CHP’de değişime yenilmek mi, yenilenmek mi?

AK Parti'nin İl Başkanı Abdullah Özdemir'in ziyareti ile Silivri'de gerçekleştirdiği gövde gösterisinin yankıları devam ediyor etmesine de, önümüzdeki hafta asıl kritik süreç Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) açısından başlayacak. Melih Yıldız'ın ilçe başkan adaylığını kamuoyuna duyurması bekleniyor. Son basın toplantısında genel bir durum değerlendirmesi yapmakla kalmayıp, kongre takvimi açıklandıktan sonra niyetini netleştireceğini ifade etmişti. Şimdi ise gözler, delege seçimlerinin başlamasıyla (6 Ağustos 2025'te) birlikte vereceği kararda.
CHP Genel Merkezi, özellikle 31 Mart zaferinin ardından parti içi huzuru korumaya kararlı. Kavgalı ve kırıcı kongre süreçlerinin hem partiye hem seçmene zarar verdiği tecrübeyle sabit.
İşin sevindirici tarafı; Silivri'de ismi geçen olası ilçe başkan adayları arasında kırıcı, ayrıştırıcı bir dil kullanması muhtemel kimse bulunmuyor. Mevcut İlçe Başkanı İbrahim Kömür, son seçim sürecinde gösterdiği kapsayıcı ve birleştirici duruşuyla yalnızca CHP'ye değil, siyaset kurumuna bir model sundu. Ersan Bekler'in dikkatli tavrı, Oktay Yüksel'in partiye olan sadakati de bu sürecin itidalli ilerlemesine katkı sunacak nitelikte. Ve Melih Yıldız zaten yıllardır siyasetin içinde, rüzgârın sert estiği dönemlerde bile kişisel çizgisinden sapmadan duruş sergilemeyi başarmış bir isim.
Dün, geçmiş dönem Silivri Belediye Başkanlarımızdan Selami Değirmenci ile bir araya geldik. Kendisine doğrudan sordum: “Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu, partisinin kongre sürecinde nasıl bir tavır almalı? Siz bu partide en uzun süre belediye başkanlığı yapmış kişisiniz, birçok ilçe kongresi tecrübe ettiniz, ayrıca ilçe başkanlığına da aday oldunuz. Her iki tarafta da bulunmuş biri olarak ne söyleyebilirsiniz?”
Selami Değirmenci oldukça açık konuştu: “Bora Balcıoğlu, Melih'in olmasını istemez. Onu rakip olarak görür.”
Bu cümle aslında bir süredir siyasi kulislerde fısıltı halinde konuşulan ihtimallerin en net ifadesi. Değirmenci'nin bu sözleri yalnızca bir tespitten ibaret değil; aynı zamanda CHP Silivri Örgütü'nün önümüzdeki haftalarda yaşayabileceği kırılganlığa da dikkat çekiyor.
Peki bu durumda Bora Balcıoğlu ne yapmalı? Kongre sürecine mesafeli mi durmalı, yoksa açıkça bir adayın arkasında mı saf tutmalı? Yalnızca Balcıoğlu'nun değil, ilçedeki tüm CHP'lilerin önümüzdeki günlerde yanıtlaması gereken önemli sorular var.
Aksi takdirde, kazanılan siyasi ivme iç hesaplaşmalarla zedelenebilir. Ve bu, yalnızca bireylerin değil, tüm örgütün kaybı olur.
Selami Değirmenci, ilçe kongresinde gönlünün de Melih Yıldız'dan yana olduğunu ifade etti. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden önce İBB Başkanı ve yeni dönem adayı Ekrem İmamoğlu ile yaptığı baş başa görüşmesinde “Melih Yıldız ya da Doruk Bulut, CHP'nin Silivri Belediye Başkan Adayı olursa destek vermem” demesi sonucunda Bora Balcıoğlu'nun Silivri Belediye Başkan Adayı olduğu söylenen Değirmenci'nin, “Bizim bu işte sorumluluğumuz var” özeleştirisi de manidar.
CHP Silivri Örgütü, 31 Mart zaferinin ardından yalnızca bir belediye değil, büyük bir sorumluluk kazandı. Bu sorumluluğun hakkını verebilmek için kişisel hesapları değil, örgütün ortak geleceğini önceleyen bir yaklaşım şart.
Partiler, kongre süreçlerinde kendilerini yeniden inşa eder. Bu inşa süreci çatışma ile değil, sağduyu ile yürütülmelidir. İlçe Başkanı adaylığı üzerinden yürütülecek her tartışma, aynı zamanda CHP'nin Silivri'deki geleceğine dair bir referandumdur.
Değirmenci, CHP iktidarının yalnızca en uzun soluklu yüzü değil; zaman zaman belirleyici gücü oldu. İkna olduğunda kazandırdı, karşı çıktığında partisi kaybetti. Kimileri hâlâ sevgiyle anar, kimileri ise kırgınlıkla... Ama bir gerçek var ki, o ne zaman konuşsa pür dikkat dinlenir. Bugün Melih Yıldız'a uzattığı destek eli, yalnızca kişisel bir dönüş değil; aynı zamanda CHP'de değişen dengelerin sessiz ama güçlü bir ilanıdır. Etkisi kolay geçmez; çünkü bazen bir söz, bir kongreden daha çok şey belirler.