“Beyin röntgenini çektirmek isterdim”

“Beyin röntgenini çektirmek isterdim”

18.04.2015 10:50:11

Silivri Belediye Meclisi Nisan ayı toplantısında gerilimi tırmandıran ‘Kabe’ tartışmasına Metropol FM’de açıklık getiren Özcan Işıklar, ilan edilen son azizleri Aziz Nektaryus’un doğduğu yer olan Silivri’nin, dini törenlerini yerine getirmek isteyen Ortodokslar için önemini anlattı. İslamiyet’in hoşgörü, Türklerin misafirperverlik özellikleriyle Silivri’nin 7000 yıllık tarihine sahip çıkacaklarını söyleyen Işıklar,  ilçemizin marka değerini artırarak din ve kültür turizminin gelişmesi için gayret göstereceklerini vurguladı.  
 
"ZENGİNLİK, İŞ VE İSTİHDAM SEBEBİ OLARAK DÜŞÜNÜYORUM”
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, karşı karşı kaldığı suçlama için şu açıklamayı getirdi: "Din ve kültür turizmi, yenilenebilir enerji ve tarım Türkiye’nin vurulduğu yerler buralar. IŞİD Suriye’de tarihi kentleri bombalıyor. En büyük zenginlik onlar. Yeraltındaki petrol biter ama tarihi eserlerin değerleri kaybolmaz. Bir toplumu yok etmenin yolu hafızasını silmektir. Osmanlı İslam dünyasının payitahtı olmuş, onun değerleri var, koruyacağız. Küçücük bir Saraybosna bunu yapıyor da biz neden yapmayacağız? Dünyanın en büyük zenginliği din ve kültür turizminden geçiyor. İskoçya’da bir gölde dinozor resmedildi, milyonlar oraya gitmeye başladı. İspanya’da Meryem Ana iki tane çocuğun rüyasına girmiş, gözlerinden kan gelmiş. Her sene o köye 5 Milyon insan gidiyor. Bunlar doğru mu, yanlış mı bilmiyorum ama bizde doğru olan var. Anastasia Surları, Ortodokslar’ın ilan edilmiş son azizi ve hac farizasını yerlerine getirebilecek dünyadaki birkaç noktadan bir tanesi Aziz Nektarios’un evinin kalıntıları Silivri’de. Bunları bir zenginlik, iş ve istihdam sebebi olarak düşünüyorum.

"İNSANLIK MİRASINA SAHİP ÇIKMAK; TÜRK MİLLETİNE BAKIŞ AÇISINI DEĞİŞTİRECEK VE İTİBARIMIZI ARTIRACAK”
Bunlara sahip olmak ve korumak o medeniyetlerin milletlerinde saygı uyandırmak demektir. Burada Ortodoks eserlerini korur, onlara bakarsak Yunanistan’daki, Bulgaristan’daki, İtalya’daki, Rusya’daki Türk milletine bakış değişecektir. Uluslararası arenada da itibarımız artacak. Yılda 1 Milyon insanın Silivri’ye gelecek potansiyeli var. Para bırakmak için gelecekler. Gezecekler, zenginliğimizi görecekler. Burada hizmet sektörleri gelişecek, çoluk çocuğumuza yüksek kaliteli işler yaratmanın önünü açacağız. Domino etkisi yapacak; bilişim teknolojilerini geliştirecek.

"DÜNYANIN BÜTÜN ORTODOKS KİLİSELERİNDE SİLİVRİ’NİN ADI GEÇİYOR”
Dünyada 400-450 milyon Ortodoks var ve bunlar Hacı olmak için Silivri’ye gelmek zorunda. Dünyanın bütün Ortodoks kiliselerinde ilan edilmiş son azizden daha sonra başka aziz olmadığı için O’nun ilahisi okunarak Pazar ayinleri bitirilirmiş. O ilahide ‘Silivri’nin büyük oğlu’ diye başlıyor. Düşünün, dünyanın bütün Ortodoks kiliselerinde Silivri’nin adı geçiyor.

"DİN DÜŞMANLIĞI YAPARAK BİR YERE VARAMAYIZ!”
Mecliste bunun önemini anlatmaya çalıştım. Kâbe biz Müslümanlar için nasıl önemliyse Ortodokslar için de durum öyle. Katolikler de Meryem Ana’ya gidiyorlar, onların Ruhani Merkezi de orası. Vay efendim, sen Kabe’yle Silivri’yi bir mi tutuyorsun oldu! Hakikaten beynini röntgen çektirmek isterdim. Nasıl böyle anlaşılabilir, inanamadım ve tepki gösterdim. Çünkü din düşmanlığı, karşısına alan ve ötekileştiren bir anlayışı körükleyerek bir yere varamayız.

"İSLAMİYET’İN HOŞGÖRÜ YAKLAŞIMINI GÖSTERMELİYİZ”
İslamiyet cihanşümuldür. Zamanla mekândan münezzehtir. Hak dinidir ve son dindir. İslamiyet’i bugün kafa kesen, kurşuna dizen anlayış gibi göstermeye çalışanlara hoşgörü mesajı vereceğiz ki İslamiyet’in öyle olmadığını anlasınlar. Onun mücadelesini yaşayarak vereceğiz.

"TAM BİR CEHALET ÖRNEĞİ!”
Kalkıp da böyle bir şey söyleniyor, art niyet yoksa eğer, söylemeye dilim varmıyor, cehalet olarak görüyorum! Tarih eğitimi almış biriyim, İslam dinini bilirim. Arapça, Farsça, Osmanlıca okuryazarım. Bu yaşta bana bunu ifade ediyor, söyleneni anlamıyor, tepkim buna. Din temelli politika yapmayı bırakın.

"25’İNDEKİ FATİH KADAR ANLAYIŞLI DEĞİLİZ”
Ben bu kentin varlıklarını korumak istiyorum. Bu kenti zenginleştirmek istiyoruz. Bu değerleri sonsuza kadar koruyarak, geçmişle bağı koparmadan refaha, saygınlığa, hoşgörüye dönüştüreceğiz. Muhtarlarımızla birlikte gittiğimizde gözümüzle gördük, Fatih Sultan Mehmet Saraybosna’da kilisenin duvarına ferman asmış, ‘Buradaki papazlar Osmanlı’nın teminatı, canı, malı ve güvenlikleri benim korumam altındadır.’ 25 yaşındaki Fatih Sultan Mehmet kadar anlayışlı değiliz.”

Hazal BAŞARAN

YORUM YAP