Yılmaz: Tabi meyve veren ağaç taşlanacak!

Yılmaz: Tabi meyve veren ağaç taşlanacak!

13.06.2022 12:00:48

CHP'li Melih Yıldız'ın Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz'a yönelen ikazları Haziran Meclisinin ikinci oturumunu bambaşka bir boyuta taşıdı.

Silivri Belediyesi'nin tarım destek ve çalışmalarındaki yaklaşıma yönelik CHP'li Melih Yıldız'ın ikazları meclisi gererken, iktidar ile muhalefet çatışması başlattı.

YILDIZ: MİLLİ MENŞELİ HENÜZ AYÇİÇEK TOHUMUMUZ YOK

CHP Belediye Meclis Üyesi Melih Yıldız, Haziran Meclisi'nin ikinci oturumunda Cuma günü, “Tarım projelerinizle alakalı üç sorum bir de eleştirim var” diyerek başladığı konuşmasında şu ifadelerine yer verdi: “Her sözünüzün başında “yerli ve milli” diyorsunuz. Ayçiçek tohumlarını İBB dağıttığında yerli ve milli tohum dağıtmamakla eleştiriyorsunuz. İBB, üreticilerimize tohum dağıttıktan sonra aynı uygulamayı Tarım Bakanlığı, İlçe Tarım Müdürlüğü aracılığıyla da yaptı. Kendileri de aynen sizin eleştirdiğiniz yerli ve milli olmayan tohumları dağıttı. Yerli ve milli sözünüze ben çok katılmıyorum. Denemesini yaptığınız Ayçiçek tohumları evet, yerli olabilir ama milli değil. Milli menşeli henüz Ayçiçek tohumumuz yok. Mevcut tohumların hepsi, hangi isim altında olursa olsun, Türkiye'de üretiliyor. Yerliyse devletin dağıttığı tohumlar da yerli, sizin ektiğiniz tohumlar da yerli. Sizi ikaz etme anlamında bunu ifade etmek istedim.

“DAĞITIMDA SORUN VAR”

Yem bezelyesi, önümüzdeki süreçte saman dağıtımı, ot balyası dağıtımı yapacaksınız. Tarımla uğraşan kişiler olarak bizler de bu projenize destek verdik. Çiftçinin, üreticinin böyle bir dönemde bu tür desteklere ihtiyacı olduğunu her fırsatta ifade ettik. Burada bir aksaklık gördüğümü paylaşmak istiyorum. Sizi ikaz etmek istiyorum. Bu arpaların, samanın, yem bezelyelerinin dağıtımında bir sorunun yaşandığını görüyorum. Kriter nedir? Neye göre dağıtıyorsunuz? İki ineği olana mı? Yirmi koyunu olana mı? Yoksa istediğinize mi veriyorsunuz?

“KRİTER GETİRİRSENİZ DAHA DOĞRU OLUR”

Benim köylerde yaşadığım, gördüğüm, şikayetini aldığım bu dağıtımın çok adil olmadığı… Bu dağıtımlarda daha hassas ve titiz davranmanızı öneriyorum. 15 Numaralı ikametgahta alan vatandaş, 16 numaralı ikametgahta alamayan vatandaş, size eleştirilerini ifade ediyor. Buna bir kriter getirirseniz daha doğru olur.

“DESTEĞİNİZE İHTİYAÇ VAR”

Çatalca Kestenlik Mezbahanesi, geçtiğimiz AK Parti iktidarı döneminde başlayan ve bizim dönemimizde devam eden tam teşekküllü bir tesis olarak hayata geçirildi. İşletme ihalesi de yapıldı. Orada da ihaleyi alan vatandaş bir sorunla karşı karşıya geldi. AK Partili arkadaşlarımın da bu konuya hassasiyet göstermelerini rica ediyorum. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden hala ruhsatını alamıyor. Sizlerin desteğine ihtiyaç var. Orada önemli bir tesis hayata geçti. Kasaplarımızın hizmetine bir an önce açılması anlamında sizlerden destek rica ediyorum” diyerek ikazlarını Başkan Volkan Yılmaz'a yöneltti.

YILMAZ: ELEŞTİRİLERİMİ SAKLI TUTTUM

Başkan Yılmaz, şöyle yanıt verdi: “Evet, Melih bey ben eleştirilerimi saklı tuttum. İBB'nin iş ve işlemlerini MHP Grup Başkanvekili olarak İBB Meclisinde dile getireceğim. Bu konunun Silivri Belediye Meclisinde lüzumsuz yere gündeme gelmesini doğru bulmuyorum.

“YERLİ VE MİLLİ KONUSUNDA GÜCÜM YETTİĞİNCE MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİM”

Tabi sizin yerli ve milli anlayışınızın ne olduğunu bilmiyorum, bazen anlamakta güçlük çekiyoruz. Yerli milli konusuna girersek sınıfta kalırsınız. Milli tohumla ilgili verdiğimiz mücadeleyi takdir etmesi gerekenler ediyor. Sizin çok takdir etmeniz de umurumda değil. Türkiye Tohumcular Birliği Başkanı, Silivri'de bir konuşma yaptı. Orada Silivri Belediyesinin yerli ve milli tohum için yaptığı mücadele ile ilgili söylediklerini dinlemenizi isterim.

İBB'yi yerli olmayan bir Ayçiçek tohumunu dağıttı için eleştirdiğimizi söylediniz. “Tarım Bakanlığı da aynısını yaptı” dediniz. Siz hem Tarım Bakanlığını hem İBB'yi eleştiremiyor olabilirsiniz ama ben bu ülkede tohumun yerli ve milli olmasını önemsiyorum, yabancı tohuma kim yönelirse ben eleştiririm. Yerli ve milli konusunda gücüm yettiğince mücadele etmeye devam edeceğim.

“TABİ MEYVE VEREN AĞAÇ TAŞLANACAK”

Silivri Belediyesinin tarım desteklerinin adil bir şekilde dağıtılmadığıyla ilgili bir eleştiriniz oldu. Adil olup olmadığını bilemeye de bilirim. Silivri Belediyesi ekonomik değeri çok büyük dağıtımlar yapıyor. Köy muhtarlıklarımızın ve onlara olan güvenimizin neticesinde onlarla birlikte yürütüyoruz bu faaliyetleri. Muhtarların MHP'li, AK Partili, CHP'li olması konumuz değil. Biz ne MHP İlçe Başkanı, ne de mahalle başkanıyla bu dağıtımları yapmıyoruz. Ne erzak, ne tohum dağıttık, ne de tohum törenlerinde MHP İlçe Başkanına kürsü kullandırdık. Bunların hepsi partisi olmayan, seçildikten sonra belediye başkanların görevi ilçe başkanların, mahalle başkanlarının şov yapacakları, oy devşirecekleri yerler değil.

Üç yılın sonunda “Adil değil” diye eleştiri geliyor. Bu dağıtım törenlerinde ne bir siyasi  baskı, ne de bir arkadaşımızın bizden bu şekilde talebi oldu. Belki mahalle başkanları kendi aralarında beni şikayet de ediyor. Siz burada 35 tane mahalle muhtarımızı adil olmamakla suçluyorsanız ben bir şey diyemeyeceğim. Listelerimizi kendilerini veriyoruz. Tabi meyve veren ağaç taşlanacak.

Kavaklı mahallesinde bir hadise yaşandı. CHP'li bir arkadaşımız, çiftçi. Şahitleri var. CHP'nin parti çalışmalarında olduğu için orada bir arpa tohumu almasının doğru olmayacağını düşünüyor, parti tarafından yadırganacağını düşünüyor ve almıyor. Konu bana iletildi. Telefonda kendisiyle bizzat görüştüm. Arpa tohumlarını evine yollattım. Adil dağıtmayan veya başka kriterlere göre dağıtan bir kişinin böyle bir hassasiyette olmayacağı ortada.

“Silivri Belediyesi çalışmıyor” diyemeyenler artık “arpa tohumunu, samanı, silajı, yem bezelyesini, Ayçiçek yağını adil dağıtmıyor” diye eleştiride bulunuyor. Ben sizin eleştirinizi yine dikkate alıp bu konuyla ilgili arkadaşlarım ve muhtarlarımla istişare edeceğim ama böyle bir şey söz konusu değil. Geçen sene 400 ton yerli ve milli sertifikalı arpa tohumunu 2 bin kişiye dağıttık. Tabi ki bu tohumu almak isteyen 4 bin kişi olabilir. Alamayanın adil dağıtamama iddiası da olabilir. Keşki 20 bin kişiye dağıtabilsek. İnşallah bu günler de gelir.

Mezbahane konusuna gelince, 1.5 yıl oldu ihaleye alan firma hala işletmeye açamadı. Ruhsat almaya haiz değilse bunun İBB, Silivri Belediyesi olması çok önemli değil, ruhsatını alamaz. Gereklikleri yerine getirir, ruhsatını alır. Ruhsatı hazır da verilmediği  iması doğru değil. İhaleyi alan firmayla görüştüm. Bana ifade ettiği şu; “İBB'nin ihale şartnamesine göre ihaleye girdim ve aldım. Mezbahaneyi işletmeye başlayacakken burada biriken kanlı suların oradaki arıtmanın yeterli olmayacağı ve vidanjör marifetiyle çekilip Küçükçekmece'deki İSKİ'nin arıtmasına taşınma işinin ihalede olmamasına rağmen benden talep edilmekte. Şimdi benim bir vidanjör almam, şoför tutmam gerekiyor. Her gün Küçükçekmece'ye geliş gidiş, harcanacak motorin ihale şartnamesinde olmamasına rağmen benden istenmesi ve bu maliyetlerde bu işi yapamayacağım için şuan kirayı da ödemiyorum. Mezbahayı da açamıyorum.” dedi.

Doğan Subaşı'na da söyledim İSKİ, bir vidanjörle bu mezbahaneyi açtırsın, atık suyu taşısın. İSKİ batmaz.

Beni ilgilendiren kısmı, Canlı Hayvan Satış Pazarı'nı yaptık. Ekrem beye de sizlere de ifade ettim. Hiçbir siyasi kaygım yok. Açık çek verdik. Gelsin Ekrem bey bizim tesisimize bir mezbahane yapsın. İBB'ye yer verelim. Bunu tercih etmiyorsa, mezbahane yapma görev ve yetkisini bize versin. Denetlemesi onlarda olsun yine. Bu da ikinci teklifimiz. Hiçbir cevap alamadım arkadaşlar.

Bu koltuklar, makamlar gelir geçer. İBB ve Silivri Belediyesi ortaklaşa bir mezbahane yapmış olur. Hayır da demiyorlar, cevap yok. Ben yapayım, yetkiyi devredin. Burada bir deli var yapacak. Onu da yapacak. Birbirimize nasıl bir samimiyet sorgulaması yapacağız. Orda yerde duran mezbahaneden Kadıköy, Danamandıra, Akören'deki hayvan besicileri mağdur oluyor. Esenyurt'a gitmek zorunda kalıyorlar.”

“SÖYLEDİKLERİMİZİN HİÇ BİRİNİ YALNIZ ELEŞTİRİ OLSUN DİYE SÖYLEMEDİM”

Tekrar söz alan Melih Yıldız, “Söylediklerimizin hiç birini yalnız eleştiri olsun diye söylemedim. Hepsi size yol göstermek, ikaz etmek ve öneride bulunmak içindi. MHP'li arkadaşlar veya mahalle başkanları aracılığıyla veriliyor demedim. Konuyu lütfen saptırmayın. Sadece bir kriter var mı diye sordum. İhtiyacı olanlara mı veriliyor, yoksa ihtiyacı olmayanlara da mı veriliyor? Buraya biraz daha fazla hassasiyet gösterilmesini istedim. İhtiyaç sahiplerinin alamadığı, ihtiyacı olmayanlara verildiği ifade edildi. Bunda siyaset aramanıza gerek yok. Yapıcı bir eleştiri yaptım. Lütfen ciddiye alın ve tedbirinizi alın.

Yerli ve milli ile alakalı aldınız konuyu nerelere götürdünüz çünkü haklı değilsiniz verecek cevabınız yok. Siz bir Ayçiçek denemesi yaptınız. Bizleri de davet ettiniz. TÜRAM'da ekmiş olduğunuz ayçiçeğin yerli ve milli olduğunu söylediniz ama biz hasadında ne kadar verim alındığını açıkçası öğrenemedik. Yeni çeşit katma değeri yüksekse, çiftçiye daha fazla gelir getiriyorsa bunu hepimiz deneyelim. Denemelerle alakalı bizi bilgilendirirseniz memnun oluruz.

Burada 15 dakika mesafeli tam teşekküllü bir mezbaha var. Her seferinde İBB'ye açık çek ifade ediyorsunuz ama önce buradaki mezbahayı hayata geçirelim eğer ihtiyacı cevap vermezse yenisi gündeme gelir. Bununla ilgili de elimizden geleni yaparız. Hep birlikte elimizi taşın altına koyarız” şeklinde konuştu.

YILMAZ: TAKDİRİ KAMUOYUNA BIRAKIYORUM

Başkan Yılmaz, “TÜRAM'da 8 adet Ayçiçek tohumunun demo ekimlerini yaptık. Çok dar bir alanda yaptık. Sonuçlarını aldıktan sonra Silivri çiftçisiyle paylaşmak, onları yanıltmak olabilir. Dolayısıyla Silivri Belediyesi yine bir risk aldı 1200 dönüm arazisinin tamamına bu yerli ve milli Ayçiçek tohumunu ekti. Bu yıl haşatının sonunda sizin sorunuzun cevabı ortaya çıkacak. Yüzde yüz yerli ve milli tamamı sponsorla ekildi. Sarı tohum ve Trakya tohumu Ayçiçeği ekildi. Hatta bir tohum firmasının sahibi CHP'li milletvekili ve bizim sponsorumuz. Silivri Belediyesine bedelsiz tohum verdi. Ne kadar güzel ki yerli tohum üzerine çalışma ve araştırma yapmış.

“TALİHSİZ BİR AÇIKLAMA”

“Biz üç yılda mezbahaneyi tamamladık, iki yılda da inşallah açarsınız Çatalca'da bir kapalı mezbahane varken Silivri'de yenisini yapmaya ihtiyaç yok, yapmayacağız” dediniz. İnşallah bunu Ekrem bey adına söylemediniz. Bence çok talihsiz bir açıklama. Takdiri kamuoyuna bırakıyorum.”

BARLAS: ÇÖZÜM ÜRETMEK NOKTASINDA NE GEREKİYORSA YAPALIM

AK Parti Belediye Meclis Üyesi Sami Barlas, söz alarak şunları söyledi: “Çatalca'daki mezbahane ile ilgili süreç kötü işliyor. İBB'den bir rapor istedik. Gündeme taşıyıp bir an evvel çözüm üretmek noktasında ne gerekiyorsa yapalım. Bazı ilçelerimiz şu anda mezbaha kuruyor. Silivri'de niye olmasın? Silivri'de kurulması noktasında İBB'de gerekeni yapmamız gerekiyor.”

YILDIZ: OLMASIN DEMİYORUM

Melih Yıldız yeniden söz alarak, “Ben olmasın demiyorum. Hemen yanı başımızda milyonlarca para yatırılan tam teşekküllü bir mezbahane var. Bunu önce bir hayata geçirelim. Burada yaptığınız atıl kalırsa vatandaşın parasının boşa harcanırsa içimizi acıtmayacak mı?  Belki de Başkan haklıdır ama önce bir önümüzü görelim ona göre hareket edelim” dedi.

YILMAZ: SİLİVRİ'DE OLMASI ELZEM

Başkan Yılmaz konuyla ilgili tartışmada sözlerini şöyle noktaladı: “Çatalca'da bir mezbahane olabilir ama bir Canlı Hayvan Satış Pazarının olduğu bir alanda dört bacaklı bir masayı düşünün mezbahane ve kesimhane o masanın bir ayağı. Silivri'de olması elzem, kaçınılmaz. Maliyetinin hesabının yapılmasının doğru değil. Katma değeri kat kat hayvancıya döner. Ekrem beyi doğru bilgilendirip bu yatırımı Silivri'ye yapması noktasında yardımcı olmalısınız.”

AŞKIN: MELİH BEY ÇAMUR AT İZİ KALSIN POLİTİKASI İZLİYOR

MHP Grup Başkanvekili Sultan Aşkın konuyla ilgili söz alarak şunları söyledi: “Dağıtımların hakkaniyetli noktasında bir cevap vermek istiyorum. Melih bey, “Yol göstermek uyarmak için söylüyoruz” dedi. Samimiyeti konusunda açıkçası kuşkuluyum. Bu uyarmak veya yol göstermek değil, siyasi malzeme yapmak. Bu dağıtımları üç yıldır gerçekleştiriyoruz, iktidar ve muhalefet olarak görevimiz bu noktalarda öncelikli olarak hizmet etmek, siyaset yapmak değil. Eğer haksızlığa uğrayan vatandaşımız olduysa öncelikle bunu değerlendirip görevli arkadaşa iletmek ve sorunu çözmek zorundayız. Melih bey afaki konuşup çamur at izi kalsın politikası izliyor. Üç yıldır kendisi acaba hangi şikayeti gelip belediyeye iletmiş de sorunun çözümü noktasında aracı olmuş?”

 

 

YORUM YAP