Cemil Kenar

Oynatmama az kaldı!

Birilerinin cenneti kurulurken diğerlerinin cehennemi kuruluyor sanki. Bir taraf gülerken diğer taraf ağlıyor.

Bir tarafın zafer saydığını diğeri aşağılanma sayıyor…
Kutuplaşma o kadar derin ki dışarıda bırakılanlar nefret soluyor.
Şehirlerde yaşayanların profili yaklaşık iki yılda bir değişirken artık günden güne değişiyor.

İnsanların ihtiyaçları tedarikleri değişiyor. İnsanları robotlaştırmaya, robotları insanlaştırmaya çalışılan zamanda yaşıyoruz…
Yanıyoruz, donuyoruz, çöküyoruz, boğuluyoruz.
Hem kurtuluş, hem ölüm sanki!!!...
Yazmak istediğimiz çok şey olabilir ama elini tutmak, kaleminden ne çıktığına dikkat etmek zorundasın. Farkında olmadan verdiğin zarar saçmalamış olmakla kalmayabilir. Onun için aman ölüm, zalim ölüm üç gün ara ver deyip konuyu toplumun afyonuna bağlamakta yarar var…

Yani futbola.
Bir ülkede tribünden gelen sesler afetlerde ölenlerin seslerini bastırıyorsa futbol afyondur, demiş üstat.

Evet, Avrupa kupalarında yine bize hüsran düştü. Takımlarımızın sistemi, taktiği, temposu, oyuncu tercihleri, hamleleri hepsi tartışılabilir ama tartışılmayacak şeyler de var.
Baskıyı arttırmışsın, goller kaçıyor, rakip bunalmış, sahaya bozuk para atmak oyunu durdurmak nasıl bir AHMAKLIKTIR?
Maç sonunda sahaya atlayıp rakip oyuncuya yumruk atmak burnunu kırmak nasıl bir İLKELLİKTİR?
Üstelik Avrupa takımlarına karşı dünyanın izlediği maçlarda bunları yapmak sporun ruhuna takımın kültürüne, ülkenin prestijine İHANETTİR.
Oyuncuyu değiştirmek, oyunu geliştirmek işin kolay tarafı, öncelikle her türlü skorla kabul edilebilir tepki vermeyi bilen bir spor ahlakı, spor kültürü geliştirmemiz lazım…
Ya Jesus'a ne demeli?
“Bu ligde maçlar sahada kazanılmıyor” dedi.
Sevilla maçından sonra uluslararası medya önünde bu ifadeyi kullanmasının nedeni ne olabilir?
Turu geçseydi, yine böyle konuşur muydu acaba?
Söylediklerinde kısmen doğruluk payı olmakla birlikte kovulma sebebidir!!!
Ama ceza bile almaz. Onu öyle konuşturan biri vardır!
Biz bu ifadeyi sezon öncesi transfer döneminde de duymuştuk.
Ali Koç, Avrupa'nın elit hocaları orada maçlar sahada kazanılmıyor diye gelmek istemiyor demişti. Jesus'u getirdi. O da aynı ifadeyle karşımıza çıkıyor…
Bu bir psikolojik yansıtmadır.
Kişinin kendisiyle ilgili olumsuz özelliklerini başka bir gruba yönlendirme içerikli bir savunma mekanizmasıdır…
Algı yaratarak başarısızlığın tepkisini azaltmaya çalışıyorlar ama Süper Ligin son şampiyonlarına bakın hep kulüpler birliği başkanlarının takımları şampiyon olmuşlardır. Bu yılda kulüpler birliği başkanı Ali Koç olduğuna göre maçlarda sahada kazanılmadığına göre oynatalım uğurcum!!!

YORUM YAP