
Gazetemiz İmtiyaz Sahibi İlhan Uygun köy ve mahallelerin sorunlarını yetkililere yansıtmak amacıyla vatandaşlarla yaptığı röportajlara bu hafta Yolçatı Mahallesi’yle devam etti. Geçimini daha çok tarım ve hayvancılıktan sağlayan Yolçatılıların en büyük korkusu mahalle olduklarından dolayı hayvancılığın mahalle dışında yapılmaya zorlanacak olması. Devletin de çiftçiye olan tavrının daha olumlu yönde olmasını isteyen mahalle sakinleri belediyeden organik ürünlerini satabilecekleri merkezi bir yer talep ettiler.
Mahallede devam eden alt yapı çalışmalarından dolayı Ak Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş’a ilgisi için teşekkür eden Yolçatı Mahalle Muhtarı Cemalettin Erkal, Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar’a da ihtiyaçlarını karşıladığı için teşekkür etti. Gazetemize konuşan mahalle sakinleri şunları söyledi:
"BELEDİYEDEN PAZAR YERİ İSTİYORUZ”
Cenk Mert: Seracılıkla uğraşıyorum, işler çok iyi değil. Zararına çalışıyorum, aldığım ürünü buradaki manavlara veriyorum, ayrıca kendim de pazara çıkıp satış yapıyorum. Şuanda kimse fazla para kazanamıyor, biz de kendimizce geçinmeye çalışıyoruz. Gübre falan atamıyoruz şuan tamamen maliyeti düşürerek ürün almaya çalışıyoruz. Çok büyük ilaçları almaya zaten gücümüz yok o yüzden organik üretim yapıyoruz. Devletin şuan ki ekonomisinden çiftçiye hiçbir faydasını göremiyoruz. Belediyeden istediğimiz bize bir pazaryeri oluşturulması. Ürünlerimizi halka daha iyi sunabileceğimiz imkânlar sağlanmalı. Şuanda bizim yerli insanımız para kazanamıyor, dışarıdan gelen vatandaşların elinde piyasa. En büyük sorunlardan biri de malımızı verdiğimiz zaman karşılığında paramızı alamıyoruz. Belediye bize bir organik pazar açsa biz de mahsullerimizi satabiliriz.
"BELEDİYE VERDİĞİ SÖZLERİ UNUTTU”
İdris Aktaş: Bizim köylümüz kendi malını 400-500’e mal ediyor, satıyor 300 liraya. 300 liraya alan adam da satıyor 3000 liraya tefecilere çıkıyor. Ben 40 yıldır hayvancılıkla uğraşıyorum, hayvanlarımı satamıyorum. Organik hayvan yetiştiriyorum. Belediye önceden bize söz verdi, hayvan pazarı açılacak dedi, ‘hakkını alacak üreticiler’ dedi, onları unuttu.
Bizim Belediye Başkanımız pazarımızı da mahvetti. Pazartesi günleri hayvan pazarımız vardı. Şimdi millet bol bol ithal yiyor, ne eti olduğu belli değil.
Ayrıca bizim yolumuz da var, suyumuz da var, yolumuz neden bozuluyor ben anlamadım. 1964’lere döndük. Çalışmaya gelen taşeronlar temiz işçilik yapmıyor. Bütün yollarımız bozuldu. Eskiden muhtarlık daha iyiydi, şimdi belediye aldı elimizden kimse ilgilenmiyor. Arabalarımız bir ayda bir ön takım değiştiriyor. Köyümüz dağıldı, 30 hane kaldık.
"MAZOT PARAMIZ ÇIKMIYOR”
Sezgin Çeşmecioğlu: Minibüsçülük yapıyorum, işler yok, boş gidip geliyoruz. Günde 6 minibüsle 24 sefer yapıyoruz, mazot paramız çıkmıyor.
"ÇİFTÇİ MAĞDUR DURUMDA”
Şükrü Kara: Çiftçi mağdur durumda. Hayvanı soran yok, buğdaya zaten para veren yok. Vergiler bizi bitiriyor. Çiftçinin durumu nasıl olsun, buğday ekiyorsun olmuyor, sulayıp büyütüyorsun alan olmuyor. 50-40 kuruşa buğday satıyorsun. Üreticide para yok, batık durumdayız.
"GEREKLİ HİZMETLER GELİYOR”
Fikri Kara: Hizmet geliyor, doğalgazımız geldi, su şebekemiz yenileniyor. Ekonomik olarak bir faaliyet yok. Ben babadan kalma yerimizi işliyorum, bir de at çiftliğinde şoförlük yapıyorum. Planlar geldi ama imarımız henüz açılmadı.
"MUHTARIMIZ İYİ ÇALIŞIYOR”
Talat Çatalbaş: Ben bekçilik yapıyorum. Ekonomik durumumuz pek iç açıcı değil. Muhtarımız çok iyi, ona laf yok.
"MAHALLEDE HAYVAN BAKTIRMAYACAKLAR”
Muzaffer Bosuguy: Mahalle olduk, köyümüzün özelliği bitti. Mahalle olmanın hayvan baktırmayacakları için zararı olacak.
"UCZ’LERİ İSTEMİYORUZ”
Aytuğ Bosuguy: UCZ marketleri bizim buraya henüz açılmadı, açılmasını da istemiyoruz. Bizi bitirir çünkü. Büyükşehirden insanlar iş yapmaya geldiklerinde biraz satış yapıyorum onun dışında mahalle olmanın hiçbir şeyini görmedim.
"İŞ YOK”
Nurettin Metin: Emlakçılık yapıyorum, iş yok dükkanda oturuyorum.
Haber:
Esra TATAR