
Türk Eğitim-Sen İstanbul 9 No’lu Şube Başkanı Enver Demir, yazılı basın açıklamasında bulunarak okullarda açılacak Çocuk Kulüpleri’e değindi. Veliden alınacak ücretin adaletsiz dağılımına dikkat çekti. Demir, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Milli Eğitim Bakanlığı’nın Ağustos 2014’te yayınladığı, Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Çocuk Kulüpleri Yönergesi kapsamında, okullarda kurslar açılmaya çalışılıyor. Bilindiği üzere, bu kurslar geçmişte "etüt” programları olarak adlandırılır, kurslar etüt yönetmeliğine göre yapılırdı.
Özellikle, büyükşehirler başta olmak üzere, anne-babanın yoğun olarak çalıştığı bölgelerde bu kursların açılması zorunludur. Çünkü; çocuk okulda olmadığında, sokakta kalıyor. Öğrenci velisi, parayı ödeyeyim, çocuğum okulda "etüt” programına devam etsin istiyor. Etüt programına kalmayan çocuk ya dışarıda, ya tanıdık bildik birinin evinde, akrabada, komşuda kalacak ya da evde yalnız kalacak. Bu durumda bir çok veli çocuğuna bakıcı tutmak zorunda kalıyor. Yani, veli için çocuğunun o saatlerde okulda olması çok önemlidir.
Bakanlık, "Etütleri kaldırdım” diyor. Aslında kalkan bir şey yok. İsim değişikliği var. "Etüt ve Kurslar yönetmeliği” nin ismi değiştirilmiş, biraz makyajlanmış ve "Çocuk kulüpleri yönergesi” olmuş. "Etüt Odası” değil, "Çocuk Kulübü” diyeceğiz. Bakanlığı kutlamak lazım. Hakikaten müthiş bir buluş gerçekleştirmiş.
"İLKOKULLARIN MADDİ SORUNLARINI ÇOCUK KULÜPLERİ Mİ GİDERECEK?”
Çocuğunu, iş çıkışına kadar okuldaki kulüpte bırakacak olan veli, maddi olarak sorun çıkarmıyor. Söylenen parayı bulup-buluşturup ödeyecek. İstanbul için basit bir hesapla, 500 öğrencinin "Çocuk Kulüplerinde” kursa kaldığını düşünelim. Bu Yönergedeki taksimata göre; yıllık 130 bin lira okula kalıyor. Bu meblağ, İstanbul’da ortalama bir okulun temizlik, güvenlik, eleman v.s. giderlerini karşılıyor. Veliden toplanan ücretin, öğretmene ödenmesi gereken kısmını resmen gasp ederek bu adaletsiz dağılımı yapmışlar ve bu paralarla da okulları finanse ediyorlar. Devlet,özel okullara teşvik verir, ortaokul ve liselerde ücretsiz kurslar açarken, İlkokulları eğitimi finanse edecek, dolaylı vergi toplattığı kurumlar haline getirdi.
"SORUN; ÜCRETLERİN DAĞILIMINDAKİ ADALAETSİZLİKTİR”
Çocuk Kulüpleri Yönergesinin 14-15-16 maddelerinde, para toplama ve harcamayla ilgili kısımlar var. Yönergenin, EK-3 Çizelgesini incelediğimizde, velinin kurs için yatırdığı paranın önemli bir bölümünün okul giderleri ve vergilere gittiği görülüyor. Öğrenci velisinin kulüp çalışması için verdiği 100 lira şöyle taksim ediliyor; 100 TL’nin; 34 Lirası doğrudan okula, 9.45 Lirası devlete vergi, 38.25 Lirası Öğretmene,19.30 Lirası da Okul İdaresi, Memur,Temizlikçi ve Milli Eğitim’e kalıyor.
Bu hesaba göre; Devlet, öğretmen üzerinden, veliden öğrenci başına her 100 TL’nin 43.45 TL’sini tahsil ediyor. Öğretmene Vergi toplatıyor. Geçen yıllarda yapılan kurslarda, 100 Liranın 66 lirası öğretmene kalırken, şimdi 38 lirası kalıyor. Geçen yıllar ile karşılaştırıldığında, öğretmenin % 40 kaybı var.
"ÖĞRETMENİN HAKKINI VERMEDEN BU KURSLARI ZOR AÇARSINIZ”
Devlet, öğretmenin maaşından, ek dersinden, kursundan vergisini kuruşu kuruşuna kesiyor. Bu yetmezmiş gibi, kurslardan öğretmene kalması gereken parayı da isim değişikliği yapılmak suretiyle bir yönergeyle başka tarafa kanalize ediyor. Öğretmenlerimiz bu duruma tepkilidir. Bu şartlarda, kulüp çalışması yapmak isteyen çok az sayıda öğretmen çıkacaktır. Veliler magdur oldukları için, çocuklarını bırakacak yer bulamadıkları için sızlanmaya başlamışlardır. Öğretmenlerimizin, kulüp yönergesinde belirlenen paylarının makul bir seviyeye yükseltilmeden kurslarda görev almaları kazanılmış haklarından feragat anlamına gelir. Bu oranın, en az geçtiğimiz yıllardaki oranlara çıkartılması gerekmektedir. Bu düzenlemeler yapılmadan, öğretmenlerimizin bu görevleri üstlenmemesinin, kurslarda görev alanların da, durumlarını tekrar gözden geçirmelerinin doğru tavır olacağını düşünüyoruz. Mücadele etmez, haklarımızın elimizden alınmasına sessiz ve tepkisiz kalırsak, başımıza her gün yeni musibetler açılır…”
Haber Merkezi