Ufuk Bek

Bilgelik hikayeleri

Asıl adı Aristokles olan, geniş omuzları ve atletik yapısı yüzünden, Yunanca Platon (geniş göğüslü) lakabı ile anılan, İslam dünyasındaki adıyla Eflatun' la ilgili bilinen hikayedir…

Eflatun' a iki soru sormuşlar.

Birincisi; "İnsanoğlunun sizi en çok şaşırtan davranışları nedir?

Eflatun tek tek sıralamış;

- Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki büyüdüklerinde çocukluklarını özlerler...

- Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler. Ama sağlıklarını geri almak için de kazandıklarını öderler...

- Yarından endişe ederken bugünü unuturlar. Dolayısıyla ne bugünü, ne de yarını yaşarlar...

- Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar. Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler...

Sıra gelmiş ikinci soruya; "Peki sen ne öneriyorsun?"

Eflatun yine sıralamış;

- Kimseye kendinizi "sevdirmeye" kalkmayın! Yapılması gereken tek şey, sadece kendinizi sevilmeye bırakmaktır.

- Önemli olan; hayatta "en çok şeye sahip olmak" değil, "en az şeye ihtiyaç duymaktır." 

Tam bir hayat dersi aslında…

Tabi ki okuyana ve okuduğunu “doğru” anlayana…

Özellikle final cümlesi sosyal medyada pek sık kullanır.

Bu alıntıyı her okuduğumda, zihnimde gitgide büyüyen ve genişleyen yeni düşünceler oluşur.

Uzun zamandır takip ettiğim ve çok başarılı bulduğum bir youtuber olan Hikmet Anıl Öztekin'in “Minimalizm” konulu videosunu izlerken bir kez daha karşıma çıkan final sözleri, bu konu üzerine bir şeyler yazmam gerektiğini düşündürdü ister istemez.

Sosyal medyada, abur cubur atıştıran çocuklar gibi, her şeyi izleyenlerin mutlaka takip etmesi gereken bir isim Hikmet Anıl Öztekin. Tıpkı Barış Özcan ve Haluk Tatar gibi…

Başka kıymetli isimler de var tabi ki; mesela yazar Azra Kohen'in insanları bilgilendirmek için gösterdiği olağanüstü çaba takdiri fazlasıyla hak ediyor.  Ya Sunay Akın'ın insani duygularımızı harekete geçiren muhteşem paylaşımları...  Yazdıkları… anlattıkları…

“Minimalizm, insana değer katmayan veya herhangi bir amaca hizmet etmeyen her türlü şeyden uzaklaşmaktır. Bir şeyden mahrum kalmak değildir; hatta tam tersine, önemli olmayan şeylerden mahrum kalmayı durdurmaktır. Temeli sade yaşamdır. Sade yaşam, gerçek anlamda neye ihtiyacın olduğunu kavrayıp önceliklerini belirlemektir. Azla yetinmeye çalışmak değildir kesinlikle; azdaki kaliteyi keşfetmektir. Normal, standart bir insanın ıskaladığı,  kaçırdığı,  fark etmediği hayata, önemli şeylere daha fazla ulaşmak ve ondaki anlamları keşfetmektir.”

Böyle diyor, Hikmet Anıl Öztekin izlediğim videoda.

Son yıllarda benim yaşam felsefem de aynen böyle.

Velhasıl, yazımızın sonunda kulak verelim biz yine, binlerce yıl önceden seslenen Eflatun' un “Önemli olan hayatta en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır,” diyen sözlerine.

 

 

 

                                                                      

 

YORUM YAP