CHP Balıkesir Milletve-kili Ahmet Akın, 16 Nisan tarihinde yapılacak olan Referandumda anayasa değişikliği ile geti-rilmek istenen düzenlemelere neden karşı çıktıklarını anlatmak için Silivri'ye geldi.
CHP Silivri İlçe Başkanlığı tarafından 2 Mart tarihinde, Silivri Yaşar Kemal Sergi Salonunda düzenlenen Anayasa Değişiklik Teklifi konulu panele CHP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Eren Erdem'le birlikte konuşmacı olarak katılan CHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın, cumhurbaşkanlığı sistemi çatısı altında getirilmesi öngörülen anayasa değişikliğinin bölünmeyi tetikleyici bir unsur olarak karşımıza çıktığını söyledi. Anayasa değişikliğinin kabul edilmesi halinde devletin tüm yetkilerinin bir kişiye verileceğini ifade eden Akın, “Tek adamlık Libya, tek adamlık Suriye, tek adamlık Irak. Bizi bu çukura sokmaya çalışıyorlar.” dedi.
“DAVUTOĞLU'NUN HAKKINI SAVUNMAK BİLE CHP'YE DÜŞTÜ”
Yeni sistemin dezavantajlarını halka paylaşan Ahmet Akın, şöyle konuştu: “Sayın Başbakan Binali Yıldırım halk tarafından seçilmedi ki. Milli irade diyerek milleti kandıranlar atama bir Başbakanı millete dayattılar. Öyle değil mi? Ne oldu Davutoğlu'na? Yüzde 49 oy aldı. Davutoğlu yok. Onun hakkını kim savunuyor? Ben bir şey söyleyeyim mi; iyi ki Cumhuriyet Halk Partisi var. Herkesin, her mazlumun, ne olursa olsun, hem hakkını hem hukukunu savunuyor. Yahu olacak iş mi bu? Davutoğlu'nun hakkını savunmak bile Cumhuriyet Halk Partisi'ne düştü. Onun için diyoruz biz iyi ki Cumhuriyet Halk Partisi var diye.
“YARIN BİR MANYAĞIN ÇIKIP ÇIKMAYACAĞINI BİLEMEYİZ”
Olabildiğince sahada olmayı yeğliyoruz. Gerçekten hep birlikte büyük bir çalışma içerisindeyiz. Ortada bir durum var. Nedir bu? Tek adam sistemi. Kendileri de itiraf ediyor. Artık neyi oylayacağımız, neyi oylamayacağımız konusunda hiç kimsede bir soru işareti kalmadı. Bu tek adam şaşar beşer, insanoğlu, Allah'ın kulu bu ya, Peygamber değil ki. Kimin ne olacağı belli değil. Biz burada bir kişi üzerinden konuşuyoruz. Bugün o olur, yarın başkası olur. Bir psikopat çıkar. Çıkmadı mı? 1934 yılında Almanya'da buna benzer bir devlet başkanlığı referandumu yapıldı. Aynı bunun gibi Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığı makamını birleştirerek Adolf Hitler'in tüm siyasi güçleri tek elde toplamasını amaçladılar. Evet oyu ile sonuçlandı. Ne oldu? Bir psikopat çıktı. Yarın bir manyak çıkıp çıkmayacağını bilemezsiniz.
“BİZDE VERİLECEK CUMHURİYET YOK!”
Ülkemiz kolay teslim edilmediğine göre, bizim de büyük önder, büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk'e bir sözümüz olduğuna göre bizde verilecek cumhuriyet yok. Koskoca devleti tek bir adamın ağzına emanet edecek durumumuz da yok. Bedava almadık bu ülkeyi. Ne bedeller ödendi, ne canlar gitti.
“ATATÜRK'ÜN YOLUNDAN AYRILMAMALIYIZ”
Bakın çok yakın bir zaman önce darbe girişimi oldu. Baktılar en doğru yol Mustafa Kemal Atatürk, iktidar partisi Atatürk'ün kocaman posterini astı. Boşuna demiyorlar; bin musibetten daha iyidir yaşamak diye. O yüzden herkesin Mustafa Kemal Atatürk'ün yolundan gitmesi gerekir. Çünkü o kendisi için bir şey istememiş. Asla tek adamlık istememiş. Teklif etmişler, “Hayır” demiş. “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” demiş. Şimdi bunlar ne diyor? “Ben meclisi istemiyorum” diyorlar. Yani saçma sapan bir düzen. Bir de ne diyorlar, “Bir gemide iki kaptan olmaz.” Bunların dünyadan haberi yok. Boşuna atamayla gelmedi bu adam. Hiç kimse bir yerden boşuna inmez, hiç kimse bir yere de boşuna çıkmaz. Bu kadar kolay yönetilebilir. Boşuna demiyorlar “BinAli” diye. İki kaptan olmaz ne demek? Herkes görevini, ne yapması gerektiğini iyi bilecek.
“ÜLKEMİZİ BİR KİŞİNİN İKİ DUDAĞI ARASINA MAHKÛM EDEMEYİZ”
Şu anda getirilmek istenen sistemde gençlerimizin, çocuklarımızın özellikle de kızlarımızın geleceği, kim olduğu önemli değil, bir kişinin iki dudağının arasında. Özellikle çocuklarımız için buna kocaman “hayır” dediğimizi anlatacağız. Bizim görevimiz çünkü bu, milli bir görev. Milli irade diyenler, milli iradeyi boşa sayıp yeniden seçim yaptılar. Sonra bir şekilde darbeye yol verdiler. Memleketi bir darbe ile karşı karşıya bırakmaya vesile oldular. Meclisi bile bombaladılar. Biz bunları da gördük. Ülkemizi bir kişinin dudaklarının arasına bırakmamak için hayır diyoruz. Biz şu anda rozetimizi çıkardık. Burada olmamızın yegane sebebi Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Bu görev büyük önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından verildi. Onun için siyasi partiler bu bayrak altında bir araya gelmek zorunda çünkü artık cumhuriyetimiz gidiyor. Bunun mücadelesini vermek durumundayız.
“BUNLAR İNSANLARLA DALGA GEÇİYOR”
“Anayasa değişikliği ile yönetimde istikrar sağlanacak” diyorlar. Bunlar insanlarla dalga geçiyor. 15 senedir getiremediğin istikrarı ne oldu da şimdi getireceksin? 15 senedir hangi kararı almak istedi de alamadı? Hangi kanunu çıkarmak istedi de çıkaramadı? Bizim memlekette bir laf vardır; en iyi yol bildiğin yol diye. Çocuğunuzu nereye gittiğini bilmediğiniz bir trene bindirir misiniz? Bırakın çocuğumu bindirmeyi ben bile binmem. Onun için biz bildiğimiz yoldan gitmek zorundayız. Maceraya atılacak bir durumumuz yok.
“BAŞIMIZA GELMEYEN KALMADI”
İki buçuk yıldır fiili Başkanlık Sistemi yaşıyoruz. Başımıza gelmeyen kalmadı. Bir de bunun, Allah korusun, devamını düşünün. Ama hiç merak etmeyin Türkiye Cumhuriyetinin veraseti buna asla izin vermeyecek. Anayasa Mahkemesi'ne de gitmedik çünkü en iyi mahkeme milletin kendisidir. Şimdi millet karar verecek. Bir tarafta diktatörlük rejimine dönüşmesi çok kolay olan bir sistem, bir tarafta da halkın egemenliği olan herkesin söz sahibi olduğu bir demokrasi var. Hangisini seçeceğine millet karar verecek.
“BAŞKANLIĞIN OLDUĞU SİSTEMDE IZDIRAP VAR, ÖLÜM VAR, YOKLUK VAR!”
Tek adamlığı artık kabul ettiler ya sanırım anket şirketleri onları uyardı. “Arkadaş çok kötüye gidiyor” dediler. Bir de çıkıp diyorlar ki, “Allah verdikçe veriyor.” Bakın başka bir ülkede Başkan karısını Cumhurbaşkanı Başkan Yardımcısı yaptı. Yapmadı mı, yaptığını gördük işte. Bazı ülkelerde damadı Enerji Bakanı yapıyorlar. Bunu yaşamadık mı yaşadık. Eniştesini Milli İstihbarat Teşkilatının başkanı yapar. Ne ülkeler gördük, istihbaratını enişteden alan, öyle değil mi? “Başkanlığın olduğu sistemlerde zenginlik, ferahlık var” diyorlar. Arkadaş başkanlığın olduğu sistemde ızdırap var, ölüm var, yokluk var! Bereket diye bir şey yok. Zaten bereketin olmadığı renginden belli. Referandum beyaz 'evet', kahverengi 'hayır' anlamındaki oy pusulaları kullanılacak. Beyazın olduğu yere aman basma kayarsın, toprağın olduğu yerde ayağını sağlam basarsın. Onun için biz halkımızı toprağın bereketine götüreceğiz.
“TEK ADAMLIK LİBYA, TEK ADAMLIK SURİYE, TEK ADAMLIK IRAK”
Biz anlatmakta çok basitiz çünkü biz haklıyız. Bir de haksız olup yalanı zorla anlatmaya çalışanlar var. Televizyonlarda gördüğünüz gibi. O kadar zor bir şey ki Allah kimseyi yanlışı ve yalanı anlatmakla imtihan etmesin. Burhan Kuzu kendi yazdığı anayasasını savunamıyor. Öyle bir düzen ki ülkeyi uçuruma götürmeye çalışıyorlar. Tek adamlık Libya, tek adamlık Suriye, tek adamlık Irak. Bizi bu çukura sokmaya çalışıyorlar ama iyi ki Mustafa Kemal'in çocukları var.
Bakın bunu söylerken tüylerim diken diken oluyor. Allah'ın sevdiği kuluyum ki Cumhuriyet Halk Partisinde siyaset yapıyorum. İyi ki Cumhuriyet Halk Partisini Mustafa Kemal Atatürk kurmuş. Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye'nin sigortasıdır. Bizim Genel Başkanımız hiçbir parti propagandası yapmıyor çünkü Sayın Genel Başkanın derdinde sadece memleket var. Onların derdinde sadece Başkanlık var. Bizim derdimiz cumhuriyet.
“ELMA ŞEKERİ VERSEN KANDIRILACAK BİR İKTİDAR TARAFINDAN YÖNETİLDİK”
Vatanını seven herkesin buna hayır demesi lazım. Neredeyse bir elma şekeri versen kandırılacak bir iktidar tarafından yönetildik. Neler neler yaşadık. Ya bizim ülkemizin başkanını biri gelse rahatlıkla kandırsa? Görmüyor musunuz, devleti ele geçirmek şu anda imkansız. Herkes bir oldu, mecliste kol kola girdi, mecliste bombaların altında dik durdu. Neden? Çünkü asıl milli irade oradaydı. Bu sistemi savunanlara söyleyeyim; en fazla 2 saatte ülkeyi ele geçirirler. Bizim kimsenin eline geçirilecek ülkemiz yok.”
Hazal BAŞARAN
