
Bu durum geçmişte ki uygulamalara nazaran daha adilane ve hakkaniyetli bir sistem olduğu açıktır.
Basında çıkan bir haberle devam edelim;
"İSTANBUL'UN FARKLI NOKTALARINDA YAPIMINA BAŞLANAN BÜYÜK PROJELER VE KONUT İHTİYACININ ARTMASI ŞEHİRDE BOŞ ARSA BIRAKMADI”
"İstanbul'da küçük ve orta ölçekli yatırımcılar arsa bulamazken, büyük yatırımcılar da bu konuda zorluk çekiyor. Sektör temsilcileri yatırımcıların arsa için Tekirdağ, Kırklareli, Kocaeli, Yalova, Çanakkale gibi şehirleri tercih ettiğini belirtiyor. İstanbul'un farklı noktalarında yapımına başlanan büyük projeler ve konut ihtiyacının sürekli artması şehirde boş arsa bırakmadı.
Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "İstanbul'da sorunsuz arsa kesinlikle yok" dedi. Küçük-büyük tüm arsa yatırımcılarının İstanbul'da arsa bulamadığını vurgulayan Ağaoğlu, "İstanbul'da problemsiz arsa olmadığı için de insanlar ellerindeki arsayı mümkün olduğu kadar değerlendirmeye çalışıyor. Makul bir fiyatlı, problemsiz bir arsa bulmak mümkün değil" diye konuştu.
İstanbul İnşaatçılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım da İstanbul'da arsa sorununun son 5 yıldır olduğunu belirterek, "İstanbul'un taşı, toprağı altın' olan özdeyişimiz artık günümüzdeki arsa sorununu tam olarak ortaya koyuyor" dedi.
Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği Başkanı Bekir Yener Yıldırım, İstanbul'da bütün yatırımcıların arsa bulmada sıkıntı çektiğini belirterek, "5-6 yıldır biz bunu görüyorduk. Biz yıllar önceki öngörülerimizin haklı olduğunu görebiliyoruz şu an" dedi. Yıldırım, Trakya'ya yönelik ulaşım, raylı sistem, liman projelerinin bölgenin değerini daha da artırdığını kaydederek, Tekirdağ'dan Yalova'ya deniz taşımacılığı, hızı tren gibi projelerin fazlasıyla dikkati çektiğini vurguladı.’’
***
Konumuza dönelim; bu durumun Silivri bölgesine olan yansımalarına bakalım. Yapılan bu düzenlemelerle hem kat karşılığı oranları ciddi şekilde arttı, hem de İstanbul’da arsa stoklarının erimesi ile sosyal konut ve orta sınıfa yönelik konut üretimi için Silivri bölgesi ön plana çıktı.
Neden?
Silivri, bir defa İstanbul toprağı... Yani hem İBB hem de merkezi planlamalarda geleceğe matuf birçok yatırımı ve projeyi bünyesinde barındırıyor. Bu durum ve yatırım planlamalarının etkisi hiçbir zaman göz ardı edilemez.
Şunu unutmamak ve atlamamak lazım, bir bölgenin revaç bulması ve değer kazanması için bazı parametreler olmazsa olmazdır.
Ulaşım kolaylığı, topografik yapı, deniz kenarı olması, altyapıların bitirilmiş olması, gecekondulaşmanın olmaması v.b. gibi nedenler gayrimenkul fiyatlarını etkileyen en önemli parametrelerdir.
Silivri bölgesi de bu avantajlar kümesine haiz bir bölgedir.
Talep olan hiçbir şey değer kaybetmeyeceğine göre zaman içinde ticaretin temel kuralları işlemeye başlayacaktır.
Gitgide değeri artan bir malı değerlendirmek ve korumak arasında kuşaklar arasında çatışma yaşanmaması da kaçınılmazdır.
Daha yakın zamana kadar kat karşılığı oranları %25-30’lar seviyesinde iken bugün %45-50 gibi yüzde oranları telaffuz ediliyor.
Ancak Silivri bölgesinde faaliyet gösteren marka inşaat şirketleri sayısının düşük olması, yapılan yatırımların orta sınıfa hitap etmesi, farklı konsept projelerin üretilememesi, satış değerlerinin arsa maliyetine göre hesaplanması ve düşük kar marjı nedeniyle yapılan yatırımların ve zamanın arsa sahiplerinin lehine işlediği bilinmelidir.
Fakat yatırım kararı beklemekle olacak iş değildir. Fırsatların değerlendirilmesiyle olur.
***
Sonuç olarak, İstanbul genelinde arsa rayiç değeri 500-TL/m2 altında neredeyse sadece Silivri bölgesi kaldı.
İBB tarafından yapılan yüz binlikler ve diğer planlamalar ile merkezi hükümetin uygulamaya koyduğu planlarda gösteriyor ki, Silivri; yerel ve bölgesel avantajları ve değerleri ile geleceğin yıldızı olmaya adaydır. Bu böyle biline.
İyi haftalar.