Dere Islah Planlarını İptal Ettirenlere Dava Açılacak

Dere Islah Planlarını İptal  Ettirenlere Dava Açılacak

13.09.2009 10:31:44

İstanbul'da yaşanan sel felaketiyle ilgili son gelişmeleri değerlendiren Başkan Topbaş, Silivri'deki Bolluca Deresi'nin şehir içinden geçen kısmının problem olabileceğini bir teknik adam olarak kendisinin 2005 yılında fark ettiğini ve dere yatağının genişletilmesi için çalışma başlattıklarını anlatırken, "İSKİ, planları iptal ettirenlere dava açacak. Burası siyasi taleplere kurban gitti. Bu planı hayata geçirseydik, Silivri'deki sel olayı Bolluca deresinden dolayı yaşanmayacaktı" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, yaşanan afetle ilgili son gelişmeleri AKOM'da (İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi) yaptığı basın toplantısında belgelerle değerlendirdi.

DERE ISLAH PLANINI İPTAL

ETTİRENLERE DAVA AÇILACAK

Silivri'deki Boğluca Deresi'nin şehir içinden geçen kısmının problem olabileceğini bir teknik adam olarak kendisinin 2005 yılında fark ettiğini ve dere yatağının genişletilmesi için çalışma başlattıklarını anlatan Başkan Kadir Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü; "Mimar Sinan bunun üzerine 4 gözlü köprü yapmış, 2 gözünü çıkarmışlar. Sinan'dan daha akıllı bunlar. Geçemeyen su, sel olayını oluşturdu. Gidermek adına bu bölgede bir çalışma yapmamız gerektiğine karar verdik. Maliyeti 50 milyon lirayı aşacak bir rakama rağmen düşündük. 1/5000, 1/1000'lik planlara işledik. Bu planları CHP örgütü yargıya götürdü. 2007'de yürütmeyi durdurma aldı, 2008'de planı iptal ettirdiler. Bilirkişinin verdiği İSKİ'nin öngördüğü 25 metrelik koruma bandı yerine 7 metre yeteceğini açıkladı. Şimdi bu bilirkişi oradaki sel baskınının cevabını versin. İSKİ, planları iptal ettirenlere dava açacak. Burası siyasi taleplere kurban gitti. Bu planı hayata geçirseydik, Silivri'deki sel olayı Boğluca deresinden dolayı yaşanmayacaktı."

Silivri'de CHP tarafından toplu konut alanı olarak ilan edilen Yenimahalle'nin dere yatağında olduğunu ifade eden Kadir Topbaş, "Siyaset yapılıyor. Siyasetin de altında insanlarımız eziliyor. Siyasetler bir tarafa bırakılmalı. Siyaset seçim sathında olur. Ama seçim sathı dışında muhalefet ve diğer siyasi partiler iktidara destek vermeli. Yanlışlar olunca ikaz etmeli. Medeniyet bunu gerektirir, doğrularda da destek olmak lazım. Beklentim şu, bugün biz yarın başkaları yönetimdeyiz, sorumluyuz. Bu sorumluluğu kabul ediyorum ve bekliyorum ki, tüm siyasi partiler bu tavırlarını geride bıraksınlar. Burada siyasi rant yoktur, günahtır, yazıktır. Yani dumanlı havayı beklemek hoş değil" diye konuştu.

Toplantıda AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Edibe Sözen, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşımdan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Muzaffer Hacımustafaoğlu, İSKİ Genel Müdürü Mevlüt Vural ile diğer bazı Büyükşehir Bürokratları da hazır bulundu.

Yaşanan selle ilgili suçlu aramanın yanlış olduğunu belirten Başkan Kadir Topbaş, işin başında olan belediye başkanı olarak kendilerinin de geçmişteki belediyelerin de bu afette sorumluluğu olduğunu ifade ederek, "İşin başında olan birisi olarak bizde de sorumluluk var, bizden önce de vardı, bizden sonra da olacaktır. Tüm yönetimde bulunan herkes bu özeleştiriyi yapmak zorundadır. Çünkü halkın önünde yönetimde bulunanlar olarak bizler problemleri daha da dikkate almamız gerekiyor" dedi.

İstanbul'un son yüzyılın en büyük felaketlerinden birine maruz kaldığını dile getiren Kadir Topbaş, meteorolojinin Cuma gecesi ve Cumartesi günü için yeni yağış dalgası geleceği yönünde bilgi verdiğini belirterek, bodrum katlarda bulunulmaması, su baskını olan yerlerde şalterlerin indirilmesi uyarısında bulundu. Cuma akşamı ve Cumartesi günü için de uyarılar yaptıklarını kaydederek, şehrin iki gün üst üste sele maruz kaldığını, bu akşam için de uyarılar yapıldığını belirterek, "Gerekli her türlü tedbiri aldık. Bölgelere ekiplerimizi konuşlandırdık. Vatandaşlarımız da tedbirli olursa inşallah bu sıkıntıyı bir daha yaşamayız" diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde ilgili bakanlar ve bürokratlarla bir değerlendirme toplantısı yapıldığını hatırlatarak, şöyle konuştu; "Toplantı sonucunda kısa, orta ve uzun vadede acil önlem planları yapıldı ve karara bağlandı. Bu çerçevede çalışmalar sürdürülmekte. Belki biraz acımasız olacağız, bazılarının canı yanacak, kimse kusura bakmasın. Gereken soruşturmaların başlatılması talimatını verdik. İstimlak gereken yerlerde istimlak, bodrum katlarının etkileneceği noktalarında bodrum katlarının iptaline kadar bütün tedbirler alınacak. Ve dere yatakları, etkilenme alanlarının üzerindeki bütün çalışmaları sürdüreceğiz ve istimlak gibi gereken çalışmaları yapacağız. Ayamama Deresi üzerindeki bazı fabrikalar ve sanayi tesisleri var. Bazı binalar da dere yataklarını bahçelerine katarak dereleri daraltmışlar. Dereler ve yağmur suları kendi istediği gibi akarken, insanoğlu 'benim istediğim gibi akacaksın' demiş. Dereler, 'Hayır, ben senin istediğin gibi akmam, dinlemem' diyor. Ayamama'daki hat üzerine de dere yatağının istikametini işaretleyeceğiz, bunu işgal eden ne varsa yıkıp, geçeceğiz. Kimse kusura bakmasın. Yargıya gitsinler, yargı da onların lehine karar versin, biz de yargılanalım. Buna biz gönülden razıyız, işimizi net olarak yapacağız. Özellikle bu konuda medya ve yargıdan destek bekliyorum. Çünkü istimlak ile ilgili gittiğimiz kararlarda yürütmeyi durdurma kararları alınmaktı. Bunu aşmanın yolu seri kararlar alabilmekte."

"BÜYÜKŞEHİR KURTARMA

ÇALIŞMALARINDA BAŞARILIYDI"

İstanbul'daki olayın benzerinin dünyada da yaşandığını ve bu nedenle afet öncesi alınacak tedbirlerin çok önemli olduğunu vurgulayan Başkan Topbaş, kimsenin 'Ekipman konusunda yetersiz kalındı', 'Çatılarda kalan insanlar kurtarılamadı' diyemeyeceğini söyledi. Bölgede 1225 personel ve 406 büyük araçla kurtarma işlemi yapıldığını, Selimpaşa'da 100 civarında aracın denizden çıkarıldığını anlatan Kadir Topbaş, bu sıkıntının yaşanmaması veya daha az hasarla nasıl atlatılacağı sorusunu kendilerine sorduklarını belirtti. Kadir Topbaş, "Basın Ekspres Yolu yapılırken, Ayamama deresi dikkate alınarak ve yol dere yatağı üzerinden geçirilirken, sağındaki solundaki Bağcılar, Bahçelievler ve Küçükçekmece tepelerinden gelecek yağmurları denize aktaracak kanallar düşünülmedi diye sesli düşünmek istiyorum" şeklinde konuştu.

"AFET ÜZERİNDEN SİYASİ RANT OLMAZ!..."

Bazı siyasetçilerin bu tür olayları siyasi ranta çevirme adına adımlar attıklarını ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile diğer muhalefet partilerinden "geçmiş olsun" demelerini ve destek vermelerini beklerken, "siyasi rant" sağlama çabasında olduklarının görüldüğünü kaydetti. "Biz 16 yıldır görevdeyiz, ama kendileri de 44 yıl bu görevde bulundular. 44 yılda yapılanlar ve 44 yıldaki tahribatlarla bizim 16 yıldaki yapılanlar bir değerlendirme yapılsın''diyen Başkan Kadir Topbaş, İstanbul'daki tır parklarının bölgede bulunan 5 tır parkının 4'ünün CHP'li belediyeler döneminde Küçükçekmece Belediyesi'nce verildiğini, 1 tanesinin de DSP döneminde verildiğini söyledi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Osmanlı parkını  "burada tır parkı olmaz" diyerek 19 Şubat 2009 tarihinde mühürlediğine dikkat çeken Başkan Topbaş, TEM otoyolunun yapıldığı 1985-1986 yıllarında vadinin getireceğinin yağmur sularını alacak menfezlerin çok dar yapıldığını, yaşanan olayda bunların yetersiz olduğunun görüldüğünü kaydetti. O bölgede tır parklarının olmaması gerektiğini, bunun belediyenin planlarında olmadığını dile getiren Kadir Topbaş, "İSKİ'nin verdiği değerlendirmelere göre 80 bin ton su barındıran su göletinin, su topu gibi patlaması burayı tetikledi. Burada geçmiş yönetimlerle birlikte hepimizin suçları, eksikleri var ve bunları gidermek zorundayız. Bu konuyla ilgili ciddi tedbirler alacağız" dedi.

 

"AFET BÖLGESİ İLANINDA YAŞAM DURUR!..."

Kadir Topbaş, selin yaşandığı alanların afet bölgesi ilan edilmesinin doğru olmayacağına da dikkat çekerek, şunları kaydetti; "Kalkıyor siyasi partiler 'Bu bölgeleri afet bölgesi ilan edelim' diyorlar. Ne demek afet bölgesi biliyor musunuz? Tamamen yaşamdan arındırmak demek. Söylediğinizi bir duyun bakalım. 'Islah edilsin, düzeltilsin, yasal düzenleme yapılsın, yanınızda oluruz' demiyorlar. Kentsel Dönüşüm Yasası'nın çıkarılmasını istedik. Ama halen çıkmadı. Türkiye'de siyaset başka şey. En büyük menfaat. Siyasetin menfaatine bürünenler başka bir şey görmüyorlar."

"YARGIDAN ISLAHLAR

İÇİN DESTEK BEKLİYORUZ"

Havzaları korumak ve dereleri ıslah etmek için bundan sonra daha sert adımlar atacaklarını ve bu konuda yargıdan destek beklediklerini belirten Başkan Kadir Topbaş, 2004 yılında göreve yeni geldiğinde Alibeyköy'deki Küçükköy Deresi'nde yaşanan sel baskını nedeniyle çok ciddi ithamlar aldığını, oysa oradaki ıslah çalışmaları sırasında gecekonduları kaldırırken çok ciddi bir destek görmediğini hatırlatarak, şöyle konuştu;

"Hatta bazı siyasiler karşımızda oldular. Biz oradaki vatandaşlarımızı güvenli bölgelere taşıdık. Küçükköy Deresi'nde bu yağışta hiçbir sorun yaşanmadı. Her daim sel yaşanan bir bölgeydi. Ciddi maliyetlere katlanarak çok ciddi dere ıslah çalışmaları yapıyoruz, ama yargı süreçleri çok uzun sürüyor. Ben özellikle rica ediyorum. Yargının ve bilirkişilerin buna benzer istimlaklerde bize destek olmasını bekliyoruz. Bu tür afetleri ciddi ikaz olarak alıyoruz, gerekli çalışmaları yapacağız. DSİ ve İSKİ yoğun dere ıslahı çalışması başlatacak. İstimlakler ve havzalarla ilgili problemleri çözme adına çalışmalar yürüteceğiz. Biz bütün dere yataklarını gerekirse tekrar açacağız, kazıyacağız. Kararlarımızın içersinde bu var. Yeniden açarak bu dereleri denize ulaştıracağız. Suyu denizle buluşturmak zorundayız. Efendim şu sitede, bu bina da ne olacaksa olacak. Hiçbir kurum kuruluş kişiyi ayırt etmiyorum. Ne gerekirse bu yapılacak. Kimi etkilerse… Ya bize yeni bir dere yapıp verirler ya da o dereden kalkıp giderler."

DERE YATAĞINDAKİ MÜLKİYETLER

İPTAL EDİLECEK…

Büyük bir yanlış yapılarak dere yataklarının mülkiyete geçirildiğine, üzerine bina yapıldığına ve tapu verildiğine dikkat çeken Başkan Topbaş, "Maalesef dere yatakları mülkiyette, nasıl olmuşsa. Bayındırlık Bakanımızla görüştük. Oralardaki mülkiyetleri iptal yönüne gideceğiz. Diğer taraftan bu dere yatağının kendi asli noktalarına tecavüzler var. Onları da işaretleyerek fazlalıkları yıkacağız. Mimar Sinan Silivri'de Tuzla Deresi üzerine 32 gözlü köprü yapmış. Şu anda o köprünün 4 gözü açık. Mimar Sinan'dan daha iyi biliyorlar ya ve o derenin getirdiği akıntılar üzerinde binalar var. CHP döneminde bu ruhsatı nasıl verdiniz? Sayın Baykal sorun bakalım, nasıl tapu verdiler, bina yaptılar. Mimar Sinan'dan daha mı iyi biliyor bu insanlar? Su yükseldiği zaman orada binalar var. Sayın Baykal konuşuyor, ama gitsin oraya baksın. Denizi doldurup tapu vermişler. Olur mu böyle bir şey? Mimar Sinan'ın herhalde 'eserlerimi mahfettiler' diye kemikleri sızlıyordur" diye konuştu.

SELE NEDEN OLAN KAÇAK

DÖKÜMLER TEKNOLOJİYLE ÖNLENECEK

Afetin ardından helikopterle uçarken Bahçeşehir'de bir vadiye kaçak döküm yapıldığını gördüğünü ve hemen müdahale edilmesi için talimat verdiğini kaydeden Topbaş, şu bilgileri verdi; "Yani orada da kaçak dökümle bir baraj oluşturuluyor. Bu askeri bölgede de geçmişte böyle dökümle bir baraj oluşturulmuş olabilir. Para ödememek için kaçak dökümler yapılıyor. Bahçeşehir'de yapılan bu dökümde yarın bir patlak olduğu zaman semtin bütün alt bölgelerindeki yapıları götürür. Görür görmez müdahale edilmesini söyledim. Bunları gördüğüm için ve orman yolları, yol kenarlarına döküm yapıldığı için, kamyonları damperlerini kaldırdıkları yerde tespit edeceğimiz bir cihaz ürettik. Bütün toprak taşıyan araçlara bunlar monte ediliyor. Bundan sonra kamyonlar istedikleri yerde döküm yapamayacak. Bu aracı olarak geliştirdik, icat ettik, İstanbul olarak başardık."

YORUM YAP