
Silivri'nin yerel gündeminde ‘Beton mu, çimento fabrikası mı' olduğu tartışılan bir çevre sorunu var.
Toplantılar, eylemler, açıklamalar yapılıyor. İçeriği, etkisi, tepkisi ilgili yetkili birimler ve kamuoyunda çok farklı dillendiriliyor.
Tonlarca atık, yeraltı suları, ulaştırma, uzaklaştırma trafiği, Çanta, Değirmenköy, Gümüşyaka civarının verimli tarım arazileri ve sahil şeridine vereceği zararlar ile bölgede yaşayan canlıların sağlığına etkileri gibi birçok problem doğuracak projeyi savunanların eksik bilgi belge ve kelime oyunlarıyla hareket ettikleri ortaya çıkmış…
Tamam, şartlar zor.
İcraat alanı sınırlı, yetki kısıtlı.
Bir sabah ansızın alınabilme kaygısıyla iş, hizmet, proje üretmek pek mümkün görünmüyor ama olmaz ki, böyle de yapılmaz ki, mesela valilik 1 Eylül'de motosiklet genelgesiyle kaldırımlar yaya yolu ve meydanlara motosiklet park edilmesi yasaklandı.
Trafiğe kapalı alanlara motosikletle giriş yapılmasına kesinlikle müsaade edilmemesi gerektiği bildirildi ama şehrin en kalabalık caddesinde muhtelif noktalarda klimaların içerdeki koku ve sıcak havayı püfür püfür üflediği kaldırımlarda işgaller, ihlaller almış başını gidiyor.
Kayyım, adliye, miting, kongre, kurultay kulisleri ve parti değiştirme dedikoduları arasında mekik dokuyan Emin abi, şehrin sorunlarına odaklanamıyor!...
Oysaki “Beraber yöneteceğiz, Silivri birlikte güzel” diyordu ama ne yazık ki son günlerde aradığınız kişiye ulaşılamıyor.
Bu gidişle Silivri'de yaşamak eziyete dönüşebilir.
Bu tabloyu değiştirmek için herkesin sorumluluk alarak taleplerini dile getirmesi ve ilgili yetkililerin görevlerini yerine getirmesi gerekir…
Gerekli tedbirlerin alınması, denetimlerin arttırılması ve halkın bilinçlendirilmesi önemlidir. Unutmayalım ki doğa bize miras değil, gelecek nesillere emanet edilen bir değerdir…
Bugün görmezden geldiğimiz her sorun yarın suyu, havayı, çevreyi zehirleyecektir. Doğaya, çevreye ihanetin nedeni olmaz bedeli olur.
Tarım ürünleri, su ürünleri, orman ürünleri tükeniyor, doğanın dengesini bozmaya devam edersek gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakılamaz.
Belki de bölgenin en verimli en değerli alanlarını terk etmek zorunda kalırız…
Kolektif aklın devreye girmesi için daha ne olması lazım!????
Birkaç gün önce Atatürk Caddesi'nde motorun çarptığı bayan ağır yaralı kurtuldu.
Tedbir için birinin ölmesi mi bekleniyor?