Spor ile geçen bir ömür; SeyfI Atun

Spor ile geçen bir ömür; SeyfI Atun

05.08.2015 10:51:42

Yıllarını ilçesinin sporuna, gençliğini, eğitim camiasına adayan Silivri’nin ilk kez ilçe dışına transfer olan futbolcusu hayatını futbola ve ailesine adamış bir isim Seyfi Atun (Seyfi Baba) geçmiş ve gelecekle ilgili samimi açıklamalarda bulundu. 1936 yılında Silivri’de Kurfallı Köyü’nde hayata merhaba dedi. Ailesi ile birlikte 5 yaşında daimi ikametgâhı olacak olan Gümüşyaka’ya yerleşti. 1956 yılında Van’da askere gitti ve burada Van Kara Gücü’nde futbol hayatını sürdürdü.

SİLİVRİ’NİN İLK İLÇE DIŞINA TRANSFER OLAN FUTBOLCUSU OLDU
Van’da askerlik görevini tamamlamasının ardından Silivri’ye dönen Seyfi Atun burada da fazla kalmadı ve babasının engellemelerine karşın Çorlu Gençlikspor’a 1955’te transferini gerçekleştirdi. Böylelikle Silivri’nin ilk ilçe dışına transfer olan futbolcusu oldu. 1963 yılında tekrar Gümüşyakaspor’a geri döndü.

"OĞLUMLA RAKİP OLDUM”
Hayatını ilçesinin sportif sosyal gelişimine adayan Seyfi Baba açıklamalarında; "1947 yılında Gümüşyakaspor’u kurduğumuzda bize o zamanlar "Ne gerek var” dediler. Yine o zamanlar büyüklerimiz bana "Çoban ve köylü” der ve tarlalardaki işlerin yoğunluğundan dem vurur babama yüklenirlerdi. Babam da o zamanlar bana kan kustururdu. Özellikle idman ve maç oynanacağı günlerde sabahın erken saatlerinde kalkardık ailecek ve tarlaya gidip yaz sıcağında gündöndü teklerdim ve sonrasında da maça çıkardım. Askere giderken büyük oğlum doğdu. Geldiğimde oğlum yürüyordu. Sonra İhsan dünyaya geldi ve işlerime daha ağırlık vermek zorunda kaldıysam da spordan kesinlikle kopamıyordum. Günlerden bir gün sahaya çıktım ve rakip oyuncum Metin Atun’du.

"İYİ SPORCULAR YETİŞTİRDİM”
Yaptığım her atakta Metin’e takılıyor ve onu bir türlü geçemiyordum. Bir ara soluklandım ve maçın ortasında bizim Metin’e, "Oğlum yeter be, bi nefes aldırmadın bana” dedim. O zaman Metin de bana, "Efedim, saha dışında babam olabilirsin ama saha içinde rakibimsin” dediğinde tamam dedim iyi bir evlat ve sporcu yetiştirmişim. Sonra aynı saha içinde baba oğul futbol oynamak kadar güzel ve anlamlı bir yaşantı olabilir mi? Yaptıklarımla ve oyunumla spor camiasında güzel bir yer bıraktığıma da inanıyorum.

"SİLİVRİLİ, GİRGİN VE KÖYLÜ HİZMETLERİ BÜYÜKTÜR”
Rahmetli Akgün Silivrili ve Sait Girgin’in büyük hizmetleri vardır Silivrispor’a. Bir gün ofiste oturuyorum Siyami Köylü ve Akgün Silivrili beni çağırdı. Bu çağırmayla birlikte Silivrisporlu yöneticilik günlerim başladı. O zamanlar şimdiki gibi değildi her şey sözle bitiyordu. Oyuncuyu aldık mı bitmişti her şey. Şimdilerde yüreğim kaldırmıyor Silivrispor maçlarına gitmeyim. Oğlum Kulüp Başkanı ve futbolun en acı cilvesini de biliyorum. Şimdi olumsuz bir oyunun akabinde hemen yönetime sövülüyor kaldıramam diye korkuyorum. Silivrispor’da takım kaptanı Hayri, Ufuk Bek, Müjdat Gürsu, Cemil Kenar, Arap Hakan gibi birçok değerli futbolcu geldi geçti. Kimi spor hayatlarını burada tamamladı kimi ise bir başka takımda ama hiçbirinin de Silivri’yi ve Silivrispor’u unutabileceğine inanmıyorum.

"İLK 10’A GİREMEZSEN GELME”
Silivrispor serüvenimin ardından da sporu kesinlikle bırakmadım. 50 yaşında dedeler yarışlarına katıldım. O zamanlar benden yaşça büyük Kale Mahallesi’nde bir ağbimi hep karşıma rakip diye çıkarırlar ve her seferinde de geçerdim onu. Yine bir dedeler yarışında o zaman 52 yaşındayım. Benim çokça zahmetimi çekmiş olan Habibe Hanım değerli eşim yarışmadan önce bana hitaben; "İlk 10’a giremezsen sakın eve gelme” dedi. Oruçlu oruçlu çıktığım yarışta ilk 10’a giremedim ve 11. oldum. Bitiş çizgisinde ise beni Habibe Hanım bekliyordu. Orucun da verdiği bitkinliği yüzümde görmüş, yarışma öncesinde söylediklerini unutmuş, benim terimi sildi ve teselli etmesini kesinlikle unutamam.

"İYİ YAŞLISI OLMAYAN ÜLKELERİN DE İYİ GENÇLERİ OLAMAZ”
Sporda saygılı olacaksın, çalışkan olacaksın, okuyacaksın ve unutmayacaksın, insan azmetti mi mutlaka başarılı olur. Gençlerimizi sahiplenmemiz şarttır. Gençlerimizi yalnız ve başıboş bırakmamak gereklidir. İyi yaşlısı olmayan ülkelerin kesinlikle iyi gençleri de olamaz. Şimdiki gençler her istediğini elde edebiliyorlar. Pırıl pırıl gençleri gördükçe daha da gençleşiyorum. Torunlarım, oğullarım ve oğullarımın torunları, büyük bir ailem var. Bu zamana kadar ilçem için ne yaptıysam son nefesime kadar yine ilçem için çalışacağım” dedi.

"BİR İNSANA BOŞUNA BABA DEMEZLER”
Silivrispor’un gelmiş geçmiş en forvetlerinden olan Arap Hakan lakabıyla nam salmış Hakan Özkazbek Seyfi Baba ile yaşadığı bir anısı şöyle anlattı; "Silivri’ye ilk transfer olduğum günden beri bana maddi manevi çok desteği olmuştur Seyfi Babanın. Uzunköprü’den evimi, Silivri’ye taşıyacaktım fakat bir türlü ev bulamıyorduk. Seyfi Babaya gittim, derdimi açtım kendisine. O da 5 dakika içinde bana evimi buldu. Bu kadarla da kalsa iyi, Silivri-spor’da oynadığım süre içinde oturduğum evin kirasını da Seyfi Baba ödemiştir. Silivri’de hakkını ödeyemeyeceğim insanların başında gelir, eeeee bir insana boşuna Seyfi Baba demezler. Bu güzel insanın ellerinden öperim.”

"BÖLGENİN EN İYİ OYUNCULARINI TOPLAMAYA ÇALIŞIRDI”
Oynadığı zamanlarda özel bir izleyici kitlesi edinmiş olan orta sahanın dinamosu Cemil Kenar, Seyfi Baba ile ilgili anılarını şöyle anlattı; "Seyfi Baba ile ilgili anlatacak o kadar çok şey var ki. Seyfi Baba Silivri’de her köyün en iyi futbolcuları toplamaktan yanaydı. Bölgenin en iyi oyuncularını transfer için görüşmelerinde önce oyuncunun babasının ne iş yaptığını sorar ve oyuncuya "söyle babana kulübe biraz destek olsun ve biz de senin paranı daha rahat bir şekilde verebilelim” derdi. Seyfi Baba takımda oyuncuların alacakları geldiği zaman, hepimizi toplardı ve bizlere Armutlu hikâyelerini anlatırdı. Sonra biz bu hikâyelerin ardından neden toplandığımızı unutur ve dağılırdık. Seyfi Baba zamanında da Silivrispor otopark gelirleriyle idare edilirdi ve otoparkın tüm gelir ve giderini de Seyfi Baba tutardı. O zamanlar kendisini aradığınızda otoparkta bulabilirdik. Sabahın erken saatlerinden akşamın geç saatlerine kadar otoparkçının peşinde gezerdi. İşte otoparkçı arabaları doğru park ettirmiş mi, fişlerini vermiş mi diye. Kulübün parasını korumak için Habibe Anneden fırça yemek pahasına vaktinin çoğunu Silivrispor için harcardı.  Sabah akşam otoparkçının peşinden ayrılmazdı. Bir gün kulüpten alacaklarıma karşı arsa istemiştim de bana, "Yapma ya sen ne kadar da akıllı oyuncuymuşsun, boşuna orta sahada değilsin” demişti. Kulübün parasını kuruşuna kadar bilir ve hesabını da bir maliye müfettişi gibi de düzenli tutardı. Fakat iş kulübün parasını harcamaya gelince de işler değişirdi. Para isteyeceğimiz zaman oyuncuların babalarının yardım etmesini ister sonra para vereceklerini de söylemeyi unutmazdı. Kim ne derse desin ki Seyfi Baba hala bizim jenerasyondaki birçok oyuncunun yöneticisidir. Sokakta karşılaştığımızda hala elini öperiz ve hala bizim Seyfi Babamızdır. Oyuncu olarak iyi kötü hepimizin anıları vardır ama sonuçta Seyfi Baba farklıdır. Birçok kulüpte sevilen ve sevilmeyen yöneticiler vardır. Seyfi Baba ile ilgili saygısını kusur edecek oyuncu tanımam.”

"GENÇLERE HER ZAMAN ÖRNEK OLMUŞTUR”
Silivrispor forması altında birçok gole imza atan ve akabinde de birçok kulüpte forma giyen Ufuk Bek Seyfi Atun ile ilgili yaşadıklarının şu şekilde dile getirdi: "Seyfi Babanın yönetici olduğu dönemde bizler o zaman Silivrispor Kulübü’nde kalıyorduk. Silivrispor kulübünün lojmanı sahildeydi ve bizler burada yatıyorduk ve ısınma ihtiyacımızı da sobayla karşılıyorduk. Kamp yaptığımız dönemlerde rahmetli Süleyman Ergün’lerle birlikte bizi dolaşmaya gelirlerdi. Geldiklerinde ellerinde kovalarla odun ve kömür olurdu. Bizim için sobayı harlandırırlar üşümeyelim diye. Babacan tavırlarla her zaman derdimizi dinlerlerdi yani bir derdimiz olduğunda çaldığımız ilk kapıydı. Ofisine gider çayımızı kahvemizi söyler ve bizi dinlerdi. Sorunlarımızı çözme noktasında akıllar verirdi. Her türlü problemi anında halledeceğine bizi güvendirir ve mutlu bir şekilde gönderirdi. Sorunları gerçekten çözen ve çözmek için de çaba gösteren iyi niyetli sporun içinden gelmiş muhteşem bir insan. Yine aynı dönemde futbol oynadığımız zaman Silivri’de ilk kez antrenörlük kursu açılmıştı. Hem oynayıp hem de antrenörlük diplomamızı aldık.
İlk diplomamı aldığımda benden o zaman Gümüşyaka’yı çalıştırmamı istemişti. Beni ofisine çağırarak aynı babacan tavrıyla, "Ufuk bu sene Gümüşyakaspor’a sen bak” demişti. Oğlu Metin de sanırım Gümüşyaka’da takım kaptanıydı sanıyorsam. O efsane Gümüşyaka kadrosuna ilk antrenörlük deneyimimi yaşadım ve benden yaşça büyüklerimin hocalığını yapmış oldum. Seyfi Babanın sayesinde hocalığımı yaptım. Bunun dışında İstanbulspor’a transfer olduğum dönemde yöneticimizdi kendisi. Kendisinden evraklarımı almıştım o zaman da çok yardımcı olmuştu bana. Her zaman örnek aldığım insanlardan biridir kendisi şöyle ki, Hürriyet Gazetesi’nin seneler öncesinde yaptığı bir Dedeler Yarışı vardı. Seyfi Baba o yarışa katılırdı. İlerlemiş yaşına karşın hep gençlere örnek olurdu.”

SEYFİ BABANIN SPOR SAYFASINI ARALADIK
Bu değişen dünyada, insanlar derin bunalımlar sonucu içten içe tükenmektedirler. Bu süreci tersine çevirmek bu çağın acil bir gereksinimidir. Sonsuz düşünce içinde milyonlarca duygu, heyecan ve arzu vardır. İnsanlık bir değirmen taşında öğütülmektedir ve biz bu acı veren değirmen taşını ters yöne çevirerek bir mutluluk kaynağına dönüştürmeliyiz çünkü mutluluk bizim doğuştan gelen hakkımızdır. En önemli sanat yaşama sanatı, en önemli sanat eseri de İnsan’dır. Bazı insanların içindeki Tanrı’nın iyileştirici gücü, sevecenlik bölgesinden ruhlarından, bedenlerinden ve beyinlerinden akmaya başlar. İyi insanlık güzel davranışlar sergilemekle olur, hayatı sürekli canlı tutarak her konuda güzeli arayarak ve önererek iyi insan olunmalıdır. Ey en kadim alfabeyle süslü hayat şiirinin vezinsiz mısrası, iyinin de kötünün de ötesinde sevginin aynasısın sen "Seyfi Baba”. Bugün sizlere, ilçemizde hepimizin tanıdığı, Silivri’nin sosyal- kültür ve eğitim-ekonomi ve en önemlisi spor yapısına en üst düzeyde katkı sağlayan Sayın Seyfi Atun’un (Babadan) hayat ve yaşam sayfalarını araladık kalın sağlıcakla.                                            

Engin AKIN

YORUM YAP