Silivri Belediyesi'nin 2022 faaliyet raporu üzerine AK Parti Grubu adına söz alan Celalettin Yazıcı, “2019 Mart ayında Belediyeyi devralmamız ile birlikte, Silivri'miz uzun yıllardan beridir üzerine örtülen ölü toprağını adeta söküp atmış ve çehresini hızla değiştirmeye başlamıştır” dede ve ekledi: “Yıllarca ihmal edinilen, hizmetten yoksun bırakılan Silivri, geçmişin açığını hızla kapatarak hak ettiği hizmetlere kavuşmaya başlamıştır. Bu yapılan hizmetler gören gözler duyan kulaklar için inkâr edilemeyen bir gerçektir.”
AK Parti Grubu adına söz alan İBB ve Silivri Belediye Meclis Üyesi Celalettin Yazıcı, 2022 Faaliyet Raporunu değerlendirdi, deprem çalışmalarına değindi, önerilerini sundu.
YAZICI: HİZMETLER SİLİVRİ'MİZE HAYIRLI OLSUN
Yazıcı, şöyle konuştu: “2022 faaliyet raporunun hazırlanmasında emeği geçen tüm Belediye çalışanlarımıza şahsım ve partim adına teşekkürlerimi sunuyorum. Bildiğiniz gibi dört yılı geride bıraktık ve Belediye seçimlerine yaklaşık bir yıl kaldı. Bu rapor dördüncü faaliyet raporumuz. 2022 Faaliyet raporumuzda yapılan hizmetlerin Silivri'mize hayırlı olmasını canı gönülden diliyorum.
“YAPILAN HİZMETLERDEN BÜYÜK BİR MEMNUNİYET DUYUYORUZ”
Gerek Belediye başkanımızın sunumu, konuşmaları, gerekse sahada Silivri merkez ve mahallerinde dolaştığınız zaman Silivri'ye birçok hizmetlerin kazandırıldığını ve hala devam etmekte olan projeler de dikkate alındığında birçok hizmetin de kazandırılmakta olduğunu görmekteyiz. Bu hizmetlerden tüm Silivrililer gibi biz de bir Silivrili olarak büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Hizmetlerin detaylarını Belediye Başkanımız anlattı. Tekrara düşmek sizi sıkmak istemiyorum. Genel bir değerlendirme yapıp huzurlarınızdan ayrılacağım.”
“SİLİVRİ'MİZ ÜZERİNE ÖRTÜLEN ÖLÜ TOPRAĞINI SÖKÜP ATTI”
“2019 Mart ayında Belediyeyi devralmamız ile birlikte, Silivri'miz uzun yıllardan beridir üzerine örtülen ölü toprağını adeta söküp atmış ve çehresini hızla değiştirmeye başlamıştır” diyen Yazıcı, “Yıllarca ihmal edinilen, hizmetten yoksun bırakılan Silivri, geçmişin açığını hızla kapatarak hak ettiği hizmetlere kavuşmaya başlamıştır. Bu yapılan hizmetler gören gözler duyan kulaklar için inkâr edilemeyen bir gerçektir” şeklinde konuştu.
“BELEDİYEMİZ MALİ DİSİPLİNDEN TAVİZ VERMEMİŞ”
“Güzel hizmetlerin yanı sıra Belediyemiz geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da mali disiplinden taviz vermemiştir. Hiçbir şekilde borç almamış ve kredi kullanmamıştır” diyerek değerlendirmelerini sürdüren Yazıcı, “Yani Belediyemiz merkez ve 39 mahallede gerçekleştirdiği yol, park, spor alanları, otopark, sağlık tesisleri, altyapı ve üstyapı yatırımları, sosyal hizmetler vs gibi tüm bu hizmetleri kendi öz kaynakları ile yapmayı başarmıştır” dedi.
“BORÇ BATAĞINA BATMIŞ BELEDİYEDEN, DİNAMİK BİR BELEDİYECİLİK ANLAYIŞAN KAVUŞTU”
“Geçmiş dönemini hatırlayınız” diyerek sözlerini sürdüren Yazıcı, “Rutin sıradan Belediyecilik hizmetlerini yapmak şöyle dursun; tedarikçilerine, taşeronlarına ve hatta çalışan personeline bile maaşlarını ödemekten aciz, adeta borç batağına batmış bir belediyeden, bugün maaşların günü gününe ödendiği üstelik kasasında parası olan proaktif anlayışa sahip dinamik bir Belediyecilik anlayışına kavuşmuş bulanmaktayız” ifadelerini kullandı.
“SİLİVRİ, HAK ETTİĞİ SAYGIN KONUMA KAVUŞMALI”
“Ancak biz bu başarıları asla yeterli görmüyoruz ve görmeyeceğiz de; çünkü Silivri geçmiş yılların açığını bir an önce kapatmalı ve İstanbul ilçeleri içinde hak ettiği saygın konuma bir an önce kavuşmalı” diyerek değerlendirmelerini sürdüren AK Parti Meclis Üyesi, “Bu hedefe varmada tabi ki en büyük yük ve sorumluluk doğal olarak Belediye Başkanımıza düşmekte.
“DESTEKLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Biz de bu yolda AK Parti grubu ve Cumhur İttifakının bir paydaşı olarak, dün olduğu gibi yarın da, kendisini desteklemeye ve beraber yürümeye devam edeceğiz.
TEŞEKKÜR
Silivri'mize yaptığı tüm hizmetler için Belediye Başkanınız Volkan Yılmaz'a, Belediyemizin fedakâr çalışanlarına ve siz değerli meclis üyelerine şahsım partim ve bir Silivrili olarak sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
“NİCE HAYIRLI KARARLAR ALMAYI NİYAZ EDİYORUM”
Bu mübarek ramazan ayında bu mecliste Silivri'miz için daha nice hayırlı kararları almayı yüce Allah'tan niyaz ediyorum” dedi.
“DEPREMİN ETKİSİ GEÇİNCE REHAVETE KAPILIYORUZ”
Yazıcı, faaliyet değerlendirmesine depreme ilişkin açıklamalarıyla şöyle devam etti: “Deprem felaketine değinmek istiyorum. Depremler ülkemizde 20-30 yılda bir oluyor. Etkisi geçince rehavete kapılıyoruz. Korkum o'dur ki yine bu depremden sonra da eski alışkanlıklarımız nüks edecek. Japonya'da yılda 6 şiddetinin üzerinde 20 büyük deprem oluyor. Depremler konusunda tavır almakta daha dinamik, hızlı ve üretkenler.
“EN BÜYÜK CAN KAYBI”
Bildiğiniz gibi ülkemizde altı şubat tarihinde merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde birbirinden bağımsız iki büyük deprem meydana geldi. On bir ilimizi ve on üç buçuk milyon insanımızı etkileyen bu doğa olayı coğrafyamızın ve medeniyetimizin şahit olduğu en büyük can kayıplarına sebep oldu. Binlerce konutumuz yıkıldı hasar gördü. On binlerce vatandaşımız hayatını kaybetti.
Çok sayıda çocuğumuz anasız babasız kaldı. Çok sayıda anne baba evlatlarını kaybetti. Bölgede canını kurtaran vatandaşlarımızın çok büyük kısmı da ülkemizin değişik coğrafyalarına göç etmek zorunda kaldılar. Yaşanan bu felaketin ekonomik, sosyal, kültürel ve psikolojik sonuçlarını saymakla bitiremeyiz.
“SEVGİMİZ VE BAĞLILIĞIMIZIN ACILARIMIZDAN BÜYÜK OLDUĞUNA ŞAHİT OLDUK”
Ülke olarak çok büyük acılarla yüzleşmek zorunda kaldık. Ancak bu süreçte; doğusuyla batısıyla kuzeyiyle güneyiyle tüm ulusumuz tek bir yürek tek bir can oldu. Oluk oluk sevgi oldu, umut oldu. Birbirimize olan sevgimizin ve bağlılığımızın acılarımızdan daha büyük olduğuna şahit olduk.
“BÜYÜK BİR DAYANIŞMA VE DUYARLILIK ÖRNEĞİ”
Ülkemizin yaşadığı bu büyük felaket karşısında, Silivri'miz de Kaymakamımız Tolga Toğan ve Belediye Başkanımız Volkan Bey'in koordinasyonunda elinden gelen tüm imkanları seferber etti. Vatandaşlarımız da maddi manevi desteklerini esirgemediler. Büyük bir dayanışma ve duyarlılık örneği sergilediler.
“SAK EKİPLERİMİZ, HEPİMİZİN GURURU”
Buradan ayrı bir paragraf da Silivri Belediyesi SAK ekibine açmak gerekir. Daha deprem olur olmaz büyük bir sorumluluk bilinciyle en önce bölgeye giden ekipler arasında oldular. Canları pahasına arama kurtarma faaliyetlerinde bulundular. Hepimizin gururu oldular. Buradan partim ve şahsım adına Uğur Tozlu ve ekibine en derin şükranlarımı ve minnetlerimi sunuyorum.
“SORULMASI GEREKEN SORULAR”
Burada uzun uzun ülkemizin depremsellik riskleri, fay hatlarını vs. anlatacak değilim. Zaten televizyonlarda ve sosyal medyada bunları sıkça duyuyor ve takip ediyorsunuz. Hatırlayanlarınız varsa; ben de Belediyeyi kazandığımız ilk yıl ülkemizin depremsellik durumu ve Silivri'mizin karşı karşıya olduğu risklerle ilgili burada mecliste bir sunum yapmış ve Silivri'mizi bekleyen tehlikenin ne kadar yakın ve büyük olduğunu dilim döndüğünce bilgilerim çerçevesinde anlatmaya çalışmıştım. Detaylarla sizi boğmak istemiyorum.
Kanımca burada asıl sorulması ve cevaplanması gereken sorular şunlardır;
Peki bütün bunlar neden oldu? Neden on binlerce vatandaşımızı kaybettik? Bu coğrafyamızın bir kaderi mi? Kaçınılamaz bir sonuç mu? Beklenen İstanbul depremi olduğunda yine mi öleceğiz? İnsanoğlu bu doğa olayı karşısında çaresiz mi? Yer bilimcilerimiz ve mühendislerimiz bu hesapları yapamıyor mu? Teknolojimiz mi yetersiz? Kanunlarımız mı yetersiz?
“HİÇBİR DOĞA OLAYI KARŞISINDA ÇARESİZ DEĞİLİZ”
Aslında cevap çok net. ‘Hayır' Hiçbir doğa olayı karşısında çaresiz değiliz. Deprenin etkilerini hesaplayabiliriz ve bunu yapıyoruz da. Teknoloji, bilgi birikimi, yapım teknikleri bunların hepsine Ülke olarak ziyadesiyle sahibiz. Yönetmeliklerimiz de Dünya standartlarının üzerinde. Yani hem bilgi birikim hem de Deprem Şartnameleri açısından baktığımız zaman hiçbir eksiğimiz yok hatta fazlası var. Üstelik hem yurt içinde hem de yurt dışında çok iyi müteahhitlerimiz var. Türkiye'de ve Dünya'da çok önemli projeleri çok başarılı bir şekilde yapıyorlar. Yapı müteahhitliği açısından Dünyanın sayılı ülkeleri arasındayız.
“YASA MERMERE, TUNCA DEĞİL; İNSANLARIN YÜREKLERİNE KAZINIR”
Buraya kadar inandırıcılığımın sizin açınızdan eksik olduğunun da farkındayım. Ne yani mühendis var, teknoloji var kanun yönetmelik her şey iyiyse tamsa neden bu felaketle yüzleştik. Neden yaptığımız binalar yıkılıyor? Bir şeylerin eksik ya da yetersiz olmazı lazım ki bu felaketle karşı karşıya kalalım. Mantık da bunu gerektirir.
Eksik olan bir şey var. Hem de en önemli şey eksik. Uygarlık tarihi boyunca Dünyayı etkileyen en önemli olay olarak kabul edilen Fransız İhtilali'nin, en önemli esin kaynağı olarak gösterilen Jan Jak Russo; Ünlü ‘Toplum Sözleşmesi' adlı kitabında; Yasa mermere, tunca değil. İnsanların yüreklerine kazınır. Ahlak, Töreler, Kamuoyu Halkı yasaların ruhuna bağlı tutar. Buyruk gücünün yerine yavaş yavaş alışkanlığın gücünü koyar. Politikacıların bilmediği, ama bütün öbür ilişkilerin başarısını sağlayan şeydir bu. Milattan Önce 500'lerde yaşamış ünlü filozof Thales de "Halkların türkülerini yaratanlar kanunları yapanlardan daha güçlüdür" demişlerdir.
“YAPMAMIZ GEREKENLER”
Başka düşünürler ve filozoflar da bu kadim bilgiyi söylemiş, bu konuda eserler yazmışlardır. Demek ki; Biz hangi kanunları yazarsak yazalım, hangi mühendislik yöntemlerini uygularsak uygulayalım, hangi yüksek teknolojiyi bilirsek bilelim, kimi seçersek seçelim kanunları bir buyruk olmaktan çıkarıp onları birer özgürlük aracı haline getirmeliyiz. Onlara sıkı sıkıya bağlı olmamız gerekir.
Bu konuda yapılması gerekenler yüreklerimize kazımamız gerekenler nedir?
1. Çoğu siyasetçinin müzmin problemi ‘popülizm'
Siyaset yapanlar Kentsel Dönüşüme samimi olarak sahip çıkmalıdır.
2. Yaşadığımız konutların risk analizini yaptırmalı yapılmasını teşvik etmeliyiz. Depreme karşı duyarlılığımızı ve yapılması gerekenleri her Platformda gündeme getirmeliyiz.”
Sevginar SALİ
