büyük tarihçi ve sosyolog İbn Haldun ne büyük bir öngörüyle söylemiş “COĞRAFYA KADERDİR” cümlesini değil mi?
Bize bu coğrafyada kinaye, kan, kin ürettirip kibarlığı unutturanların kitabını okuyup, masalını dinleyerek uyuduk yıllarca (!)
Kaybettik!
Masalları bende çok severim ama, keşke gerçeğin bu kadar uzağına düşen masallar olmasaydı bunlar…
Ve keşke;
Edebiyat, mitoloji bilimleri masalarımızı, destanlarımızı, öykülerimizi sağlıklı bir çalışmayla, sağaltarak gerçek yerine oturtsaydı kültürümüzde. Böylece bir savrulma ile esrime oluşturmazdı ortak bilincimizde!
Büyük anlam kaymalarını, galaksinin yıldız kaymalarının büyüsüne kurban ettik anlayacağınız..
Bulutlara bakıp baharda kardeşimizi leyleklerin getireceği masallarıyla büyüyen bizler, çağdaş ve pozitivist eğitimle de buluşamayınca, bir türlü gelmeyen kardeşimiz adına kaderimize kederlendik on yıllarca (!)
Ama bilimi özümseyenler masal fantezilerini mitolojinin geniş karnına yerleştiriyor; bari bunu ıskalamayalım artık…
Büyük hadron patlaması adına çalışan bilim insanlarıyla NASA, evrenin doğumu ve kökeni adına şimdiye kadar varılamayan bulgulara kesin olarak ulaşıldığını duyuruyor birkaç gündür…
Ulaşılan bu moleküllerin Evrenin soğuması ile yıldızların oluşmasına sebep olan parçacıklar olduğu en net haliyle biliniyor artık diyorlar!
Bu, bugüne kadar varoluşsal anlam adına yapılan çok önemli gelişmelerin başına konulacak değerde bir çalışmadır anlayacağınız efendim!
Görüldüğü üzere bilim kesinlik, mitoloji ve edebiyat ise duygusal derinlik arz eder değerli okurlar.
Bunları birbirinden ayıramayanlar ise bütün eziklikleriyle masalları kesinlik zanneder (!)
İşte böyle…
Daha da uzayabilir bu denememiz fakat varlığımı gocunmadan, yorulmadan taşıyan toprağıma borcumu bilip bir nebze de olsa rahatlamaktı derdim.
Sanırım amacına ulaşan bir metin de oldu değil mi? İyi haftalar diliyorum he-pinize...

YORUM YAP